Gözümü fırtınalı bir sabaha açtım. Havanın, sıcacık yatağımda olmama rağmen soğuk olduğunu anlayabiliyordum. Bugün aslında hava güzel olsaydı dışarı çıkmak gibi bir planım vardı, ama galiba plan suya düştü.
Annemin odama girmesi ile gözümü ancak camdan ayırabildim.
"Ela, kızım kalk hadi kahvaltı hazır, bende seni uyandırmaya geliyordum."
"Tamam anne, geliyorum."
Annem kapımı kapatıp çıktığında kafamı yeniden cama çevirdim. Beklemediğim bir şekilde bu sefer durum farklıydı. Daha yeniki fırtınadan eser kalmamıştı. Bu durum biraz da olsa keyfimi yerine getirmedi diyemem.
Mutfağa vardığımda annem ve babam kahvaltıya başlamışlardı bile.
"Günaydın ev halkı, bugün nasılız bakalım"
"Günaydın kızım, valla doğruyu söylemek gerekirse ben hiç iyi değilim" Babamın söylediği ile kaşlarımı çatıp devam ettim.
"O niye baba, bir sorun mu var?"
"Var, hemde çok büyük. Gece yatağıma gitmeye erindiğim için koltukta yatayım dedim belim tutulmuş. Koltuktan buraya zor geldim vallahi." Babamın söyledikleri gülmeme neden olmuşken annem 'gülme' dermiş gibi kaş hareketi yapıyordu. Gülmem durduğunda karnımın guruldaması ile acıktığımı fark ettim. Çay doldurmak için kalktığımda Annemin boş olan bardağını alıp onuda doldurdum.
~~~
Kahvaltım bittiğinde dışarı çıkmaya karar vermiştim. Hava bozacak gibi durmuyordu ama yine hava durumundan bakıp kendimi garantiye aldım. Üstümü değiştirmek için dolabımı açtığımda, siyah boğazlı kazağımı ve siyah kot pantolonumu alıp kapattım. Kıyefetimi giyindikten sonra dışarı çıkmak için demlediğim çayı termusuma doldurdum. Termusuda çantama koyduktan sonra şişme montumu giyinip evden çıktım. Havada ne kadar güneş olursa olsun etraf gerçekten soğuktu. Bugün cumartesi olduğu için okulda değilim, fakat büyük ihtimalle hava soğuk olduğu için dışarıda kimse yok. Yerden aldığım bir kar parçasını elimde kar topu haline getirip atabildiğim kadar uzağa attım. Hiç arkadaşım olmadığı için bana kar topu atan olmayınca bende boşluğa atıyordum. Sonunda oturacağım yere gelmiştim. Burası üstü kapalı bir banktı o yüzden oturacağım yerde kar yoktu.
Çantamdan çayımı çıkarıp bardağıma doldurdum ve içimi titreten soğuğu ciğerlerime çektim.
~~~
Telefonuma öyle dalmıştım ki ne kadar zamandır burada olduğuma baktığımda üç buçuk saattir burada olduğumu anladım hava kararmaya başlamıştı. Eve gitmek için termusumu çantama koyarken yanımda oturan ismini bilmediğim kişi, yerimden zıplamama neden oldu.
"Siz kimsiniz, ve o kadar bank dururken neden yanıma oturdunuz?" Ben konuşurken yüzüme bile bakmaması zoruma gitmişti. Cevap vermeyince kendime gelip hemen çantamı alıp ayağa kalktım.
"İsmim Doğan ve buraya oturdum çünkü hep burda otururdum şimdi sende burda oturuyorsun diye başka banka gidemem." Açıklaması gerçekten saçmaydı, aslında hayır başka banka gitmesi gerekiyordu.
"Bugünlük başka banka gidebilirsiniz Doğan Bey!" Kaşlarını havaya kaldırıp devam etti fakat hala yüzüme bakmıyordu.
"Buraya oturdum çünkü buranın manzarası hepsine değer, anladınız mı isimsiz kişi hanım?"
"İsimsiz kişi hanım derken?"
"İsmini söylemedin." Doğru ismimi söylemedim çünkü sormadı, ben sorduğum için şöylmişti o ismini.
"Sormadın bende söylemedim ben zaten gidiyorum, sende manzaraya doya doya bakarsın artık." Tam giderken yanıma döndüğümde buranın manzarasının gerçekten hepsine göre daha güzel olduğu söylenebilir, fakat ona belli etmeden evimin yolunu tutmuştum bile...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÜSTÜ KAPALI BANK
RomanceBu bir Üstü kapalı bank hikayesi. Tüm herşey bir bank ile başladı ve tüm herşey bir bank ile sonlandı. Bu Elanur ile Doğan'ın hikayesi. Herkesin gözü önünde ve herşey apaçık bir şekilde. Sevginin asaleti ile bu yolda daha ne kadar dayanabilirlerki...