Bölüm 4

27 3 1
                                    

"Kanka kapıyı açsana" diye bağırdı Aksu."Öff kalk sen aç!" diyip çayımdan bir yudum aldım."Salak sıçıyorum aç şu kapıyı!" diyip tekrar bağırdı.Gülerek kapıya doğru ilerledim.Açtığımda karşımda annem yaşlarında bir kadın vardı."Buyurun?" diyerek sordum.

"Merhaba kızım,ben karşı eve taşındım.Marketin yerinide bilmiyorum.Bir paket makarnanız var mı acaba ?" dedi.Samimi bir gülümseme sunarak konuştum "Tabi ki var.Yeni taşınmışsınız,yarın akşam bizim misafirimiz olun."

Kadın gülümsedi "Yok evladım gerek yok.Hem tanımıyosun etmiyosun beni,ailen filan kıza bilir." sözünü kestim."Teyzecim normalde tanımadığım insanları evime çağırmayı bırak doğru dürüst konuşmam bile.Ama sana kanım kaynadı.İyi birine benziyosun ayriyetten arkadaşımla yaşıyorum.Lütfen kırmayın beni,yarın akşama yemeğe bekliyorum" dedim.

Sonrasında mutfağa gidip makarnayı aldım ve kadına verdim.

Çoğu insanı tanımadan,nasıl biri olduğunu anlayabilirdim.Bu kadın iyi biriydi.Kadın gülümsede ve kafasını salladı."Tamam kızım,sağolasın." dedi ve gitti.Kapıyı kapattıkdan sonra tekrar mutfağa gittim. Aksu yanıma geldi."Kim gelmiş,ne dedi?" diyerek sordu.Kısaca anlattım herşeyi.

"Anladım,bugün senin kuzenin gelicekti ne oldu?" diye sordu.Bir yandan da çorbayı karıştırıyordu.Elimdeki domatesleri kesip tabağa koydum."Bilmiyorum şuan otobüste olması lazım,arayıp versene telefonu" dedim salatalıkları doğrarken.Telefonumu alıp aradı.
"Kız naberr...İyi benden de,Afra aramamı istemişti...meşgul olduğundan ben aradım,bekle veriyorum." diyerek telefonu bana verdi.

"Bebeğim,bindin mi otobüse?"
"Bindim bebeğim,en fazla bir saate oradayım."
"Tamam anladım kuzen,almaya gelelim mi seni?"
"Yok kuzen sağol."
"İyi madem,ben yemek yapıyorum.Birşey olursa ararsın" dedim uyaran bir tonla.Küçük bir kahkaha attı.
"Tamam,merak etme diğer sefer ki gibi kaybolmam" dedi.Bende gülmüştüm sonrasında telefonları kapattık.

"Hatırlıyor musun eskiden Fulya'nın resmini sana atıp 'düştüm kuzenine' yazmıştım" dedi.Bende gülüp "Aynen" dedim.
Çok güzel bir kuzenim vardı.En iyi anlaştığım kuzenimdi.Bu yaşıma kadar toplam 15 kuzenim olmuştu ama benle yaşıt olan tek kuzenim Fulyaydı.Ve uzun bir süre kız kuzenim olmamıştı,Fulya hariç.

Kardeşim gibiydi,birbirimizden uzakta yaşasakta asla samimiliğimizi kaybetmiyor sürekli konuşuyorduk.O her zaman beni destekler kararlarıma saygı duyardı.

"Kanka çiğköfteyi masaya götür" dedim.Benim ve Fulyanın en sevdiği yemekti çiğköfte.

-Bir süre sonra-

"Ağagagga geldii" dedim çalan zilin ardından.Ayağa kalkıp kapıya ilerledim.Kapıyı açtığımda özlediğim o kişiyi gördüm."Kuzenn" dedi ve sıkıca sarıldı.Sarılmasına karşılıp vererek özlemimi gidermeye çalıştım.Hiç ayrılmak istemiyordum okadar özlemiştim ki onu.

"İki saat sonra" sarılmamızı bölen Aksu olmuştu."Üff bi sus be kızım" dedim ve Fulyadan ayrıldım.Yanaklarını öpüp dışarda kalan valizini aldım."Buyursunlar hanımefendi" dedim.Ayakkabısını çıkarıp içeri girdi ve Aksuya sarıldı."Hoş geldin" dedi Aksu,"Hoşbuldum,tatlım" diyerek uzaklaştı Aksudan.

"Ayy ben acıktım hadi yemek yiyelim" diyerek hızlıca yemek odasına ilerledi.Bizde peşinden gidip yemekleri servis ettik."Aaaaa" diyerek unuttuğum şeyi hatırladım."Noldu kız" dedi Aksu."Çayy,çay demlemedikk !" diyip aceleyle mutfağa yöneldim.Arkamdan Aksu ve Fulya gülüyodu.Çayı demledikten sonra sohbet ederek yemeklerimizi yedik.Ve oturma odasına geçtik.

"Ee bebeğim,senin sevgilin Yaman'a noldu?" diyerek yeni bir konu açtım."Ee bişey olmadı,çok iyi anlaşıyoruz halâ.Sana selam söyledi" dedi Fulya.Kuzenimi azda olsa tanıyosam bir gariplik vardı."Bişey olmuş sanki?" dedim."Yok kız ne olucak,senin Aren'e ne oldu" dedi.Konuyu değiştirerek."Bişey olduğu yok,anlattığım gibi." dedim.

Kuzey ile okuldaki kavgamızı,Aren ile konuştuklarımızı filan anlatmıştım onlara-Ege,Ahen,Fulya ve Aksuya-
"Ben sizi shipliyorum kanka" dedi Aksu.Fulyada onaylarcasına kafasını salladı.Göz devirip konuştum."Kanka senin beni shiplemediğin kimse yok ki zaten.Kuzeninden tut ortaokul arkadaşlarıma.Herkesle shipliyosun yıllardır beni" diyerek söylendim.

"Ama kuzen çocuk taş gibi Maşallah" dedi Fulya."Yani evet yalan yok taş gibi çocuk.Allah sevdiğine bağışlasın" dedim.Saatlerce dedikodu yapıp birşeyler atıştırdık.Filmler izledik,dışarda yürüyüş yaptık,sohbet ettik.Ve saati 3:30 yaptık.

"Hadi uyuyalım kızlar" dedi esneyerek Aksu."Evet,kuzen hem sen yol yorgunusun" dedim uykulu gözlerle bakan Fulyaya."Tamam ben nerde yatayım?" dedi."Misafir odası var yatak filan zaten hazırda gidip dinlen" dedim."Hangi misafir odası?" dedi."Benim yan tarafımda olan" dedim.Sonrasında hepimiz güzelce uyumuştuk.Ama uyumadan önce aklım Aren'e takılmıştı.Barlas denen şarkıcıya benziyordu.Yani sesi ve soyadı.Aren iyi biriydi,yanımda olmuş destek olmuştu.Düşman sınıfımda olmasa kanka bile olurdum.Yani bir süre sonra.Çünkü herkes kendini insanlara tanıttığı gibi değildi.Suratlarında birer maske vardı.Bunları düşünmeyi bırakıp dalmıştım uykuya.

Sabah telefonumdan gelen bildirim sesiyle uyandım.Yanlışıkla bildirim sesini bayabir açmıştım.

0505***:2019,7 Ekim.

yine bilinmeyende gelmişti.7 Ekim benim doğum günümdü.Ve o yıl doğum günümde Aksular beni bir konsere götürmüştü...Yüzyüzeyken Konuşuruz'un konseriydi.

'0505***:Bilmem kaç yüz kişi içinden.Gördüm deli gözlerini birden.Belki tanımazdım seni o konsere gelmesen.'

DOĞRULUK MU CESARET Mİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin