1. Bölüm KİRAZ BAHÇESİ

332 15 50
                                    

Ne sıkıcı bir yol ! Eğer sizde benim gibi sevmediğiniz yere gidiyorsanız yollar hep sıkıcı görünür. Ama tam tersi sevdiğiniz yere giderken, gideceğiniz yere bir an önce varmak istersiniz. Benim şuan gittiğim yol ise sıkıcı yollardan biri. Evet, köye gidiyoruz. Kiraz toplama bahanesi ile... Herkes benim kiraz bahçesine gitmeyeceğimi biliyor... Ama yine de gidiyorum. Zorundaymışım...

Sonunda o sıkıcı yolun sonuna geldik. Vee köydeki yazlıktayız. Köyde telefonu elimden birakmasam da,kitabı elimddn düşürmesem de sanki onlara işlerinde yardım ediyormuşum gibi getiriyorlar.

" Kızım şu çantayı da bana ver. Geriye kalanları sen getirirsin. "

Tahmin edin köye ne kadarlığına geldik. Tam 2 aylığına! Okullar yeni kapandi ve evde doğru dürüst vakit bile geçiremedim.

"Tamam anne. Getiriyorum. "

Anneme birlikte arabadaki eşyaları eve taşıyıp yerleştirmeye başladık. Ben sanki bir haftalığına gelmiş gibi hiçbir eşyamı çantamdan çıkarmadım.

Köyde tek sevdiğin şey yazlık. Gerçekten çok büyük bir balkonu var. Çok küçük olsa da çok aşırı tatlı durduğu kesin...

Annemle birlikte eşyaları yerleştirmeyi bitirmiştik ki babam geldi.

" Bade , kızım hadi makarna yap da karnımızı doyuralım. Yorulduk. "

"Tamam."

Ben mutfağa geçip makarna suyunu koyarken annem ve babam kendi aralarında konuşuyorlardı. Abim ise köşeye geçmiş telefonuyla oyalaniyordu.

Yaklaşık yarım saat sonra makarna olmuş ve sofraya oturmuştuk. Yemek yerken annemler hala konuşuyorlardı.

"Saliha, kiraz bahçesini görmen lazım. Çok güzel olmuşlar. Hemen toplamalıyız yoksa dalında çürüyecekler. "

"Tamam, şu evin isleri bitsin gideriz, toplarız . "

Annemler konuşurken ben başımı eğmiş , tabağımı bitirmekle meşguldüm.

"Bade , makarna koyar mısın ?"
"Ver abi ."

Abimin elinden tabağı alıp makarna koymak için ocağa yöneldim. Tabağı doldurup abime uzattım. Teşekkür bile etmedi şerefsiz...

Sofraya oturup tabağımda kalanları bitirip sofradan kalktım. Telefonumu alıp bildirimlere bakacakken eskiden çok yakın arkadaşım olan Sude'nin mesajı gözüme takıldı.

Sude: Bu pazar buluşalım mı şekerim ?

O kadar ihanet et sonra gel şekerim de... Bir tarafın cevap yaz derken diğer tarafım görüldü yedirmek istiyordu. Tam sinir krizlik olay...

Siz: Aynen canım . O gerizekalı arkadaşın da var mı yanında ?

Sanki beni bekliyormuş gibi anında çevrimiçi oldu.

Sude: Şekerim sadece ikimiz güzel bir kafeye gideriz diye düşünmüştüm

Siz : ŞEKERİM , benim için Sude defteri kapandı. Kendine başka arkadaş bul ihanet kraliçesi !

Cevap olarak aynen böyle yazıp engel damgasını bastım. Başımı kaldırıp sofraya baktığımda sofrada kimse kalmamış ama sofra da toplanmamıştı. Siz siz olun ailenin tek kızı olmayın.... Hayırsız evlat olmamak için kalkıp sofrası toplamak zorunda kaldım.

Yarın saat sonra nihayet mutfağı toplayabilmiştim. Duvardaki saate baktığımda saat 18.52'ydi

Salonda kimse kalmamıştı. Herkes odasına gitmişti. Arka tarafta iki oda olduğu için birinde annem ve babam diğerinde maalesef ki abim ve ben kalacaktık.

Kiraz Mevsimi 🍒 ~Yarı Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin