Bütün bir sene içerisinde yapılan hatalar, entrikalar, yalan dolanlar ve ihanetler artık herkesin canına tak ettirmişti. Kan çıkmalıydı! Ancak içlerinden hiçbirisi bunu yapabilecek kadar gözü kara değildi.
Ta ki o büyük güne kadar...
Nihai gün gelmi...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Akşam yemeğinin ardından Kenan ve Defne salonda oturup şöminenin çıtırtısı eşliğinde kitap okurken Özgül ise Güney ile konuşmakta ve Kuzey de ders çalışmaktadır.
Kenan'ın dizinde yatan Defne: - Uzun zamandan sonra kendimi ilk defa bu kadar huzurlu hissediyorum. Dinginliği özlemişim. Der tebessüm ederek.
Kenan ise Defne'nin saçını okşarken: - Bir de bana sor aşkım. Nezarette olmak durmak bile beni yormaya yetti. Neyse bunları boş verelim güzel şeylerden konuşalım. Yarın akşam iş çıkışı seninle güzel bir vakit geçirelim. Kuzey'i anneme bırakırız ve şık bir restorana yemek yemeye oradan da kordonda yürüyüş yapmaya gideriz. Ne dersin?
Defne sırıtarak: - Hmm neden olmasın? Der.
- O zaman anlaştık! Der Kenan Defne'nin yanağına bir öpücük kondururak.
>ERTESİ GÜN ÖĞLE VAKİTLERİ<
Yavaş yavaş yaza doğru adımlarken Kuzey ve Güney okulun son günleri olması dolayısıyla gitmezler ve dışarıda vakit geçirirler. Diğer yandan Ahu ve Defne kafede, Özgül ise her zamanki gibi Cenk'in yanındadır.
Kenan, Asya'nın eski yazlık evinin bahçesinde buluşmuş ve planın son kısımlarını kararlaştırmıştır.
- Pekala konuştuğumuz gibi, eğer evde personel varsa *ki büyük bir ihtimalle vardır* bu uyku ilaçları ve limonata sayesinde onları uyutup işimize bakacağız ancak personel yoksa işimiz daha kolay olacak: evi rahatça arayıp işimizi bitirdiğimizde kamera kayıtlarını silip gideceğiz.
- Hm pekala, o halde yola koyulalım ne duruyoruz?
İkili Cengiz'in evinin yolunu alır. Bu sırada başka bir olayla uğraşan Sinan ve Ceyhun ikilisi de harekete geçmek üzeredir. Sinan, Ceyhun'un komutu üzerine Ramada Encore Otel'in yolunu alır. Ceyhun ise Özgül'e haber vermeden önce yatak odasına giderek komodinini açar ve eşyalarının arka tarafından silahını alır. - Hele bir olaylar sarpa sarsın bak o zaman neler olacak gör Ebru! Aklını alacağım senin! Der sırıtarak.
>RAMADA ENCORE OTEL'DE<
Sinan otelin önüne gelir ve resepsiyonun yolunu alır.
- Hoşgeldiniz buyurun!
- Merhabalar benim burada bir arkadaşım var da onun için gelmiştim. Acaba kendisine haber vermeniz mümkün müdür?
- Tabi. Konuğumuzun adını soyadını alabilir miyim?
- Ebru Bayındır! Yalnız ziyaretçinin kim olduğunu sorarsa Sude'nin kuzeni derseniz kendisi anlar. Dışarıda mavi arabada olacağım! Der Sinan.
Resepsiyon görevlisi birtakım işlemlerinden sonra Ebru'ya telefon eder ve dışarıda "Sude'nin kuzeninin kendisini beklediğini" söyler.
Ebru resepsiyon ile görüşme sonrasında aşağıya inmek için hazırlanırken bir yandan da işin içerisinde bir tuhaflık olduğunu hisseder: - Emre'nin burada ne işi olabilir ki? Ah Sude sana o kadar tembih ettim. Nerede olduğumu kimseye söyleme dedim! Bir de gitmiş kuzenine, en salak kişiye söylemişsin! Neyse şu çocuk ne söyleyecekse söylesin ardından yola koyulayım, çok bile kaldım bu otelde!
