Bölüm 20 -Rutubet Tutmuş Kalpler-"Sadece evin duvarlarının rutubet tuttuğuna inanırdım
meğerse kalplerde rutubet tutarmış."
Balkonun duvarının dibine oturmuş gökyüzünü izliyordum. Tüm gece uyuyamamam yüzünden gözlerim yanıyordu ama ne zaman uyumaya yeltenip yatağa yatsam huzursuzluk çekiyordum. Burnum acıyla sızlıyordu sabahın keskin havası sanki tüm hücrelerimi donduruyordu. Çantamı yanıma alıp defterimi ve kibrit kutusunu içinden çıkartıp fayansın üzerine bıraktım. Defteri açıp arasında bekleyen kalemi özgür bıraktım. Kibrit kutusunu çekip bir kibriti yakıp yere attım. Kalem kurşununu defterde iz olarak bıraktığında artık yazmanın zamanı gelmişti. İlk cümlem ilk acımdı ve daima öyle olacaktı.Affet beni, beni artık affet özgür bırak ruhumu. Beyaz elbiseli küçük bir kızı kaybettim biliyorum ama ne olur artık affet beni. Ruhum boğulurken ben ne kadar çırpınsam da yaşayamıyorum, ne olur anla beni. Çok kaybettim haddinden fazlasıyla kaybettim. Kalbimi acıtıyor, evi ev yapan dört duvar sanıyordum. Öyleyse neden evimde gibi hissetmiyorum. İnandım öldürdüğüm küçük kızı yaşatabileceğime inandım, denedim. Ona mutlu bir aile vermeyi, babasına onu sevdirmeyi denedim. Küçük bir kız çocuğu sadece babasına sarılmak istedi saçlarını biraz okşasın istedi. Yapamadım umut ettiği aileyi ona yaşatamadım.
Bir kibriti daha yakıp ateşini izledim.
Sevgi iyileştirir sandım. Bir canavarın ellerine kalbimi verdim. Kalbimi parçalara ayırdı olunla yaşayamadım ama onsuzda yaşayamadım. Affet beni yapamadım beni sevmeni isterken beni öldürdüğünü fark edemedim. Bazı şeyler için çok geç artık, seni affedemiyorum. Başta anlamadım, her şeyin güzel olacağına inandım, gözlerine umutla baktım. Ellerini güvenle tuttum, seninle evimde gibi hissediyordum. Bu ne demek bilemezsin sen. Şimdi ise sanki çok uzaklardayım kalbim acıyla sarsılıyor. Sen beni hiç sevmedin. İnanmamıştım, babasının sevmediği kızların ölene dek sevilmediğine inanmamıştım ama şimdi yaşadıkça anlıyorum belki de haklılardı.
Babasının sevmediği kız çocukları belki de ölene kadar sevilmezlerdi.Kutudan bir başka kibriti çıkartıp kutunun pürüzlü yüzeyinde gezdirip yanan ateşi izledim.
Bir ev yandı. Sanki ben o evin içinden hiç çıkamadım orası benim mezarlığım oldu. Üstelik o gün oradaydın benim yaralarımı sarıyordun süslü yalanlarınla. Yanan bir aşktı sanki yanan halatlarla birbirine bağlanmış iki kalp gibi tutkuluyduk.
Son kibriti yakıp yere bıraktım. Fayansa düştüğünde hızla söndü...
Ben sadece kendimi kandırmışım. Özür dilerim küçük kız her şeyi berbat etmişim belki de en başından kadere teslim olsaydım şimdi senin canın bu kadar yanmazdı özür dilerim. Şimdi kalbinde sadece acı var, birazda tavanla alıp veremediklerin var. İsterdim başarmak ama ellerimde sadece yanan ateşler var ne olur anla beni. Sadece başaramadım.
Başta anlamamıştım ama şimdi anlıyorum. Saçlarımı rahatlamak için kestiğimi sanıyordum ama şimdi anlıyorum ki Hasan'ın eli yanlışlıkla saçıma değdiği için kesmiştim. Bir başkasının senin dokunduğun saçlarıma dokunmasını istemedim. Tekrar evime dönene kadar saçlarıma bir başkasının dokunmasını istemedim. Beni anlıyorsun değil mi?
Defteri kapatıp çantanın içine yerleştirdim. Yerdeki ölü kibrit çöplerini toplayıp tek tek kutunun içine geri yerleştirdim. Kutuyu da çantaya atıp fermuarını çektim. Çantamı koridora bırakıp sıcak bir duşun iyi geleceğini düşünerek banyoya ilerledim. Sıcak su derimi yakarken ruhum acılar içinde kıvranıyordu. Savaş'ın gideceği tekrar düşüncelerimin arasına düştüğünde sıcak suyun buharı banyoyu kaplamıştı. Kalbim hızla atarken nefes alamadığımı hissederek hızla havluyu bedenime sarıp kendimi banyodan dışarı attım. Açılan kapıdan koridora yayılarak ardımdan özgür olan buhara korkuyla baktım. Eğer orada biraz daha dursaydı muhtemelen kalp sıkışmasından ölürdüm sanırım. Kıyafetlerimi hızlıca giyip cüzdanımdaki parayı kontrol ettim. Aynalının önündeki kırmızı bereyi nemli saçlarıma geçirip çantamı omzuma attım. Buraya bir daha döneceğimi düşünmüyordum. İçimden gelen his sadece Savaş'ın peşinden gitmemi söylüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kibrit Ateşi
General FictionKapak tasarımı: wbrunette aittir. . Zaman aktı küçük kız kanlı ellerine neşteri aldı durmadı gözlerinden bir saniye tereddüt geçmedi. Neşteri boynundan göbeğine kadar indirdi göğüs kafesinin üstünde kalbi açıktı savunmasızdı hep öyleydi çünkü kalb...