Giriş ve Açıklama

2.4K 102 118
                                    

2438 ve 2439 yıllarında, farklı tarihlerde gerçekleşti bütün kurtların beklediği olay. Yüzyılın deltası ve vitası doğdu bu yıllarda.

Yıl 2438. Aylardan Temmuz. Tarih ayın 7'sini gösteriyor.
En ünlü ve suikastçılardan oluşan ailenin, Zoldyck ailesinin, mâlikanesinde omega anne olan Kikyo Zoldyck canhıraş doğumhanede çığlık atıyordu. Kadın doğum uzmanı olan kadın doktor ve ebe hemşiresi Kikyo'nun doğumunu mâlikanede, omega anneler için tasarlanmış ameliyathanede doğumu gerçekleştiriyorlardı. Silva, Kikyo'nun yanındaydı. Doğum yapıldığı zaman çocuğu kucağına alacak kişi oydu.

Kikyo'nun gözlerinden yaşlar akmaya başlamıştı. Bu üçüncü doğumuydu. Diğerleri gibi değildi bu. Kısa sürüyordu. Kısa dediği doğumhaneye gireli iki buçuk saat olmuştu. Kikyo hissediyordu. Birazdan bitecekti tüm bunlar.

Yarım saat sonra Kikyo tüm mâlikaneyi inletecek bir çığlık attı. Ebe hemşirenin ellerinde kanlı bir bebek belirdi. Ağlama sesi tüm doğumhaneyi sardı. Doktor hemen müdahale edip göbek bağını kesti. Göbek bağının ucuna bir mandal tutturup beyaz bir havluya sardı minik bebeği. Ebe hemşire onu kucağına alıp Silva'ya doğru ilerledi. Doktor, Kikyo ile ilgili son işlemleri yaparken ebe hemşire kan ter içinde kalmış bir şekilde gülümseyip kucağındaki bebeği Silva'ya uzattı. "Tebrik ederim Silva-sama. Bir erkek çocuğunuz oldu." Silva donuk ifadesi ile bebeği yavaşça kucağına aldı.

Bebek, babasının kucağına verilince ağlamayı kesip uysal bir şekilde hareket etti. Saçları azdı. Platin sarısı saçları vardı. Gözlerini açamıyordu. Silva bunun nedenini biliyordu. İki tane daha doğum yapmıştı sonuçta Kikyo. Bebek, uysal bir şekilde babasının koluna kafasını sürttüğünde Silva'nın dudaklarında minik bir gülümseme belirdi. "Aramıza hoşgeldin, Killua Zoldyck." Bebek, ismini sevmiş gibi minikçe gülümsedi.

~~~

Yıl 2439. Aylardan Mayıs. Tarih Mayıs'ın 5'ini gösteriyor.
Özel bir hastanenin doğumhanesinde bir doğum gerçekleşiyordu. Genç kadın derin derin nefesler alıp ıkınıyor, kadın doğum uzmanı olan doktor ve ebe hemşireler ona yardım ediyordu. Ging Freecss, doğumhanenin kapısının önünde gergince bekliyordu. Doktor en başta doğumun zor olacağını söylemişti. Bu yüzden Ging, fazlasıyla gergindi.

Mito onu sakinleştirmeye çalışıyordu. Elbette kendisi de gergindi ama ikisinin de kafayı yemesinin şu an kimseye yararı yoktu. Aradan uzun zaman geçti. Ne kadar geçtiğini kimse bilmiyordu. Lakin güneş tepede iken geldikleri hastane, güneşin batarken oluşturduğu kızıllıkla süsleniyordu. Doktor, ameliyathaneden çıktı. Yanındaki ebe hemşirenin kucağında kundağa sarılmış bir bebek vardı. Lakin ikisi de mutsuzdu.

Ging ve Mito ayağa kalktı. Ebe hemşire boğazını temizleyip gülümseyerek Ging'in yanına ilerledi. Kundaktaki bebeği ona uzattı. "Tebrik ederim Ging-san. Bir oğlunuz oldu." Ging gülümseyip bebeğini incitmekten korkarcasına onu kucağına aldı. Bebek huzurla uyuyordu. Göğsü hızlı hızlı inip kalkıyordu. Saçları gürdü ve simsiyahtı. Ging yavaşça onu kucağına bastırdı. Bebek hareketlendi ve dudaklarında minik bir gülümseme peyda oldu. "Gon," diye mırıldandı Ging. "Senin adın, Gon Freecss." Gon'un gülümsemesi biraz daha büyüdü. Bu ismi sevmişti.

delta & vita ≜ killugon ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin