"Tanıdığım kimse yok burada. Hiç kimse yok. Yabancılarla dolu bir odada kollarımızdaki ahmak işaretlerle rehin tutuluyoruz. Nerede olduğumuzu ya da ne yaptığımızı bilmiyoruz ama birçoğumuz aynı şeyleri hissediyoruz. Korkuyu... Endişeyi... Şaşkınlığı...
Kaleme almış olduğum ilk göz ağrım, ilk romanım ve ilk aşkım KARMA'ŞIK adlı kitabım hakkında ufak bir giriş cümlesi yazmak istedim. Çünkü siz değerli okurlarımın görüşleri, eleştirileri ve beğenileri benim için son derece önem arz ediyor.
Kitabım kesinlikle üst mertebelerin (kurum ve kuruluşların) adını lekelemek için yazılmamıştır, her detay, satır ve noktasından virgülüne kadar tamamıyla E.Ç RAPUNES'in hayal gücü yansıtılmaya çalışılmıştır. (Dipnot: Şiddet unsurları içermektedir.)
Uyarı! Lütfen kitabımdaki KRONOLOJİ ALGISINA (tarihlere) özen göstererek okumaya çalışınız. Göz atacağınız her satırda binlerce anlam yatıyor olabilir 🌚.
RAPUNES
KARMA'ŞIK
BU KİTAP İNSANLARIN İÇ DÜNYASININ KARMA'ŞIKLIĞINA İTHAF EDİLMİŞTİR.
🤍
"En kara gecenin de sabahı olur."
Shakespeare
Music: Sabrına Carpenter - On MyWay
🔱
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
15.12.21
Küçümsemek.
Küçümsemek, narsistlerin günah keçisi niyetine seçtiği insanlar üzerinden oyun oynamasıdır. Küçümsemek, koca göbeklerinin hacminden daha küçük çapta düşünen dar kalıplıların, hadsizliğinin boşluğunu yeşil renkli Napolyon kğıtlarıyla dolduran ve koltuklar ardında oturabileceğini sananların tanrısallaştırdığı mantık şeklidir, keza küçümsemek bazı narsistler için üstün bir görüş değil, aynı zamanda bir Tanrıdır.
Korku, insan diye nitelendirilen ateşten yaratılmışların en güçlü taaruz silahıdır. Bu silah yeri geliyor zarar veriyor, can yakıyor, yeri geliyor en tehlikeli anda ortaya çıkıyor ve yanlış kararlar alınmasına sebep oluyordu. Korkunun yağmuru altında şemsiye açılmaz, açılsa bile o şemsiye açılana kadar korku seni çoktan sırılsıklam eder.
Kapan, iki parmaklığın arasından kaçmak için direnirken ter dökmek demektir. İnsanların iyi niyetinden faydalanmak isteyen tamahkârların sömürgesi olarak tanımlanan kapan, Mıntıka adındaki topluluklar için kullanılan bir diğer karanlık terimdir.
İhanet, tanımlanabilen bir duygu olabilseydi, bıçağın keskin iki yüzü benzetmesi bu tanımlamayı en iyi şekilde lanse eden obje olurdu. Eğer bıçak senin elindeyse ve ne yapman gerektiğini biliyorsan bir başkasına ihanet etmenin verdiği sancı, seni ihanet edilen kadar huylandırmazdı ancak karşı taraf elinde bir bıçak tutar vaziyette size doğru yürüse, işte o an derinize dahi işlemeyen soğuk demirin acısını kalbinizde, ağır yara almış güven duygunuzda çok sert bir şekilde hissederdiniz.
