6 gün olmuştu ve felix hala hyunjine yazmıyordu. hyunjin gerçekten felixle konuşmaya alışmıştı. kötü hissediyordu o yüzden. yatağında öylece otururken bugün deftere çarpı atmadığı geldi aklına. masasına gidip defterini çıkardı. bir çarpı daha attı. son 6 günü kalmıştı. kendini bulduğu en yüksek binadan atmayı düşünüyordu. yatağına geçip tekrardan oturduğu sırada telefonuna bildirim gelmişti.
deepvoicelix: Brownie yemek ister misin ?
yllwchickhyun: ne bu brownie hastalığı
deepvoicelix: hatırlamıyorsun değil mi?
yllwchickhyun: neyi
deepvoicelix: ortaokulda her zaman brownie koyardın beslenmene. zorbalığa uğrasan bile kimseye vermezdin o brownieleri. sonra ben gelirdim korurdum seni. sonra bana bitane brownie verir sınıfına giderdin. kaçardın hemen.
yllwchickhyun: her seferimde brownie götürdüğümü hatirliyorum okula
yllwchickhyun: gerçekten tanışıyormuşuz demek ha?
deepvoicelix: koruyucu meleğindim ortaokulda
deepvoicelix: öyle demiştin yani bir ara bana.
deepvoicelix: çok mutlu olmuştum.
deepvoicelix: ilk aşkımın koruyucu meleği olmak mükemmel bir duyguydu.
yllwchickhyun: felix
deepvoicelix: efendim
yllwchickhyun: iyiki varsın
deepvoicelix: sende iyiki varsın hyunjin
'sende iyiki varsın hyunjin, bunu ilk defa duyduğuma eminim.'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Brownie yiyelim mi? °hyunlix
Teen Fictiono an dikkatini başka bir mesaj çekmişti. bildirime tıklayıp instagrama girdi. deepvoicelix: hey merhaba ben felix! -angst