Jimin:
Nerdesin geldiğini gördüm?
22.35
Arabaya binicem şimdi nerdesin?
22.50Jungkook
Çok kötğym
Nefes alamıyroumJimin
Ne?
Nerdesin
Siktir Jungkook ne oldu?Jungkook
ArabamdayımJimin
Geliyorum//
Hızlı adımlarla birazdan başlayacak yarış için arabasından inen Jimin ormanın içine ilerlemiş ve siyah arabayı gördüğünde koşmuştu
Ne olduğunu bile anlamamış kendisini arabadan inerken bulmuştu.Yeşil gözleri sürücü kapısını açarken koltuktaki adamı gördü. Kötü falan değildi.
Hatta sigarasını içip şarkı dinliyordu.
"Ne halt ediyorsun sen?"
"Geldin mi? Tüh yarışı da kaçırdın." Jimin Jungkook'un alaycı sözleri ile sinirle nefes alıp verirken Jungkook Jimin'in ilk gördüğü endişeli gözlerine şaşırmıştı.
Bunun konsantrasyonunu bozmasına izin vermedi Ona yarışı yaptırmayacaktı.
"Sen salak mısın siktiğimin gerizekalısı? Derdin ne?"
"Sensin." Jimin sinirle arkasını dönüp nefes alırken aniden koltuğun yan tarafına elini atarak koltuğu ittirdi ve Jungkook'un gerilemesine ve koltuğun yatmasına sebep oldu.
Dizini bir yanına dayayarak kucağına yerleşirken ensesinden tuttuğu saçları ile kafasını geriye yatırmasına sağladı.
Dudakları Jungkook'un beyaz boynuna giderken aniden ısırması ile altındaki adamın kadife inlemesini duymuştu.
Dudakları acımıyor altındaki deriyi sertçe emiyor ve yalıyordu. Belindeki elleri ise kendisini tamamen kucağına yerleştirmiş ve boynunu sunmuştu.
Jimin ellerini Jungkook'un kaslı göğsünde tutarken ileri geri hareketlerle kalçasını sürtüyordu. Jungkook birleşen dudaklarını ısırarak inlemesini tuttu.
"Beni böyle mi cezalandırıyorsun?" Turuncu saçlı olan gülmüştü.
"Hayır, senin cezan sonra." Jungkook'un yükselmesiyle ile pantolonu ve iç çamaşırı inerken kavradığı kalçalardan da indirmişti kumaş parçalarını.
"Beni buraya getirerek kazandığını mı zannettin?" Jungkook buraya gelmekten nefret ediyordu fakat gelmek zorundaydı.
Ve sinirini dudaklarından çıkaran kucağındaki adamın yanı sıra o başka yerde çıkarttı.
Hiçbir hazırlık, uyarma olmadan kalçalarından havalandırdığı bedeni aniden içine girebildiği kadar kendine çekmişti.
Jimin kafasını Jungkook'un boynuna sokarak boğuk bir şekilde inlerken Jungkook durmadı ve tamamen içine soktu kendisini.
Jimin zevkle kafasını geriye atarken Jungkook kalçasındaki eliyle onu yönetiyordu.
Sona geldiklerinde yorgunlukla alnını Jungkook'un alnına yasladı. İkisinin de terli saçları önlerine geliyor ve nefesleri yankılanıyordu.
Jimin'in sinirinden eser kalmazken Jungkook'un da kaldığını düşünmüyordu.
Elleri aniden iki yanağına giderken dudaklarını birleştirdi. Jungkook kafasını yatırarak yardımcı olmuştu ona.
Nefessiz kalırken ayrıldı Jimin.
"Evine götür." Jungkook kafasını sallayarak onu diğer koltuğa koyarken pantolonunu giyerek arabayı çalıştırdı.
Yorgunluktan uyuyan bedeni geldiklerinde uyandırmamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You Get Me So High
Non-FictionBir tarafta tüm okulun deli gibi sevdiği ve hayran kaldığı Park Jimin diğer tarafta aynı şekilde fakat oldukça kendi halinde Jeon Jeongguk. Birbirlerini sevmiyorlar, haz etmiyorlar fakat bir gece patlayan kıvılcım onları yatak arkadaşlığına götürüyo...