Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İyi okumalar <3
"dün gece ogeday seni öptü sen de karşılık verdin sonra arkana bakmadan kaçtın yani. Dalga mı geçiyorsun sen!?" Makbule çığlık atarak konuştuğunda gözlerimi yumarak kulaklarımı kapattım. Bir insanın ses tonu bu kadar tiz olabilir miydi aklım almıyordu.
"Bir an olayları idrak edince elim ayağım birbirine dolandı ne yapsaydım? Ayrıca biliyorsun makbule, ondan ayrıldığımdan beri bu tarz şeyler beni çok fazla geriyor."
"Tamam haklısın gel buraya." Kollarını uzatırken konuştuğunda gülümseyip yatağın üstüne doğru zıpladım ardından sıkıca makbuleye sarıldım. Makbule benim için en değerli insanlardan biriydi. O olmasaydı buralara kadar gelemezdim. Bu kadar güçlü bir insan olamazdım. Her şey onun desteği sayesinde olmuştu.
Dün geceye gelecek olursak çok tuhaf bir gece olmuştu. Ogeday beni öpmüş ve ben o anın büyüsüyle karşılık vermiştim. Pişman mıydım? Hayır, değildim. Onu öpmek ben de uzun süredir gömülü olan farklı duyguların uyanmasına sebep olmuştu. Tarif edemeyeceğim duygulardı.
O öpücük sayesinde ondan hoşlandığıma tamamen emin olmuştum ama dün gece korkak gibi kaçtığım için ne onun bir şey söylemesine fırsat vermiştim ne de kendi düşüncelerimi söylemeye fırsat vermiştim.
"Ogeday'ın senden hoşlandığını bütün antalya bildiğine göre deneyebilirsiniz bence."
"Uzak mesafe ilişkisi zor olmaz mı?" Şüpheyle konuştum. Daha önce de uzak mesafe ilişkim olmuştu ve sonu hiç iyi bitmemişti. Bu işin sonunda da kalbi kırılan taraf olmak istemiyordum. İkinci bir kalp kırıklığına dayanamazdım.
"Bebeğim, korktuğunu biliyorum ama denemezsen bilemezsin. Ogeday, gerçekten iyi birisi, sana değer veriyor. Seni üzecek bir şey yapmayacağından eminim ki eğer en ufak bir sorun çıkarırsa makbule'nin gazabına uğrar."
Son cümlesine kahkaha attığımda o da kendini tutamamış ve kahkaha atmıştı.
"Siz Kuzeyle ne yaptınız? Durumlar nasıl?" Konuyu benden çevirerek konuştuğumda makbule'nin yanaklarının kizardığını gördüm. Bu kuzey isimli çocuktan cidden hoşlanıyordu sanırım.
"Şimdilik sadece flört ediyoruz. İlerde nolur bilemiyorum."
"Bunu benden duymuş olma ama ogedaydan aldığım bilgilere göre kuzey de sana karşı boş değil."
"Ya sen kalkıp hazırlansana uçağın yok mu akşama senin?"
"Peki, peki sustum."
•
Herkese sırayla sarılarak gülümsedim. Vedalaşmak için bir cafede toplanmıştık. Ogeday hariç herkes burdaydı. Onun nerede olduğu hakkında ne ufak bir fikrim yoktu.
"Kısa sürede çok güzel vakit geçirdim gerçekten." İlayda konuştuğunda dudaklarımı büzdüm. Ben de çok güzel vakit geçirmiştim. Şu bir hafta içinde çok güzel arkadaşlıklar edinmiştim. Hepsi tatilimin daha güzel geçmesini sağlamıştı. Şimdi vedalaşıyor olmak üzücüydü. Kim bilir hepsini bir daha toplu olarak ne zaman görürdüm?
Makbule ile yanlarından ayrılarak havaalanına gittik. Bir hafta önceki nisa olsa eve döneceği için mutlu olurdu ama şimdiki nisa oldukça üzgündü bir de ogeday'ın hâlâ ortalıkta olmaması beni daha çok üzüyordu. Acaba ne oldu da gelmemişti. Dün gece yanlış bir şey mi yapmıştım? Ondan hoşlanmadığımı mı düşünmüştü?
"Makbuşum, seni çok özleyeceğim." Makbuleye sıkıca sarılırken konuştuğum da birkaç damla gözyaşı omuzlarıma düştü. Onun bu kadar duygusal olması benim de gözlerimin dolmasına sebep olmuştu.
"Ya ağlamayacağız dedik ama oyun bozanlık yapma şimdi." Geri çekilerek konuştuğumda gülümsedi ve elinin tersiyle gözyaşlarını sildi. "Of biliyorum ama napayım ben de böyleyim işte." Kollarını göğsünde birleştirerek konuştu. Ardından bavulumu bana doğru uzattı. Elinden bavulu aldığım sırada duyduğum ses ile kalp atışlarımın hızlandığını hissettim.
"Nisa!"
Ogeday, koşarak bana doğru geliyordu. Önümde durduğunda nefeslenmek için ellerini dizlerine koydu.
"Özür dilerim geç kaldım. Seni göremeyeceğim diye çok korktum." Bakışlarını bana doğru çevirdi. Eğer ikimizden biri konuşmassa sonsuza kadar bu şekilde birbirimize bakarak durabilirdik gibi geliyordu.
"Ben şuralarda bir yerdeyim." Makbule panikle yanımızdan ayrıldığında onun bu şapşal hallerine güldüm. Tekrar ogeday'a doğru döndüğümde beklemediğim bir anda bana sıkıca sarıldı. Onun yaptığı gibi sıkıca ellerimi boynunda birleştirdim. Kendine has kokusunu içime çektim. Bir an hiç gelmeyeceğini sanmıştım.
Geri çekildi ve büyük elleriyle yüzümü avucu içine aldı. Kesinlikle yanaklarım şuan poğaça gibi gözüküyordu ayrıca kısık gözlerim daha da kısılmıştı.
"Söylemek için hiç fırsatım olmadı ama senden çok hoşlanıyorum."
"Ben de senden hoşlanıyorum."
Bu sefer ilk hamleyi ben yaparak dudaklarımı onun yumuşak dudakları ile birleştirdim. Dün gecenin aksine ikimizde daha aceleci ve hızlı davranıyorduk. Bu an hiç bitmesin istedim ama her güzel şeyin bir sonu vardı. Nefessiz kaldığımda geri çekildim.
Elimi tuttu, gözlerimin içine baktı. "Benimle çıkar mısın?" Dediğinde şaşkınlıkla gözlerim kocaman açıldı. Bunu beklemiyordum. Kalbim yerinden çıkacakmış gibi atıyordu. O an beynimi susturarak kalbimden geçeni yaptım ve teklifini kabul ettim.
"Evet, seninle çıkarım." Dediğim an da tekrardan beni öpmüş ardından kucağına alarak etrafında döndürmüştü. İkimizde kahkaha atıyorduk. Etraftaki insanlar bize deliymişiz gibi bakıyordu ama şuan bu umrumda değildi. Sadece çok mutluydum. Endişelerimi bir kenara atmıştım anın tadını çıkarıyordum.
"Artık gitmem gerek." Ellerimi ellerinden hiç istemeyerek ayırdım ve yere düşen bavulumu aldım. O sırada makbule yanımıza geldi. Mutlulukla ikimize bakıyordu.
"Sonunda ya bir haftadır şu anı bekliyorum." Dediğinde hepimiz güldük. Bu kızın bu kadar açık sözlü olmasına bayılıyordum. Tekrar makbuleye sarılarak vedalaştım.
"Ogeday, bu zor olacak biliyorsun değil mi?"
"Biliyorum ama biz üstesinden geliriz ."
Evet, biz her şeyin üstesinden gelebilirdik.
"O zaman şimdilik hoşçakalın." Diyerek yürümeye başladım. İçeri girmeden önce arkamı dönüp el sallamayi da ihmal etmemiştim. Bu tatil bana çok güzel şeyler kazandırmıştı ve şimdi uzun bir yol beni bekliyordu.
Her şeyin güzel olacağına olan inancım tamdı.
ay duygulandım diğer bölüm final olur muhtemelen 😭
