İsteklerim canımla süzüldü. Şuan elimde kalan tek şey, hiç sorgulamadan yapabildiklerim...
Gittikçe kendisine yaklaşıyordu ama her şey bir anda bulanıklaştı. Seçemediği kişi yanına gelip ayak seslerini ve en sonunda nefesini hissedince bir ürperti hissetti ve gözlerini görmekle yaşamak zorundaymışcasına araladı. Kendi çaresine bakmalıydı.
Dakikalar yıllara bedel gibi hissederek elinden geleni ikisi içinde yaptı. Dakikalar saatleri saatler günleri kovaladı. Hem ölümün içinde yaşamı, hem de yaşamın içinde ölümü hissetti. Artık mantığının ve düşüncelerinin değil bir nevi yüreğinin veya hislerinin peşinden gitmişti. Tüm dünyadan ayrı bir yer ve durumdaymış gibi kendini her şeyden bir süre soyutladı.
Will iyileşmesine rağmen gittikçe güçsüzleşti, kendine daha iyi bakması gerekiyordu. Hannibal daha uyanmamıştı ona özenli bir şekilde bakamazdı. Bunu içinden bir parça istedi. Kendiyle kalmak -hele onun yanındayken- ve kendine bakmak zorunda olmak çekilmez bir hal almaya başlıyordu. Hannibal için ise hiç şikayet etmemişti nedense... Sıkıntısı yalnızca kendineydi. Dolabı ilk açtığı günden beridir hiç açmadı. Sanki orası geçmiş ve o geçmişi aralamak istemiyordu. Şuan her şey çok normal ve dış dünyada olağan ilerliyordu. Bunu bozmak kendi bacağına sıkmak gibiydi. Günlerce istemsizce yaşadı ama isteklice yaşattı onu. Neden uyanmıyordu..? Uyanmıştı da ona numara mı yapıyordu? Ama göstergeler yalan söylemezdi değil mi? Bir şeyi yanlış mı yapmıştı? Hayır, ama... E her gün birilerini yaşatmaya çalışmıyordu. Sadece bir kaç bin kişiyi yaşatmaya çalışıyordu düşüncelerinde ama o da bu şekilde değildi. Kendisine yol gösterip işleri onun için kolaylaştıracak biri olsa şimdi yanında ne iyi olurdu... Böyle uzaktan silahla vurulmuş biri mesela. Onu herkesten daha iyi anladığına inanan biri veya onu asla yalnız bırakmayacağına emin olduğu biri... Bu kişi hatta hala uyanmamış olabilir. "Lanet olsun!" Deyip elleriyle kıvırcık saçları arasında sertçe gezinen Will'in düşünceleri canını sıkmıştı. Kendi kendine konuşmak sinir bozucuydu. Hayatı böyle geçse de... Yanında köpekleri olsaydı belki daha az yalnızlık hissederdi ama evinden uzakta, çok uzaktaydı. Evi bile geride kalmamış olsa gerek... Bazı şeyler parçalandığında onları birleştirmek çok zordur. Kafasındaki yapbozun o kısmındaydı ev dediği yer...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hannibal
Historia CortaS4 devamı niteliğinde çokça belirsizliklerle ilerleyen kısa bir hikaye.