5.bölüm.

116 14 2
                                    

Kapanan kapı sırtımı acıtmıştı, gözlerimi açıp hızla odaya doğru yürüdüm. Nefes alamıyordum. Odadan motorun anahtarını aldım ve hızlı adımlarla çıktım kapıyı biraz sert kapattım. Şuan Barlas'ın yanına gitsem bir şey olmazdı galiba. Merdivenlere yöneleceğim sırada terasın kapısı açıldı, Yaman içeriden çıktığında merdivenlerden hızla inmeye başladım.

"Derin başına bir şey gelicek dışarı çıkmana izin veremem bu sefer." Diye bağırdığında ona dönerek bağırdım.

"Güvenli bir yere gidiyorum!" Diye bağırdığımda koşarak yanıma geldi.

"Bu evden dışarı adım atarsan bu anlaşma biter! Duydun mu beni?!" Yeşil harelerine baktım bu sefer benden sıkılmış bir adam gördüm gözlerinde.

"Bu istemiyor musun zaten?" Bağırdımda gözlerinde ki sıkılmışlığa birde şaşkınlık eklendi.

"Bunu neden istiyim?"

"Neden mi?! İlk geldiğim gün odaya geç geldin, eve sırf beni görmemek için gelmedin!" Sinirle ellerini saçlarına geçirdi.

"Derin kör müsün?! Günlerdir başına bir şey gelicek diye ödüm kopuyor. Ben sana zarar gelmesin diye..." Devamını getirmedi sustu.

"Susma, sen bana zarar gelmesin diye ne yaptın?!" Diye bağırdığımda arkasını döndü ve merdivenlere doğru yürüdü, hızla önüne geçip durdum.

"Bana körsün şimdide sağır ol Derin." Dedi ve sağa doğru bir adım attı, bende sağa doğru bir adım attım.

"Sözünü tamamla!" Elini hızla koluma koydu ve kendine çekti.

"Bana bir daha bağırma!" Yüzüme doğru bağırdığında bir yandanda kolumu sıkıyordu. Elini kavradım ve onu iki elimle ittim.

"Nolur?! Naparsın bana?! Canımı mi yakarsın?! Desene Yaman, bak bakalım noluyor? Ben senin bildiğin gibi değil bana zarar verirsin diye korkuyorsun ya, asıl ben sana zarar veririm diye kork!" Kafamı merdivenlerin başına çevirdiğimde ekibin orada olduğun gördüm.

"Canını yakmayı bırak, o çok istediğin intikamı alamadan ölürsün!" Diye bağırdığında diğerleri aşa inmişti.

"Sen beni öldürmeye çalıştığın an kendini yerin yedi kat altında bulmazsan benimde adım Derin değil!" Diğerleri olaya katılacağı an Yaman eli ile onları durdurdu.

"Sen beni çok hafife alıyorsun Derin Akay!" Ona doğru yürüdüm ve konuştum.

"Sende beni daha tanımıyorsun Yaman Demirel!" İki kol aramıza girip Yaman'la beni uzaklaştırdı.
Bu kişi Ayça'dı.

"Yeter kesin şunu! Derdiniz ne daha iki saat önce iki arkadaş gibiydiniz, şimdi ise düşman gibisiniz." Meriç ile aynı anda.

"Gibisi fazla."

"Gibisi fazla."

Meriç'e baktığımda mavi gözleri bana bakıyordu, gözünde eski nefreti, kini yok gibiydi.

"Aaaa sizde ilk başta düşman sonra arkadaş oldunuz canım!" Diye bağıran Alin'e hepimiz dik dik baktık "İyi be sustum."

Yaman hızla kapıya doğru yürüdü. Ondan önce davranarak önüne geçtim.

"Ben buraya sizinle kalmaya gelmedim günlerdir bu evdeyim ve bir bok yaptığımız yok, artık bir şeyler yapalım!" Yaman sinirle bana baktı ve omuzuma vurup kapıyı açıp çıktı ardından kapıyı açıp bağırdım.

KIRIK ÇEMBER Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin