Yıl 1990
Yer Tayland-BangkokOrtalama 30 yaşlarında ince, uzun, alımlı,pembe yanaklı bir kadın akşam saatlerinde yaşadığın şehrin arka sokaklarında yavaşça ilerliyor. Yollar sessiz ve etrafta kimse yok. Yüksek ateş ve doğum sancısı sebeplerinden dolayı hastaneye doğru yol almaya çalışan bu kadın Shadi. Kendisi sevgilisi tarafından hamile kaldığı için terk edilmiş, yalnız hayatına geri dönmüş ve hamile olduğu için öğretmenlik yaptığı liseden ayrılmıştı. Şimdi ise son 9 ayın en kötü gününü yaşıyordu.
Bir müddet daha ilerledi. Ara sıra yanından geçen araçlara el sallıyordu ancak duran kimse olmadı. Dayanamadığı bir an yere oturdu ve bacaklarından akan suya baktı. Ağlaması durmak bilmiyordu. Korkmuş ve bitkin düşmüş bir haldeydi. Bir süre oturduğu yerden yolun karşısına baktı. Boş duvara. Ne yapacaktı. Nasıl gidecekti. Annesini aradı gözleri. Keşke burada olsaydı diye geçiriyordu içinden.Kalkmaya yeltendi. Dizlerinin üzerinde ama yığıldı. Keskin bir çığlık attı.-Yardım et! Tanrım yardım et de kalkayım.
Başını öne eğdi ve tekrar denedi. Arkasındaki duvardan destek aldı. Bir müddet yavaşça duvara tutunarak ilerledi. Az kalmıştı ama bu halde olan birisi için öyle de denemezdi. Gözleri kararıyor ve karanlık sanki onu içerisine çekiyordu.
-Hep senin suçun, hepsi senin suçun.
Karnına doğru baktı ve durup bu şekilde fısıldadı.
-Sen olmasan, seni bu kadar istemesem daha mutlu olurdum. Şu halime bak! Bana bak! Annene...
Kafasını kaldırıp yola baktığı an zikzaklar çizerek yolda ilerleyen bir araca gözü ilişti. Korkuyla bağırmaya başladı. Araba üzerine doğru geliyordu. Sarhoş olduğu her haliyle belli olan araç şoförü saniyeler sonra kendisine çarpmıştı.
Kazanın üzerinden saniyeler geçti ve acıyla kivranmaya başladı. Bir süre sonra gözlerini açtı. Hava gitgide kararıyordu. Tıpkı hayatı ve bedeni gibi. Yanında oluşan kan gölüne dikti gözlerini. Sonra ağzından bir hıçkırık kaçtı. Elleri karnına doğru ilerlerken gözlerini semaya çevirdi.-Bana yardım et, eğer duyuyorsanız yardım edin... Bebeğim...Ona yardım edin.
Nefesi azalıyor ve göz yaşları kuruyordu.Ne kadar süredir oradaydı belli değildi. Tam gözleri tekrar kapanacak iken soğuk bir hava hissetti. Üzerinde bir gölge belirdi ve gözlerini gölgenin sahibine çevirdi. Uzun, karanlık bir adam ona soğuk bir tavır ile görünümünü sunuyordu. Kimdi bu? Ah,bunun şu an önemi yoktu. Yardım etmeliydi.
Shadi elini yavaşça adama uzattı.
-Yardım et!-Sadece bir kişiye yardım edebilirim,dedi adam.
Eli yavaşça yere inerken gözünden bir damla yaş Shadi'nin yanağına indi.
-Ne demek bir kişi? Ambulansı ara!
-Ambulans gelene kadar ikimizde ölürsünüz. Seç hadi.
Sesi de soğuktu, getirdiği hava da.- Nesin sen? Tanrı falan mı?
-EvetShadi,alaycı bir tavırla baktı ve derin bir nefes almaya çalıştı ama olmadı.
-O kadar yardım istedin. Ben de geldim. Şimdi ya söyle ya da gideyim.
Shadi bir süre sessiz kaldı. Adam ise arkasına döndü ve gitmek için hareket ettiği sırada zavallı bir ses duydu.
-Bebeğim...onu kurtar. O yaşasın.
Son nefelerini veriyordu,Shadi. Artık sadece gökyüzüne bakıyordu. Gözleri kapanıyor ve bedeni kan gölünde titriyordu.
Adam yavaşça kadının yanına eğildi ve adını söyledi.
-Ben Vegas.
Kadın duyduğu an son nefesini verdi. Vegas ise bebeği kurtarıp oradan uzaklaştı. Bir yasağı çiğnemişti. Hayat alması gerekirken kurtarmıştı. Azrail değildi ancak karanlık için çalışan küçük Tanrılardan biriydi. Şimdi ise başı belaya girecekti.
.
.
.
.
.
.
Umarım ilk bölüm hoşunuza girmiştir. Destek verirseniz memnun olurum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VP⁸⁸ (VEGASPETE) (Devam Etmeyecek)
FanfictionAna çiftimiz Vegaspete ancak ohmnanon ve offgun da bize eşlik edecek. dikkat: yeri geldiğinde+18 içerir.