Suits 14

474 40 9
                                    

/There is no upper handI'm giving you mine
It doesn't have to end up wasting your time /

Yorum yapın lütfeen

Telefon sesi evin salonunda yankılanırken eliyle yoklasa da tek dokunduğu göğsünde yattığı eşinin teniydi. Elini uzatarak birkaç yoklamada aldı ve bakmadan açtı.

"Jimin! Nerdesin sen tanrının belası? Duruşma başladı saat kaç oldu ulaşamıyorum ne sana ne Jungkook'a" farkındalıkla dikleşirken gözlerini kocaman açtı.

"Ne? Taehyung ne kadar geç kaldım?"

"2 saat kadar! Neyseki diğer duruşmayı öne çektirdim ve bizimkini ertelettirmeyi başardım. Saat 2'de burada olun." Rahatlamışlıkla nefes verirken arkadaşını onaylayıp kapattı.

Jungkook da yavaş yavaş uyanıyordu. Elini ameliyat yüzünden bandajın olduğu yerde tutarak doğruldu. Şarap damlaları çıplak göğsünde iz bırakmıştı.

"Noluyor?" Uykulu sesi Jimin'i kendisine döndürürken saçlarını karıştırıyordu.

"Mahkemeye çok geç kalmışız saat bir olmuş. Neyseki Taehyung 2'ye ilerletebilmiş." Jungkook duyması ile aceleyle kalkarken elindeki tişörtü giymişti.

"Hadi o zaman çıkalım." Kapıya yönelirken onu Jimin durdurdu.

"Jungkook? Nereye gidiyorsun duş al önce her yerin şarap." Dün gece oldukça pislenmişti etraf ve geç uyumuşlardı.

Oldukça kirli olduğunu bildiği için kafasını salladı. Adımlarını yukarı çıkartırken Jimin de üstüne giyecek bir şeyler arıyordu. Köşede gördüğü Jungkook'un gömleğini üstüne geçirirken eşofmanını düzeltti.

Her yer şarap ve kıyafet doluydu. On dakika boyunca etrafı temizlerken kapının çaldığını duydu. Eline aldığı boş şarap şisesi ile kapıya yönelirken ardı ardına çalmaya devam ediyordu.

"Tanrım geldim." Kapıyı açtığında gördüğü kişiyle gülümsemişti. Fakat yukarıdaki adamın bundan memnun olmayacağı belliydi.

"Mike! Bu ne süpriz. Hoşgeldin geçsene." Sevecen bir şekilde arkadaşını içeri davet ederken arkadan Jungkook'un sesi duyuldu.

"Kim bu zilin ırzına geçen?" Altında siyah eşofmanı vardı ve elinde havlu ile saçını kurutuyordu. Üstüne bir şey giymemişti.

Jungkook gördüğü adam ile kaşlarını daha da çattı. Pek sevdiği bir şahıs değildi.

"Mike gelmiş."

"Sebep?" Jungkook ile Mike'ın arasındaki gerilim belli oluyordu.

"Mike sen içeri geç hemen geliyorum." Jungkook tarafından kapı dışarı edilmekten kurtulan adam içeri geçerken Jungkook ellerini ne oluyor biçiminde açmıştı.

"Üstüne bir şeyler giy Jungkook. Ve tavrını da düzelt."

"Bu adamın bu saatte burada ne işi var?"

"Bana davayla ilgili konuşmak istediğini söylemişti sadece aklımdan çıkmış." Jungkook bu adamın burada olmasından hoşnut değildi. Hala mahkemede söylediklerinden dolayı sinirliydi.

Kendisi sabah uyandığı gibi Jennifer'ı 'dava' için çağırmıyordu. Fakat sözlerini yutarak son bir kez bakıp yukarı çıktı.

Jimin adımlarını salona yönlendirirken kafasında binbir şey dönüyordu.

"Mike lütfen kusura bakma her yer dağınık ama biz dava yüzünden pek toparlama fırsatı bulamıyoruz."

Mike gözlerini kenardaki iç çamaşırında tutarken davanın söz konusu olmadığını anlamıştı. Jimin hızlıca onu alarak yastığın arkasına atmış ve arkadaşının karşısına oturmuştu.

SuitsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin