İyi okumalar <3"Ogeday çok yakışıklısın, gözlerin çok güzel dedin." Makbule kahkaha atarak konuştuğunda kafamı yanımda duran yastığa gömerek utançla tiz bir çığlık attım. Dün gece kör kütük sarhoş olmuştum ve ne olduğunu hatırlamıyordum. Makbule gece yaşanan olayları anlatıyordu ve duyduğum her kelime utançtan yerin dibine girmeme sebep oluyordu. Kısaca özetlemek gerekirse bütün gece kene gibi ogedaya yapışmışım.
"Eğer yanlış duymadıysam o da senin için sen de çok güzelsin dedi." Ikinci bir şok yaşadığımda gözlerim fal taşı gibi açıldı. Benim güzel olduğumu mu düşünüyordu? Acaba o da mı sarhoştu? Yoksa bu kadar saçmalamış olamazdı. Ben güzel falan değildim. Kendimi beğenmiyordum. Nereni değiştirmek isteseler diye sorsalar her yerimi değiştirmek isterim diye cevap verirdim.
"Herkes kalkmış mıdır yoksa biz mi tavuk gibi erkenden uyandık?" Konu değiştirmek adına konuştuğumda omuz silkerek ayağa kalkan Makbule doğruca odanın lavabosuna doğru ilerledi. O gittiğinde ben de uzandığım yerden kalkarak aynanın karşısına geçtim. Berbat gözüküyordum. Sanırım bu üstümde ki kıyafetleri ıslandığım için lale ya da İlayda vermişti. Bol bir eşofman ve salaş bir tişört giyiyordum. Saçlarım ise cadı gibiydi. Birbirine girmişti.
Elimden geldiğince saçlarımı elimle açarak bol bir topuz yaptım. Makbule lavabodan çıkmaya tenezzül edince içeri girerek elimi yüzümü yıkayıp kendime geldim. Daha sonra birlikte odadan çıkıp alt kata indik. Burnuma güzel kokular geliyordu. Birisi harika olduğu belli olan bir kahvaltı hazırlamıştı anlaşılan o ki.
Mutfağa girmeden kısaca kapıdan içeriye göz attığım da görüş açıma Berkan ve lale girdi. Birlikte güle oynaya kahvaltı hazırlamakla meşgullerdi.
"Günaydın, yardım edilecek bir şey var mı?" Yemek yapmaktan gram anlamasam bile nezaketen sorma gereği hissetmiştim. Sonuçta ben burada misafirdim. Bir işin ucundan tutmam gerekiyormuş gibi geliyordu.
"Günaydın niso, bir şey ihtiyacımız yok. Sen salonda otur yemek hazır olunca çağırırım ben." Berkan bana dönerken konuştuğunda olumlu anlamda kafamı sallayıp salona geçtim. Salon oldukça büyüktü. Dizayn edilme şekli çok tatlıydı. Daha çok açık tonlar kullanılmıştı. Bu da ortamın daha ferah gözükmesini sağlamıştı.
L koltukta oturan ogeday'ı görünce derin bir nefes aldım. Dün gece kim bilir daha neler neler yapmıştım. Nasıl yüzüne bakacağımı bilmiyordum belki de hiçbir şey olmamış gibi davranmak daha iyi olurdu. Evet, en doğrusu buydu. Hiçbir şey olmamış gibi davranmak.
Ayaklarını uzatarak telefonuyla ilgilenen ogeday'ın yanına gittiğimde beni görmüş ve telefonu bir kenara atarak gülümsemişti. Ben de gergince gülümsediğimde gözlerim bir anda ortadan yok olan makbuleyi aramakla meşguldü. İki saniye içinde nereye gitmişti bu kız? Dün gece dibinden ayrılmayıp bir de gecenin sonunda üzerine kustugum adam ile niye yalnız kalmıştım ben şimdi?