METEor

BÖLÜM 3

Abim ve arkadaşları çıkmıştı. Sude hariç. Biz evde Sude ile oturmuş 'bu gün ne yapsak' diye düşünüyorduk. Sude ile iyi anlaşmıştım. Hatta bu yaz onuda Antalya 'ya çağırmıştım. Ben Sude'yi çağırınca abimde Can ve Mete 'yi çağırmıştı. Can la çok konuşmuşluğum yoktu ama çok korumacı olduğu belliydi. Onlar dışarı çıkarken bizde birzdan çıkıcağımızı söyledik. Onur sadece "İyi kendinize dikkat edin." dedi ve çıktı. Can "Sude bura İstanbul dikkat et ve sana gelelim Kumsal evet İstanbulu biliyosun ama yinede kendine dikkat et olurmu.Abin gibi konuştum ama benseni arkadaşım hatta kankam olarak görüyorum." dedi ve o da çıktı. Bu çocuğu gerçekten sevmiştim. Mete ye gelirsek onu banyoda üstsüz görünce bir donup kalmıştım sonra kendime gelip kapıyı kapatmıştım. Mete arkamdan anırarak gülmeye başlamıştı. Yanaklarım yanmaya başladı ve kesin kızardım. Sude nin konuşması ile düşüncelerimden kurtuldum. "Ben acıktım kanka. Hadi bişeyler yiyelim." normalde yemek yapardım ama şimdi üşendim bu yüzden şu fikri öne sürdüm. "Madem canımız sıkıldı dışarı çıkalım ve burger e gidelim. Sonrada lunaparka gideriz." Sude el çırptı ve beni onaylayan şeyler söyledi. Ben yukarı çıkıp üstüme fosforlu gömlek ve siyah yırtık pantalon giydim ve hazırım. Saçımı düzleştirip bir eyeliner ile makyajımı tamamladım. Sude ye seslendim "Kanka hazırmısın?" ayakkabılarımı almaya çalışırken hemde bağırıyordum. "Hazırım hadi gel kanka." ayakkabılarımı aldım ve aşağıya indim.

★★★

Sude ile burger e gelmiştik. Dogi gelmek için çok çaba sarf etmişti ama Sude köpeklerden pek hoşlanmadığını dile getirince onu korkutmamak için Dogi yi evde bıraktım. Burger de Sude boş yer ararken bende yiyeceklerimizi almaya gittim.

Sonunfa uzun bir sıradan sonra en öne gelmeyi başarmıştım. Arkamda benden en fazla iki üç yaş büyük olan beş kişilik bir gurup vardı. Sarışın biraz kumrala çarpan mavi gözlü bir çocuk dikkatimi çekmişti. Hamburgerlerimizin gelmesini beklerken o çocuğu inceliyordum çok tatlıydı. Ona baktığımı anlamış gibi kafasını bu tarafa çevirdi. Gözlerimiz iki saniyeliğine buluştu ama ben hemen kafamı çevirdim ve önüme konulan nefis hamburgerime baktım , ahh bunun yanında ice tea nasılda güzel gider. "İce tea mı? Güzel seçim." arkamdaki ses ile irkildim. Elime tepsileri almadan arkamı döndüm. O çok övdüğüm şarışın çocuk benim arkamdaydı. "Teşekkürler bence sen de dene-"cümlem Sude'nin bana seslenmesi ile yarım kaldı. "Hadi Kumsal açlıktan ölüyorum." Üst katın demirlerine tutunmuş bana bakıyordu Sude. "Tamam geliyorum."dedim ve elime iki tepsiyi de alıp sıradan çıkarken "Bende Kağan memnun oldum Kumsal." şaşırmıştım bu zamana kadar bi kaç sevgiliem olmuştu ama hiç arkamdan adını söyleyen bir çocuk olmamıştı. Ve en büyük fark ise ne o çocuk beni seviyo ne de ben onu. Şimdi inkar etmeyeyim yakışıklı çocuk ve bayağı taş. Ama bu sadece beğeni bu kadar.Masamıza geçip yemeğe başladık.

Burger den çıkalı on onbeş dakika olmuştu. Şimdi lunaparka

gidiyorduk. Abimlere de haber vermiştim Onur 'un işi varmış bu yüzden Can, ben,Sude ve Mete olucaz. Ben normalde luna parkları sevmem. Çünkü yükseklik korkum var. Sadece belirli birkaç oyuncağa binebilirim. Gondol,ahtapot,balerin ve çarpışan arbalar dışında başka hiçbirine binemem. Yani korku tüneli falan onada binerim ama dönmedolap işte bu fazla yüksek. Tabi bunu ailem dışındaki kimse bilmez ve bilmemeli ben güçlü bit kızım. Oldukça fazla kavgaya girdim. Benim dönmedolaptan korktuğumu gören,duyan herkez artık bana gülerek bakar o korkulan kız gider yerine korkak kız gelir. Ben bunları düşünürken lunaparkın kapısının onündeydik. Canlarda gelmişti.

"Selem kızlar"diye bize selam veren Can ardından bizde ona selam verdik. Mete yine herzamanki odunluğundan esin vermeyip bizi görmemişti bile. Yani okadar ilgili bu telefonla.

Sude Mete nin bu halini görüp ona"Sana da merhaba Mete."diyip sitem sözcuklerini Mete ye yolladı. Mete kafa salladı ve sonunda konuştu. "Sizede methaba hadi içeri girelim." İçeriye girdik ve herkez dönme dolaba yöneldi. Ben arkada kalmıştım. Mete benim gelmediğimi anlamış olmalı ki arkasını döndü ve "Sen gelmiyomusun?"diye sordu. Kendimi korkmuş göstermemek için "Yoo hayır geliyorim. Bunu kaçıramam."dedim ve dönme dolap sırasına dirdim. Jetonları Can almıştı ikisini meteye verdi ve sıra onlara gelince Sude ile bindiler. Ben. Mete. İle. Dönmedolaba. Binmek. Mi? Ben Sude ile binerim diye düşünmüstüm of kahretsin. Mete nin sesi ile düsüncelrimi bıraktım."Hadi Kumsal bin sıra bizde." Dönmedolaba bindim ve sessizce mırıldandım. İşte şimdi başlıyoruz."

-Merhaba arkadaşlar inşallah güzel olmuştur. Multi Kağan-