Jungkook:
Bitmedi mi raporun?Jimin:
Özledin mi prenses?Jungkook:
O prensesi münasip bir yerine monte.
Şu tıpçı bana seni sorup duruyor.Jimin:
Hyunjin mi?
Ararım ben onu.Jungkook:
Ne alaka?Jimin:
Pardon yakışıklı?
Ne alaka falan?
Ayrıca geliyor musun?Jungkook:
Embesil yavrusu.
Geliyorum.Jimin:
Ne LSMXKSÖXMSKDÖSNS
(görüldü)//
Çalan kapıyla yavaşça ilerledi. Doktor babasının avantajlarıydı büyük ev.Kapıyı açtığında kapı eşiğine yaslanmış siyah kot ceketiyle dilini yanağına bastıran adamı gördü. 1 haftadır akşamları takılıyorlardı, Jimin dönünce güzel bir kavga bekliyordu onları.
Biraz uzamış saçların birkaç damla ter gördüğünde oyuncu bir şekilde çattı kaşlarını yeşil gözlü olan.
"Koştun mu lan?" Jungkook içeri adım atarak elini kendisinden kısa olanın beline atarken konuştu.
"Koşmadım, asansör bozuktu." Jimin 17. katta oturuyordu gözleri büyürken gülmeye başladı.
"Bir de o merdivenleri geri ineceksin." Bu sefer yüzü gülen Jungkooktu.
"En azından bu gece değil." Dudakları turuncu saçlının dudaklarına yönelirken adımları duvara yaklaştı onu duvara yasladı.
Garip bir ilişkileri vardı. Jimin'in ayağı yüzünden bir haftadır gitmemesi onları daha da karışık bir duruma sokmuştu.
Jimin aklına yarın Dongwoo'nun hesabını soracağını yazarken eli ensesine çıktı ve oradaki saçların arasına girdi.
Beline giren soğuk eller beyaz teninin ısısını alırken yavaşça Jungkook'un kot ceketini çıkarmıştı. Hemen işe koyulacaklarından değildi, yardımcı oluyordu.
Jungkook'un elleri onun yüzüne giderken Jimin Jungkook'un bu alışkanlığa yeni başladığını gördü.
1 ayı geçmiş olan süreçte Jungkook aşırı temas etmezken şimdi elleri her yerdeydi.
Üniversite ortamından biraz uzaklaşmaları da iyi gelmişti.
Minik bir ses ile ayrılırken Jungkook konuştu.
"Eğer Dongwoo'ya bir şey olduğunu duyarsam iyi olmaz, senin için." Jimin saniyesinde tepkisizliğe ve sinire dönen yüzüyle uzaklaştırdı yüzünü.
Jungkook hala farkında değildi. Jimin'in belinden tutmuş onu biraz kaldırıyor ağırlığını alıyordu ayağının üstünden ve bunu arkadaşı yapmıştı.
"Beni sinirlendirme, ne olacağını biliyorsun."
"Jimin." Jungkook Donghyun'u korumaya çalışıyordu fakat Jimin onun neden geldiğini anlamasıyla belindeki eli ittirip uzaklaştı.
"Fikrimi değiştirmiyorum, gidebilirsin. Yazadabilirdin sırf bunun için gelmek zorunda değildin." Bu sefer gülen Jungkook olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You Get Me So High
Non-FictionBir tarafta tüm okulun deli gibi sevdiği ve hayran kaldığı Park Jimin diğer tarafta aynı şekilde fakat oldukça kendi halinde Jeon Jeongguk. Birbirlerini sevmiyorlar, haz etmiyorlar fakat bir gece patlayan kıvılcım onları yatak arkadaşlığına götürüyo...