hyunjin belkide ilk defa okulda yemek yemişti. çok mutluydu. gerçekten çok mutluydu. o çocuk, sarı saçlı çocuk. her yerde görür olmuştu onu. kimdi o?
sınıfa geldiğinde parasını alıp duran çocuğun kendi sırasında oturduğunu görmüştü. korka korka sırasına gidip onlara bakmıştı.
"nerdeydin sen?"
yüzüne baktı öylece. 'sanane'demek istiyordu. ama eğer konuşabilseydi gene bunu demezdi. diyemezdi.
"of çok sıkıcısın konuşamazken"
'yani? ne olduda sıramda oturuyorsun şuan?'
içinden geçiriyodu bunları. hala ayakta sırasında oturan o çocuğa bakıyordu.
"seni yemek yerken gördüm?"
'ne'
"paran vardı daha demekki?"
'hayır yoktu. onu başka biri bana almıştı.'
"sakladın mı ?"
güldü. çocuk dişlerini sıkarak güldü. hyunjin biliyordu, bu hikayenin devamında çocuğun kendisini döveceğini biliyordu. tam yumruğunu kaldırdığı sırada içeriye öğretmen girmişti. öğle arasındaydık. öğretmenler genelde burda olmazdı. birisinin çağırdığını sınıftaki herkes anlamıştı. edebiyat öğretmeni çocuğa kızıp sınıftan çıkmasını söylemişti. hyunjinin içinde kelebekler uçuşuyordu resmen. çok mutluydu. kurtulmuştu. tekrardan. arkasını dönüp öğretmene bakarken tekrardan o sarı saçları görmüştü. onun sürekli kendisini kurtardığını biliyordu. gene yanına gitmeyi düşündüğü sırada o sarı saçlar ortadan kaybolmuştu. gitmişti. tekrardan gitmişti.
'teşekkür ederim sarı saçlar , iyiki varsın. sanırım benim koruyucu meleğimsin..'
***
kitabın finalini yazdım. şimdi hepsini atma kararı aldım. çünkü asllllaa bekleyemiyorum..
oy vermeyi unutmayın 😥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Brownie yiyelim mi? °hyunlix
Teen Fictiono an dikkatini başka bir mesaj çekmişti. bildirime tıklayıp instagrama girdi. deepvoicelix: hey merhaba ben felix! -angst