𝐍𝐚𝐫𝐜𝐢𝐬𝐬𝐮𝐬 | ᵒᵛᵉʳᵈᵉᵏᵘ

/ / 8 / /

Overhaul İzuku'nun saçını iyice köpürtüyor, oğlanın saçını iyice temizlediğinden emin oluyordu.

"K-kendimde yıkanabilirdim..."

Overhaul somurttu.

"O kusmuktan sonra her an bayılacağına eminim, diretme işte yardıma ihtiyacın var."

İzuku tebessüm etti ve ellerini oturduğu tabureye doğru, bacak arasına koydu.

"Her şeyden önce sana yardımı öğretebildiğim için minnettarım." Sessizce söylenmişti.

"Efendim?"

"Yok bir şey!"

Kıkırdadı, burada ne kadar zaman geçtiğini unutsa gerekti çünkü yarım senedir beraber yaşıyor ve vakit geçiriyorlardı. Artık kanı alınmıyordu, farklı ve yeni bir yaşam kurmaya çalışıyorlardı.

İzuku adamın yeni bir hayata başlama cesaretini göstermesinden gurur duyuyordu, sonuçta geçmiş o kadar kolay koparılabilecek bir şey değildi veya uyuşturucu işleri...

Çıplak basenlerine gelen köpüğe doğru baktı.

"Yeterince köpürdü bence."

Overhaul daldığının farkında değildi, yeni aldığı kararlar kendisini düşüncelere daldırıyordu.

"Üzgünüm, dalmışım."

Yanında ki duş başlığına uzanarak oğlanın saçlarını ve bedenini durulamaya başladı, İzuku ise gözlerine şampuan kaçmaması adına var gücüyle gözlerini sıkıyordu. Aslında oldukça şirin bir görüntüydü.

"Endişelendiğini biliyorum... Ama atlatabiliriz, sonuçta uyuşturucu hâlâ üretimdeydi. Hiç satışta bulundun mu? Veya polis peşinde mi?"

Overhaul bu sefer elinde ki duş başlığını bırakıp oğlanın üstüne doğru büyük bir havlu attı.

"İçeriye doğru gel, saçını kuruturken konuşuruz."

İzuku başıyla onayladı ve kapıdan adamın çıkışını izledi.

____________________

Üstüne hızlıca bir şeyler geçirdiğinde, havlusu ile birlikte oturma odasına doğru gitmiş, Overhaul'un onun bacak arasına doğru oturmasını işaret ettiğini görmüştü.

Yere oturduktan sonra koltuğa yaslanmış, havluyu uzattığı Overhaul onun saçlarını kurulamaya başlamıştı.

"Merak ettiğin üzere, polis peşimde değil, bir senedir gizlice üretiyorduk. Eri'nin de hikayesini biliyorsun zaten... Satış felan da yok ama bu işte böylece bırakabileceğim bir şey değil. Düşünüyorum, gidersem ne olacak? Çalışanlara ve uyuşturuculara? Adamlarım kendileri için çalışıyor, onlarında bu paraya ihtiyaçları da var."

İzuku dizlerini kendine doğru çekti.

"Bu ülkeden ve insanlarından nefret ediyorsun değil mi..?"

"Evet."

Overhaul hiç düşünmeden cevap vermişti.

"Seni anlıyorum, en az senin kadar bende nefret ediyorum... Hayatımı anlatmıştım birkaç sefer sanırsam. Zorbalıkla geçen hayatım, babamın olmayışı ve insanların beni kabullenemeyişi. En yakın dostum dediğim kişiye bile hayranlıkla büyüdüm çünkü çok güzel bir özgünlüğü vardı, lakin kendimi kandırıp durmuşum... Bunca zaman bana zorbalık edip, ağzıma sıçmaktan başka bir şey yapmıyordu. Özgünlüksüzüm dediğimde toplumun bana yıktığı anlayış zordu... Acı verici. Senin kadar kızgınım bu devlete ve insanlarına ama her şeyden önce ön yargılarına... Aklımda olan fikir ise... Biraz saçma gelebilir ama."

Overhaul havluyu oğlanın başından çekti.

"Ama ne?"

"Başka bir ülkeye gitmeyi hiç düşündün mü..? Sahte pasaport işi o kadar zor mu?"

"Benim için kolay."

"Öyleyse, beraber neden başka bir ülkeye taşınmıyoruz..? Uyuşturucu işini en yüksek mevkili adamına yüklersin, bu evi ve hatıraları da eskide bırakırız. Yeni bir yaşam kurarız... Sen, ben ve Eri... Zaten Eri'yi yetimhaneye bırakmak istemiyordum. O pislik yerde kaç çocuğun eziyet gördüğünü bilemezsin..."

Overhaul mantıklı buluyordu oğlanın dediklerini, ya da sadece oğlanın kendisini kandırmasına ve uyuşturucusu olmasına izin veriyordu. İnanmak istedi, inanmak istedi bir kurtuluş olduğuna.

"Ne dersin ha? Sence yapabilir miyiz..?"

Overhaul gülümsedi. İzuku adamın gülüşlerini seviyordu, son zamanlarda daha çok gülümsemesini görüyordu.

"Neden olmasın, denenmeye değer. Bu planı oldukça düşündün değil mi?"

"Belki."

İzuku ayağa kalktı ve adamın omzuna doğru kafasını yasladı, o sıra ise Overhaul cebinden bir sigara yaktı kendisine.

Şimdide yeşilli dumanın havada dağılışını izlemekle meşguldü.

"Sonuçta İzuku, aptal devletimiz uyuşturucu üreten birini fark edemeyecek kadar salak, şuradan biri polis karakoluna suçluyum dese ve kanıtlar sunsa delillere yetersiz diyecek kadar geriler.

Öyleyse bizde kandıra kandıra gidelim.

Nerede yaşamak istersin?"

İzuku yorgunlukla omuza doğru sokuldu.

"Nerede ağaç veya yeşillik bolsa oraya..."

___________________