Meşgul olduğum icin gün icinde yazıyı anca toparliyabiliyorum ayrıca Eddie hikayesine devam etmixem sanirim nasil sona baglayacagim bilmiom yardim
~~Tek başıma evde kalırken zorlanacağımı düşünüyordum fakat tahmin ettiğim gibi olmamıştı. Başkasının yanında kalıp, yük olmaktansa tek başıma rahat bir şekilde yaşamak daha güzeldi. Şuan tek sıkıntım paraydı fakat dayım bana bu iki yıl içinde parasal anlamda destek olmuştu, olacağını da söylüyordu. Dayıma bağımlı kalmamak için bu yıl mezun olduktan sonra iş bulmam lazımdı.
Max'in annesi ile birlikte sabah okula gidip kaydımı yaptırdıktan sonra açık olan bir pastahaneden yiyecek bir şeyler alarak eve geçtim. Okul müdür pazartesi günü okula başlayabileceğimi söyledi okulların kapanmasına çok uzun bir süre olmadığı için pek heyecanlı değildim zaten daha önce gittiğim liseydi.
Kahvaltımı yaptıktan sonra yukarıya çıkıp annemle babamın yatak odasına girerek kendimi yatağın üzerine attım. Aklıma dolan anılarla birlikte burukça gülümserken dolan gözlerimle, gözlerimi sıkıca yumdum. Derin nefesler alarak kendimi sakinleştirince yataktan kalkıp odadan çıkarak, odanın kapısını kitledim.
Dünkü yorgunluğum devam ettiği için kendi odama geçerek altımdaki dar kottan kurtulup kendimi tekrardan yatağa attım. En azından bir kaç saat kestirsem iyi olacaktı yoksa akşam pek kendimde olamayabilirdim. Üstüme ince bir pike örtüp gözlerimi kapatarak uykuya dalmaya çalıştım.
.
.Kapının alacaklı gibi çalması ile yataktan fırlayıp hızlıca aşağıya inerek kapıyı açtım. Karşımda Steve ve Robin'i görmemle bu akşam için yapılan planı hatırladım. Ardında ikisinin aşağılarda gezinen gözleriyle aklıma gelen şey ile merdivenlerden yukarıya doğru koşmaya başladım.
Nat: İÇERİ GEÇİN ÜZERİMİ GİYİNİP GELİYORUM!
Aptal kafam kapıyı alacaklı gibi çalmasalardı en azından altıma bir şeyler giymeyi akıl edebilirdim. Altıma bol pantolon geçirip tekrardan aşağıya inerek Steve etrafı inceliyordu. Geldiğimi görünce koltuğa geri oturup bana bakmaya başladı.
Steve: Ev pırıl pırıl olmuş
Nat: Max ile birlikte temizleyip, eşyaları yerleştirdik
Robin: İkiniz yakınsınız sanırsam
Nat: Evet, biliyorsun yakın arkadaşız
Steve boğazını temizleyip koltukta oturmam için yanını patpatladı. Steve'in yanına oturup Robin'e kısa bir bakış attıktan sonra Steve'e odaklandım.
Steve: Robin ile ikimiz başbaşa vakit geçirmek için biraz daha erken gelmek istedik
Nat: İyi yaptınız keşke gelmeden önce haber verseydiniz en azından sizi çıplak karşılamazdım
Steve: İlk defa gördün sanki
Robin: Siz ikiniz daha önce birlikte miydiniz?
Nat&Steve: HAYIR!
Nat: Eğer erkeklerden hoşlansaydım belki Steve'den hoşlanabilirdim
Robin: Bunu duyduğuma sevindim
Steve bir bana bir de Robin'e bakıp gülümsemişti.
Steve: Siz ikiniz Nat buradan taşınmadan iki hafta önce falan tanışmıştınız sanırsam
Robin: Hafızam kötüdür ama büyük ihtimalle öyle olmuştu
Nat: Sanırım
Steve: Artık Nat geri döndüğüne göre yakınlaşabilirsiniz. İkinizinde çok ortak noktası var mesela memişler
Robin: Steve! Sana kaç kere memişler dememeni söyledim
Robin, Steve'e kızarken ikisine bakıp gülmeye başladım. Steve güldüğümü görünce üstüme atlayıp beni gıdıklamaya başladı.
Robin: Altta kalanın canı çıksın o zaman
Steve: Ne? Hayır, bekle!
Robin birden ikimizin üstüne atlayınca dengede duramayıp koltuktan yere düştük.
Steve: Robin ya kafamızı masaya çarpsaydık
Robin: Ama çarpmadık
Nat: Merak etme prenses Steve bir şey olmaz
Steve: Nat bana prenses dememeni kaç kere söylemiştim
Nat: O pembe elbise hâlâ burada Steve sana pembe çok yakışıyor
Robin: Steve elbise giydin ve benim bundan haberim yok
Üçümüz yerde doğrulup otururken bağdaş kurup güldüm.
Nat: Aşırı seksi bir şey oluyor
Robin: Aman Tanrım keşke görebilsem
Aklıma gelen şey ile sinsice gülümseyip, ayağa kalkarak kütüphanede duran albümü çıkarttım. İçinden Steve'in fotoğrafını bularak yanlarına geri döndüm.
Nat: Aa burda ne varmış böyle
Fotoğrafı Robin'e uzatıp yere geri oturdum. Robin kahkaha atarak fotoğrafı bana geri uzattığında Steve kafama vurdu
Nat: Hayvan biraz yavaş
Steve: Nat seni küçük pislik bunu imha etmeni söylemiştim
Robin: Bence imha etmemesi iyi olmuş
Steve'e dil çıkarıp zonklayan kafamı ovuşturdum.
Robin: Çok acıyor mu
Robin, Steve'in kafasına geçirip bana göz kırptı
Steve: Acıdı be
Robin: Acısın diye yaptım zaten
Nat: Kanımı yerde bırakma
Elimi havada yumruk yapıp gülümsedim. Buraya gelmek için verdiğim karardan pişman olmayacağımı çok net anlamıştım.
~~
Amanin yine uyku sersemi bir şekilde yazdimSuan modum boyle iyi gecelrr

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Robin Buckley
Fanfictionbaşlangıç tarihi {14.07.22} bitiş tarihi {21.07.22} Steve: Artık Nat geri döndüğüne göre yakınlaşabilirsiniz. İkinizinde çok ortak noktası var mesela memişler Robin: Steve! Sana kaç kere memişler dememeni söyledim