VP¹²

548 30 18
                                    

+Pete+
Eve vardığımda hızla banyoya gittim ve kapıyı kilitledim. Ren sesimi duymuş olacak ki arkamdan geldi ve kapıyı çaldı.

- Hey iyi misin ne bu acelem?

- İyiyim Ren. Sadece sıkıştım. Üstelik duş almam lazım. Gelirim birazdan.

- Tamam kahve yapıyorum. İçeriz,dedi ve uzaklaşan ayak seslerini duydum.

Üzerimi çıkarttım ve aynanın karşısına geçtim. Onun bıraktığı ilk izlerdi bunlar. Ve baktıkça bakasım geliyor bir yandan da hangi kafa ile kabul ettiğimi düşünüyordum.
Arkamı döndüm ve suyu açtım. Dolmaya başlayan küveti izlemeye başladım.
Yeteri kadar dolduğundan emin olunca suya girdim. Bir müddet vakit geçirdim. İşlerim bitince çıktım. Odama geçip saçımı kurttum ve üzerimi giyindim. Daha sonra salona geçerek Ren ve Grey'in yanına gittim.
Yapmış olduğu kahveyi alıp karşısına oturdum. Grey hemen tepeme çıktı ve sürtünmeye başladı.

- Teşekkür ederim Ren.

- Ah ne demek afiyet olsun bebeğim.

Gülümsedim ve kahveyi yudumlamaya başladım.
Ren'e sormak istediklerim vardı ancak direkt söyleyemezdim. Bir süre bunun hakkında düşündüm. Ardından söze girdim.

- Az önce bir arkadaşımın yanından geldim.... Kötü durumdaydı. Yardım ederim sanmıştım.

Ren endişe ile baktı.

- Kim O , nesi var?

- Tanımazsın Ren. Farklı bir aleme dalmış gibi. Esir olmaya başlamış gibi hissediyor.

Ren garip garip baktı ve yüzünü buruşturup sordu;

- Ne demek o? Nasıl yani daha açık ol.

- Yani şey düşün birisi var sana işkence yapıyor ama sen o esnada zevk alıyorsun. O kişinin hamlelerini merak ediyorsun. Arzuluyorsun.

Ren ufak bir kahkaha attı.

- Fantazi demek ha?
- Daha fazlası gibi.
- Olabilir elbette ama böyle çok insan var araştırma yapabilir.
- Evet elbette vardır. Bunu ona iletirim sağ ol.
- Ne demek bebeğim sen de sağ ol.

Ren ile kahvelerimizi bitirdik. O evine gitmek üzere ayrıldı. Ben ise Grey ile başbaşa kaldım.
Onu da alıp salondaki koltuğa uzandım. Biraz uyumak iyi gelebilirdi. Gözlerimi kapatıp uyumaya çalıştım.
.
.
.
.
•OHM•

Nanon ile sabah yaptığımız duş seansı sonrasında enerjik bir şekilde işe doğru yola koyuldum. Aşkım birtanem ile aynı şirkette çalışmamıza rağmen kendisi bugün şirkete teşrif etmeyecekti. Şey sanırım o son turu atmayacaktik.

Neyse olan oldu ve iyi de oldu.
Şirkete varır varmaz yeni gelen bina projelerini incelemeye başladım. Normalde bugün işler pek yoğun olmayacaktı o sebeple erken gelmemiştim. Ancak yine ben ve yine bana atılan son dakika golü. Bir tek bunu Nanon yapınca sinir olmuyordum.

Öğleden sonra odama müdür bey girdi. Şirket babamın da olsa Onun emri ile müdür bey beni yönetiyordu.
Şimdi ise yeni bir projenin sahibi ile yapılacak toplantıdan bahsetti. 1 saat sonra olacaktı bu. Dosyayı alıp inceledim. Malikâne kadar büyük bir yer istiyordu. Çizimler eski ekibe aitti ve Adam yeni bir çizim ve bina yapımı için bize gelmişti.

1 sat gecti ve ben toplantı odasına giderek misafirimizi karşıladım.
Kendisi gayet kibar bir adamdı. Çabuk anlaşmıştık. Hatta müsait olduğumuz bir gün yemek yiyecektik. Bu sözlü randevu ile toplantıyı bitirdik ve kendisi binadan ayrıldı. Bu arada söylememde belki fayda vardır, çalışmaya başladığım adamın adı Porche Kittisawasd'dı.
.
.
.
.
.
×VEGAS×

Pete'in yanından ayrılmasının üstünden saatler geçmişti. Ancak ben hâlâ o odada bekliyordum. Ama neyi? Sanki geri gelecekmiş gibi bir his vardı.
Zihnimdeki bu his bulutu Des'in beni çağırması ile son buldu. Hızlı bir şekilde huzuruna çıktım. Kendisi oldukça endişeli görünüyordu. Onu saygı ile selamladım.

- Beni emretmişsiniz.

- Yaklaş Vegas. Durumlar kötü. 12 kadim tanrıdan yani içimizden biri olan 12. Tanrı Porche ile olan olayları biliyorsundur. Yüzyıllar önce olmuştu.

- Evet efendim. Onu yaptığı hatalar sonucunda kendi ellerim ile boyut kapısına hapsetmiştim.

- Bu davranışın aramızda takdir gördü ve görecek ancak Porche ne yapıp edip yanına çektiği kurbanlar ile kurtuluş büyüsünü tamamladı ve su an nerede olduğu bilinmiyor.

Duyduğum şey ile afalladım ve birkaç adım geriye gittim.

- Efendim nasıl olur? Şimdi ne yapacağız? Enerjisi kullanılmadığı için çok güçlü olacak ve intikam için gelecek.

- Evet Vegas bu yüzden buradasın. Dikkatli olmalısın. Yüzyıllardır hapis hayatı yaşıyor. Üstelik duyduğuma göre o zamanlar Porche bir insana aşık olmuş. O adamın ruhunu da almış ve şimdi bir ölümlüye hapsetmişsin.

- Evet efendim. Kendisi dünyadaki şirketimi ve işlerimi  yönetiyor. Adı Kinn. Gerçi biliyorsunuzdur.

Başı ile onayladı. Uyarı kısa ama etkili sürmüştü.  Huzurdan ayrıldım ve klanıma ait yönetim kurulunu toplayarak önlem amaçlı toplantı yaptım. Her şey hazırdı. Sırada Porche'un kendisini göstermesi gerekiyordu.
.
.
.
.
.
°Porche°

Ah,nihayet. O bok çukurunda geçirdiğim yüzyıllardan sonra yeni ve iğrenç dünyaya adımımı atmıştım. Bu olalı 1 ay olmuştu. Ancak yukarıdakiler bunu yeni öğrenmiş olacaklar ki panik halleri şimdi fark ediliyordu.
Onların beni fark etmediği 1 ay boyunca baş düşmanım Vegas'ı izlemiştim.
Eskiden olduğu gibi değildi. Şimdi zayıftı. Ve intikam almak kolay aynı zamanda eğlenceli olacaktı.
Ben yokken yaptığı bir hata yüzünden ceza almıştı. Şimdi kurtardığı bir kişiyi karanlığa cekmeliydi. Ah durun bakalım eğer O kişi karanlığı secmezse ne olurdu? Vegas sonsuz bir cezanın içerisine gömülürdü. Ve bu benim tam da istediğim şeydi.

İşe O küçük velet Pete'i araştırmak ile başladım. Çevresi, işi, ailesi derken tam da Vegas ile beni burada komşu yapabilecek bir arkadaşı olduğunu fark ettim. Ohm. Ne tatlı.
Onun ile anlaşmaya varmış ve ilk adımı atmıştım. Sıra Pete ile tanışmaktaydı. Vegas için önemi büyüktü. Bu Pete'in benim için olan önemini de gösteriyordu.  Onu elde etmek, gözünü kör etmek için hazırlıklara başladım. Bekle beni ufaklık :)
.
.
.
.
.
.
+Pete+
Akşam olmasına yakın uyandım. Sanırım 30 dakika falan uyumustum. Grey'in miyavlamasına uyandım. Sanırım acıkmıştı. Kalkıp elimi yüzümü yıkadım ve mamasını verdim. Ardından tasmasini taktım, anahtar ve telefonumu alarak evden ayrıldım.
Bir süre yürümek iyi gelir diye düşünüyordum. Hava çok güzeldi. Grey ile yürümek akşamları çok rahattı. Gündüz olsa durmaz etrafa saldırırdı.

Bir müddet yürüdüm. Hava iyice soğumuş ben ise evden uzaklaşmıştım. Yaz ayıydı ancak belli belirsiz hava değişimleri oluyordu.
Grey'i kucağıma aldım ve yakınlarda bulunan bir markete girdim.
Sıcak bir kahve aldım ve market içinde bulunan sandalye masa kısmına geçip Grey'in tasmasini köşeye bağladım. Etrafa bakarak kahvemi yudumluyordum.
Daha sonra bir ses duydum.

- Üşümüş olmalısın. Aslında yaz ayındayız ama seni gören kışa girdik zanneder.

Başımı sesin olduğu yere ceviridim. Kocaman gülümsemesi ile bana bakan bir adam vardı. Nezaketen ben de ona gülümsedim.

- Evet ben de anlamadım yaz ayında neden bu kadar üşüdüğümü,dedim.

Yanımda oturan beden önüne döndü ve önünde duran bitki çayından bir yudum aldı. Ayağa kalkıp üzerinde bulunan kapşonluyu çıkarttı ve omuzlarıma bıraktı. Ardından arkasını dönüp bir süre yürüdü. Kapıdan çıkmadan bana dönüp tekrar gülümsedi.

- Adım Porche. Ceket sende kalsın bir gün alırım.

Göz kırptı ve tekrar önüne dönüp dukkandan ayrıldı. Neydi şimdi bu?

.
.
.
.
.
Yetmedi dediğiniz için yazmaya çalıştım ancak bu kadar yazabildim. Çok yorgunum ve uykum var ne yazdığımı okuyacak kafaya sahip değilim. Umarım beğenirsiniz . Yarın yeni bölümlerde buluşmak dileğiyle.🌈💚

VP⁸⁸ (VEGASPETE) (Devam Etmeyecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin