3.HİKAYE
Bırakma nedeni çocuğumun olmaması. Ne zaman evlendim, on üç sene önce. Ne zaman boşandın şuandan iki dakika önce.
On üç seneyi çöpe atan zengin adamın avukatı eşyalarını topladı, benim avukatım ise bana çok üzgün olduğunu söyleyip durdu. Boşanmamak için direnmiştim, gerekçemde kocamı sevdiğim gerçeğiydi. Hala onu seviyordum ama içimde bir boşluk oluşmuştu. Ben direnirken o boşanmak için tüm parasıyla üzerime saldırmıştı. Abim omzuma dokundu, "Gitme vakti savaşçı.." otuzumu geçmiş bir kadın olmama rağmen kendimi olgunlaşmamış bir kadın gibi hissediyordum. Belki çocuğum olsaydı sorumluluklarıma daha adapte olacaktım. "İşyerine gideceğim" abim boş kalan sandalyeye oturdu. "Kendini rezil etmek dışında hiçbir şey yapamazsın, sözümü dinle Ayda, bırak o kokuşmuş adamı" kokuşmuş adam dediği adamın kalbimdeki yeri yerli yerindeydi. "Ben suçluyum, bedenim eksik, hatalı.." abim birden bana sarıldı. "Senin suçun değil, bu sınavın Ayda, kendine gel ve bırak artık...çocuk mu istiyorsun onca yeğenin var yetmez mi?" dakikalar sonra abimin yanında adliyeden çıktım. Annemlere açıklamalarda bulunurken abimin yanından kaçıp bir taksiye bindim.
Lüks şirket girişinden girer girmez holding binası hareketlendi, güvenlik görevleri müdahale edecekken Atıf asansörlerden birinden indi. "Kimse dokunmayacak anlaşıldı mı?" herkes geri durdu ama korkuyorlardı. Bunun nedeni en az beş kez geldiğim herkesi tehdit edip kocamın görmek istediğimden dolayıydı. Haberlere bile çıkmıştım, kocamın bütün haberlerden bu görüntüleri kaldırması kaç lirasına mal olduğunu düşünmek istemiyordum. "Neden burdasın Ayda, boşandınız artık...kendini yıpratıyorsun boşuna" parkta dil döktü bense ona tek bir şey sordum. "Konuşmak istiyorum söyle gelsin" şirkete baktım. En üst kattan beni izlemediği ne malumdu, o da beni seviyor biliyorum. "Senin bu yaptığın artık cidden sağlıksız, Emir'i böyle elde edemezsin Ayda" Emir, hayatım her şeyimken on üç sene sonra beni her yerden kovdurtuyordu. "Nasıl elde edeyim, beni başından atamaz, Emir benim hala benim.." Atıf'ın telefonu çaldı. Kalktı uzaklaştı konuşurken bende çekip gittim.
Yarı yolda abim arabayla önümü kesti, "Seni aşkolik ufaklık bin arabaya" zorla arabaya bindirdi. "Off abi 31 yaşındayım ne ufaklığı" burnumu sıktı. "Gözümde hala çamurlarda oynayan o inatçı kızsın...bak gözüm unut artık o adamı, yenisini bul ona sar..bak kızmıcam hiç..git evini bas...ateşe ver filan evini..ya benimsin ya kara toprağın diye çekiştirip döv hiç umursamıcam" sola döndürdü aracı, "Bizimkiler bekliyor, asma suratını, bekarlıkta güzeldir" kalbim tırmık izleriyle ve çentiklerle doluyken bekarlıkta neymiş. Ben Emir diye ölürken bekarlığı ne yapayım. Annem beni görünce koştu sarıldı, benden küçük kız kardeşimde öyle, "Seni salak ablam benim bir adam için heba etmeye değer mi?" benden daha olgun olduğu kesindi. "Anne, boşadı beni sonunda" ağlamaya başladım. Öyle çok ağlıyordum ki bir süre daha kims ebana tepki vermedi. Sonunda babam ayağa kalktı kolumdan tuttu "Yetti senin vızıldamaların, yetti artık ...istemiyorsa istemiyordur yetti ya" annem aramıza girdi beni odaya götürdü. Kapımı kapattı, yatağa yatıp ağlamaya başladım. Telefonumdan kaçıncı kez ona mesaj attım ama beni bloklamıştı. Her yerden çıkartmıştı. Hayatım birden yaşanmaz gelmeye başladı. Pencereye yaslanıp öylece soğuk perfaza alnımı dayadım. On üç yılı çöpe atan adamı kalbimden söküp atması için dualar ettim yaradana, duyar mıydı beni. O adamın aşkını, o adama dair anıları geride bırakmamı sağlar mıydı?
Sadece üç gün sonra arabasının önünde durmuş inmesi için yalvarıyordum. Koca çiftlikteki herkes toplanmıştı. "Bu nasıl buraya girmiş" diyip duruyorlardı. Emir bana baktı ardından lanet olsun diyerek kapıyı açıp indi. Kolumdan zorla tutup bahçeye doğru itti. "Yürü başımın belası yürü" kafamı çevirdiğimde eski kayınvalidemin kötü bakışlarını gördüm. Beni hiç istememişti zaten. "De diyeceğini zamanım yok toplantım var" koyu gözlü devin kollarına yapıştım. "On üç yılı heba ettin, üç yıl geçti özlemedin mş beni, bir çocuk için değdi mi yaptığın...bir yetiö çocuk alıp bakardık mutlu olurduk yne..."kollarımdan itti. "Ayda, eskisi açma artık, boşandık bitti evine git ve bensiz hayatına devam ettim" onu çekiştirdim. "Bensiz mutlu musun Emir, gözleirme bak, inanmam yok değil misin biliyorum" bir sigara yaktı beni iterken, "Ayda, heryerden çıkıyorsun yettin artık istemiyorum seni laftan da anlamıyor musun sen, ne belaymışsın bilseydim evlenmezdim" ağlayarak ona bağırdım. "Pişman olucaksın, bensiz biliyorum...o zaman gelipte peşime düş deme" öyle itti ki yere düştüm. "Demem meraklanma sen, kadın mı kalmadı ...hem de eksik olmayan kadın çok" canımı yakayaka arabasına doğru gitti. Peşinden koştum ve önüne geçip ona sarıldım. Öyle itekledi ki kolum çıktı sandım. Yerimden kalkana kadar arabasına atlayıp gitti. O gidince annesi sardı bana demediği laf kalmadı. Eksikliğimi sürekli açıp oğlunu on üç yıl çocuksuz yaşattığım yetmiyormuş gibi şimdi hala onun peşindeymişim. Sırf Emir'in annesi diye sustum, tokatlarına da karşılık vermedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYATA DAİR KISACIK HİKAYELER by sealater
Storie d'amoreKISA AŞK HİKAYELERİ, BAZEN BİTİRİŞLER BAZEN DE BİTİŞLER... iyi okumalar.