ASKER 11

6.1K 206 11
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



•••




" Hep böyle mi olucaksın?"
" Nasıl?"
" Yüzüme bakmıyorsun, konuşmuyorsun, dalgınsın ve sessiz hepsine eyvallah ta sessizliğin hoş değil."
" Ne dememi bekliyorsunuz?" dedim oldukça sakin fakat üzgündüm.
" Hiç mi merak etmiyorsun gittiğimi? Hiç mi hatrım yok sende? " dediğinde duraksadım bir anda sözlerine.
" Siz demiştiniz gerek yok diye konuşmaya nasıl kalkıp söz edebilirim?"
" Bir gün beni dinler misin?" dedi cümleme cevap vermezken.
" Bir gün anlatabilicek misiniz?"
" Kendimi affetirdiğimde anlatıcam ve sen dinliyceksin."
" Sormuşlar şair'e ;
'Bu hayattaki en büyük yokluk nedir?'
Şair acı bir tebessümle cevaplamış:
' Varlığına alıştığımız bir insanın yokluğudur.' " dediğim gibi dönüp ona baktım fakat kapıda duran abim ile kaşlarımı çatıp arkama yaslandım.
" Bir sorun mu var?" diyerek içeri girince boş boş baktım.
" Hayır konuşuyorduk bu arada tebrik ederim Kutay gerçekten üç yıl beklemek zor olmalı." dediğimde kaşlarını çattı.
" Abicim-"
" Neyse artık sonuç önemli size iyi sohbetler." diyerek geçip oturma odasına geçtim herkes kendi halinde olunca gidip Denizi kucağıma aldım.
" Teyye"
" Teyzem benim." dediğimde kıkırdağın da eğilip yanağından öptüm. Akay ve Ateşin arasına oturmuştum yine sırf başka kimse yanıma oturmasın diye.
" Yakında senin ismini de söyler." diyen Sarp ile güldüm.
" Tabi ki sana daha sıra var enişte." dediğimde bozulmuştu çünkü Deniz ilk bana anne demişti daha sonra ise Samyeline. Samyeli bu durumdan memundu ona göre ben onun diğer yarısıydım ki benim içinde o öyleydi. Abim ve Barlas içeri gelince Barlas karşıma oturdu. Abim Ateşe bakış atınca Ateş hiç oralı olmadı Akay kalıcaktı ki kolundan tuttum. Bakışlarım abimi bulunca tek kaşımı kaldırıp baktım.
" Eniştemin yanı boş Kutay." dediğimde ters ters baksa da gidip oturdu tekrar Denize döndüm.
" İlk defa seni böyle görüyorum kızım?" diyen Yunus amca ile tebessüm ettim.
" Deniz benim için bir dönüm noktası oldu her zaman aynı o günkü balon gibi." dediğimde kimse bir şey anlamasada Yunus amca anlamıştı.
" Sahi siz nasıl tanıştınız?" diyen Derin annem ile derin bir nefes alıp yıllar sonra bu konuyu açtım.
" Sekiz yaşında kaçırıldım çok kısa bir süre şiddet ve açlığa maruz kaldım. Beni tanımıyordular kimsesiz sandılar aslında öyleydi. Daha sonra kimse beni sormayınca beni serbest bıraktılar. Üzerime yaz sıcaklığında içi renkli dışı siyah olan bir mont giydirdiler. Şehrin kalabalığının ortasına banka bıraktılar . Etrafta insanlar çoğalırken benim aklım içimde renkli kabloların bağlı olduğu bombadaydı. Küçüktüm ama anlamıştım ne olduğunu sessiz kalamazdım. Bakışlarım sivil birini buldu elinde bir oyuncak araba ve balon vardı. Oda bana bakınca gözlerimi anlamış gibi yanıma geldi. Bana balon ve oyuncağı uzatı uzanıp balonu aldım fakat arabayı almadım. Daha sonra etrafımızı asker polis sardı benim bakışlarım ise karşımda ki adamdaydı. Öyle böyle derken bomba imha oldu, balon özgürlüğüne kavuştu, araba sahibine gitti." dediğimde herkes sessiz olsada Deniz anlamış gibi gözleri dolmuştu.
" Teyye" derken cenesi titreyince güldüm sessiz ortamda.
" Teyzen canını yesin." dediğimde oda gülünce anlattığım olayın etkisi bu kadar sürmüştü. Başımı boynuna gömüp burnumu sürünce kahkaha attı.
" Mevsimsiz çiçeğim." derken gamzesinden öptüm bu konuda bana benziyordu gamzesi.
" Neden önceden anlatmadın?"
" Çünkü sekiz yaşından beri tek anlattığım kişi Yunus amcaydı ki oda orada olduğu için yoksa hiç kimse bilmiycekti. "
" Ben -" diyen yanımda ki ikili ile gülümsedim.
" Olup bitti kimseye bir şey olmadı."
" Sırtın-" diye sessizce konuşan Ateş ile duraksadım bakışlarım onu bulurken. Akay çatık kaşlarla bakınca Ateşin nasıl öğrendiğine şaşırmıştım.
" Sonra benim yakışıklı kardeşlerim." dedim sadece üçümüzün duyacağı şekilde.
" Ne konuşuyorsunuz öyle?" diyen Sarp eniştem bir şeyden şüphelenmişti.
" Aramızda ayrıca bordo bereli değil misin bil?" diyen Ateş ile tebessüm ettim.
" Belki de biliyorum." diyen Sarp ile bakışlarım onu buldu doğru ya bu adam dudak okuyordu.
Bakışlarında hiç bir şey anlamayınca bana tebessüm edince rahatlamıştım en azında kimse bilmiycekti.
" Teyyem" diyen Deniz ile gülüşüm derinleşti uykulu gözlerine bakarken.
" O vakit size hayırlı geceler Denizin uyku vakti." diyerek ayaklanıp onların onaylaması ile yukarı çıktım.
" Pekte yakışıyor kucağına." diyen Pınar hanım ile duymamazlıktan gelip odama geçtim. Denizi yatağıma bırakıp üzerime eşofmanımı giydim. Onunda üzerini değiştirip yatağa giricektim ki açılan kapı ile bakışlarım içeri giren ikiliyi buldu. Kapıyı kapatıp karşımda durunca omuzlarım düşmüştü . Onlar bir şey demeden Denizi yatağa yerleştirip üzerimde ki tişörtü çıkardım. Sıfır kol vardı altımda arkamı döndüm iz sırtımın ortasında yukarıdaydı.
" Abla" diyen Akay ile hiç bir tepki vermedim taki izin üzerinde iki öpücük ile kaskatı kesildim. Dönüp ikiliye sarıldım aynı anda onlarda sarılmıştı. İkisi başını boynuma gömdüğünde boynuma düşen damlalar ile geri çekildim.
" Saçmalamayın niye ağlıyorsunuz?"
" Abla biz özür dileriz." diyen ikili ile göz devirdim üzerimi giyerken.
" Abartmıyın"
" Teyyem"
" Duydunuz küçük hanımı sizi dışarı alalım biz uyucaz." diyerek Denizin yanına uzanıp onu kucağıma aldım üzerimizi örterken. İkisi gelip bizi öpüp çıkınca yiğenime daha çok sarıldım. Fakat aklım aşağıda oturan Barlastaydı malesef ki. İki yıl sonra geri gelmişti ve ben ilk andan beli afalamıştım. Sahi iki yıldan fazla olmuştu o gittikten sonra her gün sayıyordum. O gün hem o gitmişti hemde babam ve ben hayatımın dönüm noktasındaydım. Aklıma tekrar babamın şehit olduğu gün gelince gözlerim dolmuştu. O gün bayıldıktan sonra cenaze vaktinde anca uyanmıştım. Herkes bana baş sağlığı dilerken hiç birine tepki vermemiştim. Sadece bir kişiye vermiştim oda dolu gözlerle. Derin bir nefes alıp yiğenime baktım uyumuştu. Rahat bir şekilde uzandırıp boş olan tarafını yastıklarla döşedim. Elini tutup gözlerimi uykuya yumdum.

ASKER Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin