Of ya bu kitap cok okunmazmis gibi hissediyorum
~~Kapının çalmasıyla birlikte elimdeki daha açılmamış olan koliyi yere bırakıp, uyuşuk adımlarla kapıya doğru yürüdüm. Açıkçası şuan kimse ile konuşmak pek istemiyordum sadece eşyalarımı yerleştirip biraz uyumak istiyordum.
Kapıyı açınca karşımda duran Max ile birden gözlerim parlamıştı. Az önce içimden söylediğim şeyleri geri alıp, sıkıca kollarımı karşımda duran bedene sardım.
İkimizde bir şey söylemeden uzun bir süre öyle kalmıştık. Bu kasabada en yakınım Maxti ve bu iki yıl boyunca ondan ayrıldığım süre zarfında onu çok özlemiştim
Yavaş yavaş birbirimizden ayrılıp Max'in yanağına ufak bir öpücük kondurdum
Nat: Seni çok özlemişim Max
Max: Ben de seni çok özledim
Max'in elini tutup evin içerisine geçerek koltukların üstünde duran örtüyü kaldırıp, koltuğa oturarak Max'i yanıma çektim
İki yıldır görüşmediğimiz için aramızda ufak bir soğukluk olsada gün geçtikçe bunun düzeleceğine emindim
Max: Seni rahatsız etmiyorumdur umarım
Nat: Saçmalama ne rahatsız etmesi ayrıca geldiğin için çok teşekkür ederim gerçi sen gelmezsen ben gelecektim
İkimizde gülümseyip kolilerde gözümü gezdirdim
Max: Yardım etmemi ister misin? Tek başına bitecek gibi durmuyor pek
Nat: Yardım edersen gerçekten çok iyi olur
Max: Hadi o zaman iş başına
Max ellerini birbirine çarpıp gülümserken gülümsemesine karşılık verdim ve ardından sohbet ederek kolileri yerleştirmeye başladık.
.
.Saat yediye doğru gelirken işimiz anca bitmişti ve ben yorgunluktan bayılmak üzereydim yoldan sonra eşya yerleştirmek tam bir işkenceydi gerçekten.
Max: Bize yemeğe gelmek ister misin?
Biraz düşünüp gidip gitmemek arasında kalırken karnım sesli bir şekilde guruldayınca bir kaç saniye Max ile bakışıp gülmeye başladık.
Nat: Bu gelmem için bir işaret sanırsam
Max: Büyük ihtimalle
Masanın üstünde duran anahtarımı alıp eve kısa bir göz gezdirdim gayet güzel temizleyip, yerleştirmiştik
Nat: Gidelim öyleyse
Birlikte evden çıkıp, Max'in evine doğru yürürken çalan korna ile aynı anda arkamızı döndük. Korna çalan kişi Billy idi ve arabayı yavaşlatıp yanımızda durunca Maxle ikimize bakıp tek kaşını kaldırarak baştan aşağı beni süzüp gözlerini yüzümde gezdirmeye başladı.
Billy: Siz ikiniz nereye gidiyorsunuz böyle
Max: Eve, akşam yemeğinde Natalie bize katılacak
Billy: Arabaya bininMax bir şeyler söylemem için bana bakınca arabayla gitme fikri beni cezbettiğinden dolayı kafamla onaylayıp arabaya doğru ilerleyerek arka koltuğa geçtim.
Maxte arabaya binince Billy hızlıca arabayı sürmeye başladı.Kısa bir yolculuğun ardından Max'in evine vardığımızda arabadan inip derin bir nefes aldım. Tek temellim Max'in ebeveynlerinin beni sorguya çekmemesiydi
Max koluma girip beni eve doğru sürüklerken arada Billy'nin bana baktığını hissediyordum. Evin önüne gelince Billy kapıyı çalıp boğazını temizledi. Bir kaç saniye sonra açılan kapıyla birlikte Bay Neil'ın şaşkın bakışlarına maruz kaldım
Neil: Aman Tanrım Susan çabuk buraya gel
Max'in annesi kapıda belirince hafifçe gülümsedim
Susan: Natalie!
Susan bana sarılıp sırtımı sıvazlayarak saçımı okşadı.
Susan: İki yıl içinde nasılda değişmişsin böyle. Biz de tam yemek yiyecektik gelmen iyi oldu
Susan ve Neil geçmemiz için içeriye doğru kenara çekilmişti. Max elimden tutup evin içine girerek peşinden sürükleyip yemek masasına oturtturdu
Neil: Billy, Natalie için tabak getir
Billy bana göz devirip mutfağa gidip geri dönerek önüme getirdiklerini koydu. Billy bıraktığım gibi aynıydı hâl ve hareketleri hiç değişmemişti
Nat: Teşekkür ederim Billy
Billy bir şey demeden yanıma oturup tabağına bir kaç bir şey koyarak yemeye başladı
Susan: Ee, Natalie her şey yolunda mı?
Nat: Şu anlık her şey yolunda gibi
Neil: Buraya tekrar döneceğini düşünme-
Susan, kocasını dürtüp susmasını sağlarken gülmüştüm
Nat: Bu konuyu açmak pek istemem açıkçası ama teyzemlerin yanında kendimi pek rahat hissedemedim bir kaç ay sonra reşit olacağım için pek bir sıkıntı olmayacağından dolayı buraya geri dönmenin benim için daha iyi olacağını düşündüm. Çünkü burada kurulu bir düzenim vardı ve birden her şey alt üst oldu ama artık atlattım sonuç olarak işte burdayım
Susan: Geri dönmene çok sevindim. Eğer yardıma ihtiyacın olursa çekinmeden saat fark etmez her zaman bize gelebilirsin
Nat: Teşekkür ederim
Susan'nın bu konu üstünde fazla durmamasına açıkçası sevindim çünkü hatırladıkça içimde ufak bir burukluk oluşuyordu. Max bana gülümseyip tabağımın boş olduğunu görünce kaşlarıyla yemek yemem için işaret etti. Ufak sinyalinden sonra tabağıma yemek koyup yemeye başladım. Uzun ve yorucu bir günün ardından ev yemeği yemek iyi gelmişti.
.
.
Yemek yedikten sonra biraz Max ile vakit geçirip uykum gelince eve dönmeye karar verdim. Annesi ve babası bu gece onlarda kalmamı teklif etsede kabul etmedim çünkü evime gidip sıcak bir duş alarak dinlenmek istiyordum. Ayrıca Billy evde olmadığı için onca yolu yetmezmiş gibi yürümek zorunda kaldım. Eve vardığım sırada çalan korna ile arkamı döndüm ve Steve'in arabasını görmemle ona doğru ilerledim. Steve arabadan çıkıp, kollarını sıkıca vücuduma sarınca sarılmasına karşılık vererek bir süre öylece bekledik.Nat: Hiç değişmemişsin özellikle saç sitilin
Steve gülerek benden ayrılınca hafifçe tebessüm ettim.
Steve: Kızlar bu tarz saçları seviyor biliyorsun
Nat: Bilmez olur muyum
Arabanın açık olan camına gözüm takılmıştı ve karanlıktan dolayı içeride kimin olduğunu pek seçemiyordum. Daha sonrasında içerideki kişinin açık olan cama yanaşmasıyla kim olduğunu seçebilmiştim. El sallayıp bana gülümserken utangaç bir şekilde karşılık verdim. Nedendir bilmiyorum ama Robin ile tanıştığımdan beri onu garip bir şekilde çekici buluyordum. Fakat bunu hâlâ kabullenebilmiş değildim.
Steve: Yarın eğer uygun olursan Mikeların evine gel orada toplaşacağız ayrıca bana haber ver gelip seni alırım hem uzun uzun konuşmuş oluruz
Nat: Ah, tamamdır duruma göre haber veririm
Steve: Pekala, öyleyse seni daha fazla tutmayayım iyi geceler
Robin: İyi geceler Natalie
Nat: İyi geceler
Robin'in bana iyi geceler demesi ile hafifçe sırıtmıştım. Aslında arabadan inip en azından bir selam verse daha mutlu olurdum ama aramızda garip bir ilişki olduğu için bu davranışı pek fazla kafaya takmadım. Steve arabaya binip bana el sallarken çoktan evin önünden uzaklaşmıştı. Bense her zaman olduğu gibi yine tek başımaydım.
~~
Uyku sersemi yazdım pek olmamış olabilir
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Robin Buckley
Fanfictionbaşlangıç tarihi {14.07.22} bitiş tarihi {21.07.22} Steve: Artık Nat geri döndüğüne göre yakınlaşabilirsiniz. İkinizinde çok ortak noktası var mesela memişler Robin: Steve! Sana kaç kere memişler dememeni söyledim