When you're young, you just run
But you come back to what you needThis love is alive back from the dead|
Aynanın karşısında gömleğinin düğmelerini ilikleyen Jimin dalgınlıkla Jungkook'un gömleğini giydiğini farketti.
Arkasını döndüğünde diğer adamın da beyaz gömleği giydiğini görünce ofladı. Böyle çıkamazlardı.
"Gömleğimi giymişsin Jungkook." Saçları dağılmış ve terli olduğu oldukça belli olan adam ona dönerken az önceki anları hatırladı. Bir açıklama yoktu yapmak da zorunda değillerdi. Fakat bunun nasıl devam edeceğini merak ediyorlardı.
"İkisi de benim gömleğim yalnız." Başını eğerek ona yaklaştı sarı saçlı olan. Üstündeki gömleğin düğmelerini çözerken büyük eller belinden aşağı iniyordu.
Tamamen açtığı düğmeler ile geniş omuzlarından indirirken dudaklarına kapanan dudaklar ile ensesini kavradı.
Özlemişti bunları. Elleri ensesindeki saçlara giderken belinden daha da yapıştırılmıştı bedene.
Yavaşça uzaklaştırarak kıyafetlerini giydiler.
"Bir davaya yetişmem lazım. Sonra konuşuruz." Jimin'in dosyaları toplayarak kilidi açması ile kafasını sallamıştı uzun boylu olan. Gözleri kapıyı açmaya çalışan adama giderken yaklaşarak kilidi açtı.
Fakat açılan kapı açıldığı an kapanmıştı. Elleri dudaklarını birleştirdiği sarı saçlının beline giderken boynundaki eller onu kendisine yaklaştırıyordu.
Jimin buna devam edebilirdi fakat gerçekten yetişmesi gereken bir dava vardı.
"Gitmem lazım." Dudaklarını örten dudaklardan zar zor söylediği cümle ile kafasını sallayarak açtı kapıyı Jungkook.
Bir süre onun gitmesini izlerken arabasının anahtarlarını alarak dairesine yol aldı.
Yüksek katta olan dairesi yüzünden uzun süre beklediği asansör sonunda varırken evin şifresini açarak ceketini bıraktı.
Jungkook dağınıklık sevmezdi her şey yerindeydi. Üstünü çıkartarak duşa girmiş ve rahat kıyafetlerni giyerek televizyonu açmıştı.
Birkaç gün sonunda dinlenebiliyordu. Bir saat boyunca izlediği dizinin diğer bölümüne geçmek için uzandığı kumanda ile başının döndüğünü hissetmişti.
Gözlerini kapatarak durdurmaya çalışmış fakat ardından ikinci belirti gelmişti. Burun kanaması. Eli burnuna giderken ne yapması gerektiğini biliyordu.
Titreyen elleri ve başının izin verdiği ölçüde aldığı telefonu ile Jimin yazısına tıkladı. Jungkook onu arayıp aramaması gerektiğini bile bilmiyordu. Akan burnu için başını kaldırırken çalan telefonu dinliyordu. Açmayacaktı. Yavaşça ayağa kalkarken duvara tutundu ve bir kez daha aradı. Bilincini kaybetmesine az kaldığını biliyordu bunu birkaç kez daha yaşamıştı.
Mahkeme salonundan müvekkili ile çıkmış adam müvekkilini tebrik ederken çalan telefonu bakmadan sessize almıştı.
"Teşekkür ederim Bay Jeon." Telefonda yazılı ismi gördü ikinci çalışta.
"Rica ederim. Kusura bakmayın buna bakmam gerek."
Açtığı telefon ile uzaklaşırken kulağına götürerek konuşmuştu.
"Efendim?" Jungkook kelimeleri toparlamaya çalışıyordu. Yardım istemesi gerekiyordu.
"Jimin." Zar zor kurduğu kelime telefonun karşısındaki adamın da nefeslerinin hızlanmasını ve gözlerni açmasını sağlamıştı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Suits
RomanceTexting + düzyazı Yaptığı hata yüzünden eşinden boşanmaya karar veren Jimin, Bay Jeon'un isteği üzerine bundan vazgeçer ve eşinin 6 aylık yurtdışına gönderilmesini kabul eder. Fakat geri döndüğünde birlikte kurdukları hukuk şirketini yönetmeleri ger...