*Deniz YUCAY'ın güncesinden
*Bir akıl hastanesinin bahçesinde sigara içiyordum. Merakımdan sanırım, bir şekilde orda buldum kendimi. Kendi halinde oldukça normal davranan, yüz çizgilerinden kırklarında olduğunu düşündüğüm bir adamla göz göze geldik. Ben bir kaç kere kafamı çevirsem de, o gözlerini üzerimden hiç çekmedi. Kıyafetlerinden anladığım kadarıyla misafirdi oda, hasta demeye dilim varmıyordu. Benim gibi buraya misafir olarak gelseydi keşke.
Önce biraz çekindim, sonra cesaretimi toplayıp küçük adımlarla yaklaştım yanına.
"Sigara versene" dedi hemen.
Bir dal Sigarayı ona uzatırkan "neden burdasın?" Diye demiş bulundum.
Sigarasını yaktı, tekrar gözlerini dikti üzerime. Kıpırdamıyordu bile, ürkmedim desem yalan olur; "iyi günler" dileyerek uzaklaşmaya karar verdim. 'Belki yanlış bir soru sormuşumdur. Belki canını sıkmışımdır ya da ne bileyim adam deli işte!' Diye geçirdim içimden.
"SEN NEDEN BURDA DEĞİLSİN" diye bağırdı arkamdan. Öyle bir bağırdı ki, arkamı dönmeye korktum. Cinnetle bağırır gibi..
Döndüm yüzümü, olduğum yerde, yaklaşmadan baktım yüzüne.
Bu sefer sesini yükselterek, tekrarladı;
"SEN NEDEN BURDA DEĞİLSİN?"Ardından sigarasını yere hışımla attı ve olduğu yerde yüzüme bakarak bağırmaya devam etti;
"ONCA SAHTEKARIN, ONCA VİCDANSIZIN, ONCA İHANETİN İÇİNDE DURABİLMEYİ NASIL BAŞARIYORSUN? ÇOCUKLARIN VURULDUĞU, ÇİÇEKLERİN KOPARILDIĞI, SEVGİLERİN HARCANDIĞI, UMUDUN TÜKENDİĞİ, RENKSİZ, YAPAY BİR DÜNYA VAR DIŞARDA. UYUŞMADAN UYUM SAĞLAYAMADIĞI, GÜRÜLTÜSÜNDEN UYUYAMADIĞIM. KİRLİ, KİBİRLI, KABA VE BENCİL BİR DÜNYA VAR ORDA. ÇIKARLARI UĞRUNA SENİ ÇAKIYLA SON MODEL BİR ARABAYI ÇİZER GİBİ ÇİZECEK BİNLERCE İNSAN VAR. KANINI EMECEK BİR SÜRÜ VAMPİR. SANA KULLANIP, KÖŞEYE ATILMIŞ PİS BİR MENDİL GİBİ HİSSETTİRECEK BİR SÜRÜ KATİL..."ve ardından derince soluklandı. Ona öylece bakakalmıştım.
"şimdi söylesene, sen neden burda değilsin?" ***
-Deniz Yucay;
*Ala Defne Güncesinden..
Bir kitabı okurdunuz ama bittiği zaman yerine öylece koyar, karakterleri düşünmeden öylece başka bir kitaba geçerdiniz. O bıraktığınız kitaptaki acılar, sırlar hâla taze kalırdı ama sizin için çoktan bayatlamış olurdu.
Ben o bayatlanmış, hayatı kenara atılmış bir kızdım. Kendini kenara asla okunmamak için konulan bir kitap olarak görüyordum. Kullanılıp kenara bile atılmayan bir kitap gibi.
Bir taş kadar hissizleştim. Hayat insanı, olduğundan bambaska birisine çeviriyor. Farkında bile olmuyorsun. Hissizleştikçe keskinleşiyorsun. Tepkilerin farklılıklaşıyor. Hayat biraz böyle diyip geçmek zorunda kalıyorsun. Önceden olsa yasını tutacağın her şeye bir göz ucu bakıyorsun.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZİNCİR'DEN SARMAŞIKLAR
Teen FictionBir kız çocuğu.. Karşısında yosun gibi sarmaşıklar görmek istesede karşısı demir benzeri zincirlerle doluydu.. Elleri zincirliydi. Kabuk bağlamıştı. Onun adı Ala'ydı. Ala Defne..Göz kapakları ağrısa bile belli etmeyen, belli etmeyerek acısını yaşaya...