Ceyda Akçay güncesinden..
Mavi okyanusun hırçın dalgalarından oradan oraya savrulan cansız bir bedendim ben. Tam 13 yıl yaşamıştım ve gerisi benim için hiç yoktu. Hayat denen şey de bir çok mutlu anım olmuştu, beraberinde ise geceleri ölümü düşlediğim de olmuştu. Fakat inanır mısın? Bir gece, bedenimin tanımadığım adam tarafından kullanılıp, bir çöp yığını gibi uçsuz bucaksız bir okyanusa terk edileceğimi hiç düşünmemiştim. O adam benim hayatımı kurtarmıştı ama o adam benim hayatımı mahvetmişti. Toz pembe hayallar kurardım hep, canımın azrail tarafından güzelce alınacağını, ya da kırık bir cam parçası ile canıma kıyacağımı sanırım önceden hiç düşünmezdim. Fakat sonradan bana yazılan kader ile aslında Allah'ın da acımasız bir yanının olduğunu düşündüm, ama ben hiçbir şey yapmamıştım ki. Issız, sessiz saniyeleri sayarken ölümü bekleyenlerdenim ben. Hayattan bir beklentisi olmayan ve sessizce kalbinin durmasını bekleyenlerden. Hayata elbet bir gün veda edilecek. Belki de bu bile sırayla olur.
Ama ben sıra beklemeyenlerdenim.Alâ Defne Yiğit Anlatımından;
Ben güçlü biri olduğunu sanan gruptandım.
Kendimi güçlü sansamda asla öyle hissedemiyordum. Kendimi bir yelkenli gemi gibi hissediyordum, bir fırtınada hemen okyanusu boylayandan.
Ben hafife alınan biriydim. Beni ilkokulda, ortaokulda hatta lisede bile hafife almışlardı. Belkide tüm hayatımda ben hafife alınmıştım.
Buna yapabilecek birşeyim hiç olmamıştı. Ben buydum, ben güçsüz ve hafife alınandın.
Kendimi güçsüz sansam bile hiçbir zaman hafife alınan biri olarak kalmadım.
Belki önceden evet ama şimdi beni hafife alanı ben siliyordum.
Herkesin bir çizgisi vardı, kırmızı çizgisi.
O çizgiyi geçtiklerinde ne hafife alınmışlık kalıyordu, nede güçsüzlük."Ne demek senin odan?" Dedi Olcay hafif bağırarak.
Düşüncelerimden beni alan ise Furkan'ın açtığı 4 numaralı odaya aniden girmesiydi.
Gözümü Hilal'den alarak Furkan'ın yanına koştuğum da ise girdiği odaya hızlıcana girmiştim.
Furkan yerdeydi. Öylece şaşkınca odaya bakıp duruyordu. Gözlerimi oda da dolandırdığımda bu odanında onun olduğunu etrafın temiz olmasından ve modern görünüşünden anladım.
"Burasıda senin odan.." dedim fısıldayarak. Ardından odadan hızlıcana birilerini ittirerek çıkmıştım.
"Kimse başka bir odaya girmesin" dedi Deniz bağırarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZİNCİR'DEN SARMAŞIKLAR
Genç KurguBir kız çocuğu.. Karşısında yosun gibi sarmaşıklar görmek istesede karşısı demir benzeri zincirlerle doluydu.. Elleri zincirliydi. Kabuk bağlamıştı. Onun adı Ala'ydı. Ala Defne..Göz kapakları ağrısa bile belli etmeyen, belli etmeyerek acısını yaşaya...