⚠️Dikkat! Smut bölümüdür! Rahatsız olacaklar okumasın!⚠️
Gon geldiği evin önünde durdu. Yüzünde maske, kafasında bere, tüm vücudunu örten bir kabanla gelmişti. Üstünde hâlâ eteği vardı. Onu çıkarmak içinden gelmemişti.
Hızlı adımlarla evin kapısının önünde durdu. Hiçbir güvenlik önleminin olmaması şüphelendirmişti Gon'u. Kapıyı çaldı. Kapı ışık hızında açıldı ve bir el yakasından tutup onu içeri çekti. Gon içeri savruldu. Killua kapıyı kapatıp ruh eşine döndü. "Kafayı mı yedin sen? Biri buraya gelirken seni görebilirdi. Başının belaya girmesini mi istiyorsun?" Gon konuşmadı. Önce ağzındaki maskeyi, sonra kafasındaki bereyi çıkardı. Kombini yaptıktan sonra dik saçları hoşuna gitmemişti. Bu yüzden onları indirmiş ve ensesine dökülmesini sağlamıştı. Hâlâ da öyle duruyorlardı.
Üstündeki kabanı çıkarıp bir kenara attıktan sonra ruh eşine döndü. Killua'nın feromonu tüm evi kaplamıştı. Okyanusun tuzlu kokusu Gon'a ilk defa bu kadar güzel geliyordu. Killua, karşısında tüm güzelliğiyle duran ruh eşi karşısında yutkundu. Kasıklarına giren acı ona hiç yardımcı olmuyordu. Gon, "Gördüğün gibi gayet tedbirli geldim. Kimse beni görmedi," dedi. Ardından Killua'ya doğru yürüdü.
Killua, "Dur," diye emir verdiğinde Gon'un kurdu hemen itaat edip durdu. Killua şu an tamamen delta modundaydı ve Gon'un boyun eğmekten başka çaresi yoktu. Killua, "Gon. Biliyorum sana yardım ettiğim için bana yardım etmek istiyorsun ama senin üzerinde kontrol sağladığım gibi benim üzerimde kontrol sağlayamazsın. Bu yüzden git. Şimdi," diyerek kapıyı gösterdi. İnatla Gon'un gözlerine bakmıyordu. Gon sabır diler gibi iç çekip Killua'ya doğru yürüdü ve ellerini yanaklarına koyup kafasını kaldırarak ikisinin göz göze gelmesini sağladı.
"Killua ben buraya bunları bilerek geldim. Üstelik sana sadece yardım etmek istemiyorum. Ben..." İç çekti. Bunu itiraf etmek zor olacaktı. Dili bir türlü söylemek istemedi. Bu yüzden susma kararı aldı. Killua, "Sen ne Gon?" dedi ve bir adım attı ruh eşine. Şimdi ayak uçları birbirine değiyordu. Gon, "Yok bir şey. Üstelik konumuz ben değilim," diye konuyu değiştirmeye çalıştı ama Killua'nın dominant tarafını tamamen unutmuştu. "Söyle." Killua'nın emrine karşı yutkundu Gon. "Senden hoşlanıyorum. Ruh eşi bağı hariç." Gon söylemişti. Sonunda söylemek için kıvrandığı sözleri söylemişti.
Aniden kafasını kaldırıp dudaklarını Killua'nın dudakları ile birleştirdi. Killua, Gon'un dudaklarını kabul etti ve kıskacı altına aldı. Elleri Gon'un ince beline dolandı ve bedenlerini birbirine yapıştırdı. Gon ellerini Killua'nın yanaklarından çekip boynuna doladı hızlıca. Bu sırada Gon'da feromonlarını yaymaya başlamıştı.
Nefeslenmek için ayrıldıklarında ikisininde gözleri hızlıca açıldı. Killua'nın gözleri siyah olmuşken Gon'un gözleri pembeydi. Delta ve vita kontrolü ellerine almışlardı. Tekrar birbirlerine atıldılar ve yeni bir öpüşme başlattılar. Bu sefer daha sertti öpüşleri. Resmen birbirlerinin dudaklarını sömürüyorlardı. Yara kalacağı kesindi.
Killua ellerini Gon'un belinden aşağı indirmeye başladı. Gon'un kalçalarını ellerinin arasına alıp sıktığında Gon, Killua'nın ağzının içine inledi. Killua Gon'u zıplatıp kucağına çıkmasını sağladı. Gon anında bacaklarını Killua'nın beline doladı.
Killua'nın odasına gelip Gon'un sırtını yatağa vermesi bir dakika sürmüştü. Öpüşmeleri o zaman bitmiş, Killua üstten Gon'a bakmaya başlamıştı. Şişmiş ve kanayan dudakları, kızarmış yanakları, bayık pembe gözleri ile Gon ruh eşine bir şaheser sunuyordu.
Killua dudaklarını bu sefer Gon'un boynuna indirdi. Esmer teni öptü, yaladı, ısırdı ve emdi. Gon ise parmaklarını Killua'nın beyaz saçlarına dolamış, hafif-hafif inleyerek Killua'nın başını kendine bastırıyordu. Killua tekrar doğruldu. Gon'un elleri böylece iki yanına düştü. Gon'un üstündeki kazağın eteklerinden tutup Gon'u kendine çekti ve kazağı çıkardı. Kazağın altındaki sıfır kollu badiyi çıkardığı zaman Gon'un esmer teni gözler önüne serildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
delta & vita ≜ killugon ✓
Fiksi PenggemarEzelden ve evvelden beri birbirimize aidiz.