O gün dolunay parlıyordu. Saeri kafasını pencereden çıkartıp dolunayı seyrediyordu. Hanma'yı beklerken dalmıştı. Saat bire geliyordu o saate kadar sadece Hanma'yı düşündü. Tvinin sesi kısıktı. "Konukları aşşağalayıp gülüyoruza hoş geldiniz bugün ki konuğumuz..." "Ahh...Hanma programı izlemeye bile gelmedi." O sırada karanlığın içinde kırmızı bir ışık belirdi. Hanma'nın sigarası. Kafasını kaldırıp pencereye baktı, Saeri'yle göz göze gelince güldü ve elini karnına koydu. Acıkmıştı. Saeri'nin neden onu beklediğini anlamlandıramadı. O geldiğinden beri ilk defa bu kadar geç kalmıştı...Bu kız her şeye rağmen ona karşı isyan etmiyordu. Pencereye başını yaslamış ay ışığında bekliyordu. Hanma hak etmediği muammelenin farkındaydı. Saeri ayağa kalkıp ışıkları açtı. Tv'nin sesini bi kaç tık daha açtı. Mutfağa gidip ocağı açtı. Eli zaten hızlıydı. Sadece pişmesi biraz bekletecekti. Hanma'nın ayak sesleriyle ellerini sildi ve kapıya gitti. Hanma zile elini götürmüşken kapıyı açtı. Sigarayı eline aldı "Bu sefer de basamadım ha..." Saeri onunla yarıştığının farkında değildi. Hanma'nın sesi derinden ve yorgun geliyordu. Koridorların lambası yoktu. "Hoş geldin." Hanma kapıyı araladı, üstüne biraz ışık düştü. Yorulmuştu, göz torbaları belirginleşmiş, yanağında kocaman bir morluk vardı. Sol omzuna ve boğazına kan sıçramıştı. Bir elinde market poşeti vardı. İçeri girdi anlını Saerinin kafasına yasladı ve kollarını omuzlarına koydu "...hoş buldum" Biraz öyle kaldı ve sigarasından bir kez daha çekmek için bozdu pozisyonunu. "Birini mi öldürdün?" "Takıcağım bıçağı demiştim. Ölmedi korkma." Poşeti Saeriye uzattı "Dolaba koysana." Bir kaç abur cubur ve Kola. "Ben de içebilir miyim?" "Sen de iç diye şişeyle aldım." Hanma tüm ağırlıyla içeri yürüdü ve tvnin sesini bir kaç tık daha açtı. Saeri poşeti dolaba atıp son dokunuşları yaptı ve pişmesini beklerken içeri geçti. Hanma biraz olsun keyfi yerine gelsin diye tv izliyordu ama faydasızdı. Saeri boş koltuğa oturdu ve o da proğramı izledi. Hanma göz ucuyla ona baktı. Saeri onu izliyordu "Morluk için buz getireyim mi?" "Gerek yok..." tişörtünü çıkarttı "Kan lekesi nasıl çıkartılır biliyor musun?" Saeri gözlerini kaçırdı "Biliyorum." "İlk kez mi çıplak görüyorsun beni."
Yemeği yediler ve proğram bitti. Yan yana oturup aburcubur yerken Hanma daha fazla dayanamayıp tvyi kapadı. Kendine aldığı kutu içkiden son yudumunu aldı. "Saeri...niye böylesin, enayi misin bana iyi davranıyorsun?" Saeri'nin tüyleri diken diken oldu. Kısık sesle konuştu "...kötü zamanlar geçirtsen de, senden başka kimsem yok." Bu sözcükleri söylerken Hanma'nın gözlerine bakamıyordu. Hanma Saerinin başını okşadı "Benim de senden başka kimsem yokmuş." Saeri Hanma'nın gözlerine baktı "Sokak cidden sahte. Gücün kadar namın, ağzın kadar çevren var. Çıkar ilişkileriyle dolu sahte insanlar. Hepsi çok yorucu. Evin yolunu tuttuğum zaman hepsi geride kalıyor. Yolun sonunda ne peder ne valide ikisi de yok. Sen varsın, endişeleniyorsun. Her şeye rağmen bana bakıyorsun." Saeri'nin gözü yaşarmıştı. Hanma diğer içkisini açarken konuştu "Bugün sen bana sarılsana."
———
Yazarken içimin yumuşadığı tek bölüm~