11.Bölüm

248 23 21
                                    

Blossom'dan:

Çocukların bize hâlâ güvenmediğine emindim. Bunun için bir şeyler yapmamız gerekiyordu.

Gecenin 2'sinde salonda oturmuş bunu düşünüyorum cidden. Aslında su içmek için kalkmıştım. Sonra kendimi koltukta bunları düşünürken buldum. Bize güvenmelerini nasıl sağlayabiliriz acaba?

Brick: Bugün kitap bakarken yeterince yorulmadın mı?

Arkamdan gelen sesle hafif irkilmiştim. Niye uyumamış bu? Hafızasını kaybeden sensin uyu ki belki rüyanda birkaç şey hatırlarsın. En azından filmlerde öyle oluyor.

Blossom: Su içmek için kalkmıştım. Sen niye ayaktasın?

Brick: Uyku tutmadı. Çok sıkıldım. (...) Sorun olmazsa bir kaç soru sorabilir miyim?

Blossom: *Gülümseyerek* Sen ne zamandan beri bu kadar kibar oldun?.. Morbucks'dan sonra başkalarının sana söylediklerine hâlâ güveniyorsan sorabilirsin tabi.

Brick: Senin bir kahraman olduğunu sanıyordum. Kahramanlar yalan söyler mi?

Blossom: Gerekmedikçe hayır.

Brick, salonda oturduğum koltuğun karşısına geçip konuşmaya devam etti.

Brick: Bazı haberler okudum da... Biz üçümüz gerçekten eskiden kötü müydük?

Blossom: Evet ama bunun pek bir önemi kalmadı bence. En sonunda iyi tarafı seçtiniz önemli olan bu.

Brick: Bunu haberlerden öğrenmek biraz tuhaf.

Ne? Ona bunu söylemediğimiz için mi cidden önemsiz bir detay artık bu bilmemesini tercih ederdim aslında.

Blossom: Biz söyleseydik gene bir şey değişmezdi. Ayrıca dediğin gibi o günler eskide kaldı.

Brick: Bize niye bu kadar güveniyorsunuz? Belki sizi kandırıyoruz?

Blossom: Bunu niçin soruyorsun?

Brick: Sadece merak.

Blossom: Brick açıkçası bizde size en başta güvenmiyorduk ama bugüne kadar çıkan her savaşta yanımızdaydınız. Bir çok savaşı sizin sayenizde kazandık. Bu durumda hâlâ size güvenmesek bu biraz saçma olurdu.

Brick: Anladım.

İçinde ne tür şeyler dönüyor bilmiyorum ama hafızasını geri kazanmaya çalışırken baya zorlanacak gibi. Bir kaç kez bana bakıp bir şeyler söyleyecekmiş gibi olunca en sonunda sessizliği bozan ben oldum.

Blossom: Bir soru daha sormak istiyor gibisin.

Brick: Açıkçası sormak istediğim bir şey var ama... Baya özel bir soru olur boşver.

Blossom: Sor gitsin kafanda soru kalmasını istemiyorum.

Brick: (...) Hiç birine aşık oldun mu?

(...)

Yazardan:

~Sabah kahvaltıda

Profesör: Eee çocuklar yavaş yavaş hafızanızı geri kazanmaya başlayalım mı?

Boomer: Nasıl?

Profesör: Bunun üzerinde baya çalıştım. Şuan kullanmaya hazır bir karışımım var. Denemek ister misiniz?

Butch: Ne işe yarayacak?

Profesör: Bu karışımı her gün düzenli olarak kullanırsanız ne zaman dejavu yaşarsanız o anınızı hatırlama olasılığınız yükselir.

Blossom: Biz de onlarla olan anılarımızı bilerek tekrar canlandırırsak bu da dejavuya girer mi?

Profesör: Sanırım o da sayılır.

Bubbles: Bu harika her şey daha kolay olacak.

Buttercup: Her şeyden önce güçlerini kullanmayı öğretsek daha iyi olur bence.

Buttercup, Boomer'a doğru bakarken Boomer onun ne demek istediğini anlayıp konuşmaya başladı.

Boomer: Sadece oyunu deniyordum. Bir oyun konsolu nasıl elektrik yüzünden bozulur. Oysa gücümü de hiç düşünmemiştim. Neden böyle oldu bilmiyorum.

Buttercup: Önemli olan düşünmek değil duygularını kontrol altında tutmak. Artık oyunda nasıl bir aksiyonlu andaysan bütün elektriğini vermişsin.

Boomer: Duygular, anladım. Bir daha olmayacak.

Butch: Oyun oynadın ve beni çağırmadın mı?

Boomer: Bende oyunu yeni öğreniyordum.

Blossom: Brick? Sen iyi misin? Sesin çıkmıyor.

Brick: Evet iyiyim.

Butch: Şu karışımın tadını merak ettim. Ne zaman deneyebiliriz?

Profesör: Kahvaltıdan 1 saat sonra yemeniz daha iyi olur.

Brick: Bu karışımın hiç yan etkileri var mı?

Profesör: Hayır yok. Tek bir sorunu var etkisini ne zaman gösterir bilmiyorum. Kişiden kişiye değişiyor.

~DEVAM EDECEK~

Yıllar sonra bu kitaba tekrar yeni bölüm attım. Umarım hikayenin yeni gidişatını beğenirsiniz. Sonraki bölümde görüşürüz canlarım. ❤💚💙

°•° Hafıza Kaybı °•° PPG x RRB  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin