Çarşamba - 03:00
Çok saçma...
Bi önceki yazımı bitiremedim çünkü kapı çaldı.
Gelen Sho'ydu. evi nasıl bulduğunu hiç bilmiyorum...
İçeri geçti. konuşmadık bile.
Sonra ben sordum;
"Neden beni durdurmadın? Eğer bitmesini istiyoduysan bugün olanlar neydi"
"Durdurmadım çünkü bu kadar ciddi olduğunu hiç düşünmedim. Yani evden taşınacak ve telefonlarını değiştirecek kadar."
"ama o evde yaşayamazdım ki..." evet, söylememe gerek yok. İstediğim ağlama performansına ulaştığım cümle bu oldu. Sonrasında da konuşmaya devam edemdim zaten. Ben iç çekerken yanıma gelip bana sarıldı. Sanırım en hoş an buydu. Onunla karşılaştığımdan beri - ki yaklaşık 6 ay oluyo - ilk kez ona bu kadar yakın hissettim.
Başka bir şey konuşmadık. Şimdi uyuyo ben de ona bakarak yazıyorum.
Bu günlüğümsü zımbırtıyı yazmaya karar verdiğim anı düşündüm. Çok uzak gibii geldi fakat sanırım şu anda yanımda olmasına rağmen yazmaya devam etmek istiyorum.
İlk yazdığım günkü konu gibi olmayacak benim hikayem. burada bitmeyecek. Hep uzun yazacağımı sanmıyorum.
Muhtemelen çoğunlukla üşeneceğim ama genede yazmaya devam edeceğim.
Şimdi izninle bunları yazmak için arasından sıyrıldığım kollara geri dönüyorum. (^-^)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Günlük
FanfictionJaponya'nın önemli televizyon kanallarından birinde iş bulup Tokyo'ya gittiğimde "hayatımın macerası"nın sadece Japonya'da yaşamaktan ibaret olduğunu düşünüyordum. İşim gereği türlü çeşitli ünlü insanla içili dışlı oldum. Ama Japonya'ya aşık olmamı...