22

1.4K 191 118
                                    

Jungwon

Kitlediğim kapıyı en sonunda açtım ve dışarıya adımladım, arkamdan ışığı da kapadıktan sonra Jay ve diğerlerinin olduğu salona ilerledim. Diğerleri dediklerim yavru kediler! Bebekler sağlıklı doğmuştu.

Jay ilk mesajı attığında birinci bebek doğmuştu bile. Ben de yazdığı gibi evlerine gelmiş beraber bir yandan korku bir yandan heyecanla yavruların doğmasını bekledik, yaklaşık dört veya dört buçuk saati bulmuştu. İkimiz de zor sakinleşebilmiştik bu heyecanlı ve stresli an yüzünden. Şimdi ise yavruları emziriyor, bir güzel temizliyordu Sultan. Doğum için salonun arkasındaki köşeyi seçmişti, o alanı beraber Jay ile boşaltıp rahat olması için çabalamıştık, herhangi bir değişiklik yaşanmamıştı gayet rahat, güzel geçmişti.

Şimdi ise Mıncırın kaçması yüzünden başımıza gelmiş beş kedi ile uğraşıyorduk, daha yeni doğmalarına rağmen renkleri farklıydı, iki tanesi bembeyaz, ikisi de grimsi bir renkteydi, bir öteki ise turuncu gibiydi, diğerlerinin ortasında çok rahat bir şekilde ayırt edilebiliyordu ve bu çok şirin bir görüntüydü. Bu manzara karşısında kendimi kötü hissetmemiştim Mıncır'ı kaçırdım diye, iyiki kaçırmışım.

"Sonunda bitti... veterinerin dediğine göre tahmice daha yavru gelmezmiş, yine de iş çıkışı buraya gelip bakacakmış." Ben tuvaletteyken Jay veteriner ile görüşmüştü, saat başı korkudan adamı arayıp duruyordu, gerçekten bazen kafa sikici birisi olabiliyordu ama stresini çok iyi anlıyordum. Yeni veterineri karşı blokta oturan birisiydi, onun kliniğine götürüyordu sık sık, yavruları taşımayalım diye kendi gelecekte eve bu yüzden.

"Anladım... bu güzel, şunlara baksana Jay, ne kadar küçükler!" Köşe kısımda yerde oturmuş Jay'in yanına adımladım ve tam onun yanında oturdum ve önümdeki beş yavru kediyi emziren Sultan'a baktım, o da yorgun gibiydi gözlerini yavaş yavaş kapayıp açıyordu, onca yavruyu saatlerce doğurmuştu, belki birazdan uyurdu o da. Bakışlarımı kedilerdem çektim ve Jay'e baktım. Şu an gerçekten sakin ve huzurlu görünüyordu, kedisini yeniden kaybetme korkusu sona ermişti. Fakat yavruları da kaybetme korkusunu unutamayız, hepsinin sağlıklı olmasını diliyordum şu an. Anne onları dışlamamış, hepsini yalayıp emziriyordu, boyutlarında da sıkıntı yoktu, umarım hepsi sağlıklı olur, tek dileğim şu an bu.

"Jungwon, saat altı şu an. Acıktın mı? Bir şeyler yiyelim rahatlayalım. Her yerimi kasmaktan ağrı girdi bana..." Hafifçe kıkırdadım ve ondan önce ayağa kalktım ve Jay'in mutfağına gitmek adına adımladım. Evde tek başına yaşamak zor olsa gerek, ben yaşasaydım şu ana kadar açlıktan ölmüştüm, adam akıllı yumurta kaynatmayı bile bilmiyordum. Fakat Jay hep bize güzel şeyler hazırlardı, akşamları dışarı çıktığımızda bile yanında kurabiye veya patlamış mısır getiriyordu. Ben patlamış mısırı bile beceremediğimden şaşıyorum.

Mutfak dolabının üstünde bir sürü aranacak yerlerin numarası vardı, menülerden bir sürü şey alabilirdim, muhtemelen Jay ödeyecekti. Kağıda uzandım ve minik not kağıdını elime aldım, diğer elimle ise cebimteki telefonuma uzandım, fakat tam telefonu alacağım sırada Jay'in eli elimi hızlıca telefonu almamı engelledi. Korkuyla birden kafamı çevirdim ve yüzüne dik dik baktım, korkmamı beğenmiş gibi gülümsüyordu bir de utanmaz piç.

"Ne istiyorsun? Sipariş verecektim buradan." Elimdeki not kağıdını yüzüne sokarak gösterdim ve yeniden telefonums uzandım, yine eliyle elimi kavradı ve elini bir süre çekmedi.

"Bırak, yemeği ben yapacağım. Hazır yemek yemeyelim." Şaşkınlığımı gizleyememiştim doğrusu, şaşırmış ifademle ona döndüm ve alay edermişçesine güldüm.

"Öyle mi? Heyecanla bekliyorum ozaman, her şeye tamamım güzel bir yemek yap bize. Makarna yapsana! Soslu falan..." Canım gerçekten de soslu makarna çekmişti şu an, güzel yaparsa harika olurdu. Jay'in aşçılığına da güveniyordum aslında, çok rahat yapardı, azıcık sataşmaktan sorun çıkmazdı. Jay iddialı bir şekilde güldü ve başka bir dolaba doğru ilerledi.

Kedilerimiz || Jaywon ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin