10

708 45 10
                                    

–Yetimhaneden–

Ben 8-9 yaşlarındayken. Yetimhanede güvenliğin peşin bir köpek takılmıştı. Yavru tatlı beyaz tüylü bir köpekti. Ama o kadar kirliydi ki genelde yarısı kahverengi gezerdi. Zamanla yetimhanenin köpeği oldu. Başta sevilsede bir takım çocuk tarafından uğraşılıp durdu. Tüyleri dökülmüştü, iltihaplanmıştı, diğer köpeklere ezdirilip sopayla tecavüz edilmişti. Çocuklara kimse aldırmadı ve bir gün köpek dayanamayıp çocuklardan birinin kolunu ısırıp ordan bir parça et kopardı. 2. Katın boş sınıfından onları izlemiştim. Çocuğun bağırmasını, yere düşen eti, fışkıran kanların arkadaşlarının yüzüne gelmesini bazen hala hatırlıyorum. Sonrasında güvenlik çocuklardan birini öyle görünce köpeği tüfekle vurup çöpe attı. O haftalarda daha çok acı çekeyim diye heralde çöpler toparlanmadı ve köpeğin sefil bir şekilde çürümesini izledim. Hayat da böyle. Kabullensekte kabullenmesekte sahipler ve köpeklerden oluşuyor bu dünya.

"Özür-özür dilerim! Ah- dur istemeden oldu!" Hanma kaşlarını çatmış yerde yatan Saeri'ye baktı. "Seni fazla şımartmışım anlaşılan." Eliyle boğazını sardı ve havaya kaldırdı. Saeri nefes almaya ne kadar zorlasa da beceremiyordu. Ellerini açmaya çalışıyordu ama tekmelemek için ayaklarını kullanmadı. Onu tekmelemedi. Ona başından beri hiç karşılık vermedi. Sahibinin canını yakan bir köpeğin sonu belliydi. Hanma'nın siniri kötüydü onu ateşlemektense katlanıp dinmesini bekledi. Ama bu kolay değildi. Hanma boğazını bırakıp kendine bir sigara yaktı. Saeri iyice kafasını çevirip göz yaşı döktü. Sadece sonsuza kadar sessizce yetimhanede kalmak istiyordu. En azından daha iyi bir aile seçebilirdi onu. Zengin bir aileye evlat olmak istemiyordu, sadece çok canı acımıştı.

"Neden beni seçti?" Hanma oturduğu yerden göz ucuyla Saeri'ye baktı. "Zahmetsizsin." Saeri göz yaşlarını silmeye çalıştı ama sürekli daha fazla akıyordu. Kimseye yük olmamak için daha da içine kapadığı kişiliğine uygun olan bu muydu?

Hanma sigarasını küllüğe bastı. Aniden parlıyordu, sinirini tutamıyordu. Sakinleyince özür dileyecek yüzü bile olmuyordu.

Saeri göz yaşları bitince çok büyük bir cesaret gösterdi. Yürürken bacakları titriyordu. Köpekler sahiplerine zarar vermemeli... ama acısı katlanılmazdı. "Hey Hanma." Saçını kulağının arkasına koydu. Ona yaklaşıp sağlam bir tokat yapıştırmak istiyordu ki bacaklarında güç kalmamıştı. Daha fazla yürüyemeden Hanma'nın bacaklarının arasına düştü.

Belki bir köpek sizden bir parça et kopartabilir ama bir tüfek sizi hayattan kopartır. Saeri bunu biliyordu ve tek yapabildiği şey isyan etmekti kendi içinde

"Çok acıyor." Hanma gözlerine bakmak istemiyordu. Saeri bacaklarının arasında ağladı "Gerçekten çok acıyor. Karnım- sırtım, kollarım bana dayanılmaz bir acı veriyor." Burnunu çekerken Hanma çenesini kavradı. "Yüzüne vurmamaya dikkat etmiştim, yere düşünce mi oldu?" Saeri kaşlarını yukarı doğru çattı. Onun ellerindeyken daha çok ağlamak istedi. Onun göğüsünde ağlayıp uyuya kalmak istedi. Bakışlarından korktuğu bu adamın sevgisine muhtaçtı. Hanma dudağındaki yarayı kontrol etti sonrasında derin bir ahh çekti. Saeri'yi kucağına alıp bağrına bastı. O gün ilk defa pişmanlığını belirtti "Napıcaksın sen benimle..."
———
T-T az önce yanlış bölümü yayınlayıp bi kaç kişeye spoiler verdim... TANRIM BUGÜN BENDEN NE İSTİYORSUN. Neyse kızkar 8 kısa 9 u okurken ben bile sıkıldım size 10 u hediye etmek istedim ve 12den de oldum biraz... neyse umarım sevmişsinizdir ♡

Hanma Shuji-AcizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin