ASKER

ASKER 16

Uzun bir aradan sonra selamün aleyküm.

"İlk bakışta aşka inananlardanım çünkü seni ilk gördüğümde sana tutuldum."

•

••

Aynada duran yabancı simaya baktım benden oldukça farklı ve uzaktı. Sahi nasıl bir simaya sahiptim? Çünkü genç kızların mutlulukla ve sevdiği adam için girdiği bu hallere benim sadece formalite icabı girmem tuhaftı. Mecbur muyum? Kesinlikle mecburum bu duruma her ne kadar yüzbaşını yıllardır sevmiş olsam da. Onunla bir hayat sürmek isterdim ömür boyu fakat geçmişim de yaşananlar buna büyük bir engeldi. Kafamda ki düşünceleri bir kenara bırakıp şimdi ki zamana odaklandım. Van'a gitmem için yapılan bu evlilik fazlasıyla canımı sıkıyordu. Oysaki kimse bilmiycekti buda benim için büyük bir avantajdı. Görev için gitsem de bahaneydi yoksa gitme amacım tamamen babamla ilgiliydi. Çalan kapı ile aynada ki halimden gözlerimi ayırıp kapıya döndüm.
" Gir." dediğimde içeri karnı burnunda giren Güneş hanım, Akça ve Gül ile tebessüm ettim.
" Hoş geldin yok mu?" diyen Gül ile elbisemin etkenlerinden tutup ona doğru hızla yürüyüp sıkıca sarıldım. Daha doğrusu karnının izin verdiği kadarıyla sarıldım.
" Hoş geldin kuzum." diyerek geri çekildiğimde bakışları beni incelerken gözleri dolmuştu. Tıpkı benim onun karnına bakıp gözlerimin dolması ile.
" Çok güzelsin." dediğimizde aynı anda gülümsedim içten bir şekilde.
" Çok güzel olmuşsun hamilelik çok çok yakışmış."
" Ben hep güzelim ama sen bu sefer çok farklısın yanlış mıyım?" diyerek Güneş hanım ve Akça'ya dönüp sorduğun da bende döndüm. Dolu gözlerle bakan Güneş hanım ile anlam veremesem de sanırım hamilelik onu duygusal yapıyordu. Bakışlarım Akça'ya dönünce parlayan gözleriyle baktığında gülümsedim.
" Gerçekten çok farklı olmuşsun ve çokta güzel. Hep sade giyinmenin neden olduğunu anlıyorum şimdi. Bu güzelliği saklamak zor olsa gerek." diyen Akça ile güldüm.
" Bence de çok güzel ve naif olmuşsun Akasya eminim Barlas tekrar aşık olucak sana." diyen Güneş hanım ile gözlerimi onlardan çekip aynaya döndüm.
" Teşekkür ederim sizde çok hoş olmuşsunuz." diyerek aynada kendime baktım. Yüzbaşı beni ne kadar sevse de bir araya gelemezdik. Ne o ne de ben bunu kaldıramazdık ve ben bunu bozmak zorundaydım. Derin bir nefes alıp gözlerimi kapattım aklımda ki ve kalbimde ki yüzbaşı ya olan sevgimi bir kenara bıraktım. Ondan uzak durmaya mecburdum maaleseff ki.
" İyi misin?" diyen Gül elini aynı anda omzuma koyunca gözlerimi açtım.
" İyim." dediğimde odanın kapısının tekrar çalınması ile sessizce bekledim.
" Gir." diyen Akça ile içeri giren Akay ve Ateşe baktım ifadesiz bir şekilde. İkisi için yaptığım zordu benim için fakat onca zaman kandırılan olmak daha zordu.
" Girebilir miyiz?"diyen Akay ile gözlerimi ikiliden çekip etrafa bakmaya başladım.
" Gelin bizde çıkalım." diyen Gül ile onlar çıkıp kapıyı kapatıp ikili ile yalnız kalmıştım. Bakışlarımı ifadesiz bir şekilde ikiliye çevirdim.
" Evet!" dediğimde ikisi derin bir nefes aldı.
" Biz özür dileriz abla."
" Tamam." diye kısa kestiğimde ikisi hayal kırıklığı ile bakınca arkamı dönüp baş örtümü düzeltmeye başladım. Amacım yumuşamamak içindi çünkü bu halleri hoşuma gitmiyordu.
" Biliyoruz çok hatalıyız-"
" Akasya hazır mısın?" diyerek Ateşin lafını bölen Melek ile sevinmiştim. Şuan olaylar bu kadar tazeyken onları kırmak istemiyordum.
" Evet." dediğimde ikilinin yanından geçip kapıyı açtım. Karşımda duranlar ile göz teması kurmadan uzatılan ele baktım. Bakışlarım Kutayı bulunca yanından geçip aşağı indim. Yanımda ilerleyen Gül koluma girerken tebessüm ettim. Odaya girdiğimizde imam ve yüzbaşı karşılıklı otururken diğerleri ise buldukları yerlere oturmuştu. Yüzbaşı bana dönmezken bende dönüp onu incelememiştim. İmamın işareti ile derin bir nefes alıp yüzbaşının yanına oturdum arada mesafe olucak şekilde.