VP²⁵

416 21 43
                                    

×VEGAS×

Sabah kollarım arasında durmuş beni izleyen Pete'in yüzümü parmaklaması ile uyandım. Gözlerim çok ağrıyordu. Geç uyumuştuk. Ama değmişti.
İkimizde kendimize gelene kadar yatakta oyalandık. Daha sonra Pete kalktı ve duşa girdi. Ben de Kinn'i karşıladım. Birkaç belge vardı. Onları getirmişti. Salona geçtik. Çalışmaya başladık. Plana göre kısa sürecekti ancak Pete'in duşu ve bakımı ile aynı sürede bitirmiştik. Siz tahmin edin artık.

İşi biten Pete yanımıza geldi.

Pete: Hoş geldin Kinn. Porsche yok mu?

Kinn: Bir süre klanda işleri var. Yeniden kabul görüyor. Biliyorsundur. İşlere yeniden başlayacak.

Pete: Anladım. Nasıl gidiyor?

Kinn: Gayet iyi ancak geçmişi hatırlamak istiyoruz. Araştırma yapıyoruz onun için.

- Kinn, biz şirkete geçelim.

Pete'e döndüm ve saçlarını okşadım.

- Bebeğim öğlen yemeğini beraber yiyelim. Şirkete gel olur mu?

Pete: Olmaz Vegas bugün çekimim var. Dergi için.

- Ah o bugün değil mi? Unuttum bir an. Eğer istersen gelebilirim. Yani...

Pete: Hayır Vegas. Yapabilirim.

Pete için endişe ediyordum. Şimdiye kadar hep Ren ile çalışmıştı. Onsuz işleri olsa da bu durum farklıydı. Orad yalnız hissetmesini istemiyordum.

- Peki Pete nasıl istersen.

Kinn ile beraber dosyaları topladım. O benden önce çıktı. Ben ise üzerimi değiştirip çıktım.
.
.
.
.
.
+PETE+

Bir ilişkide tamamen dürüst olmak önemli mi henüz emin değilim. Vegas ile o kadar uzun süre birlikte miyim onu da bilemiyorum. Neden Ona tamamen doğruyu söyleyemiyorum? Üzülür diye mi? Yük olmamak için mi? Kendim ile savaşım asla bitmeyecek gibi. Az önce yine yalan söyledim. Bugün benim için kabus gibi geçecek gibiydi. Benimle gel, yanımda kal diyemedim. Neden? Bilmiyorum.

Ren yok. Yalnız bir şekilde çekime gideceğim. Uzun olacak. Baş ağrım var. Hazırlanmak bile eziyet gibiydi. Yol boyu bunu düşündüm. Şimdi çekim için setteyim. İyi hissetmiyorum.

İlk kostümü giydikten sonra makyajım tazelendi. Evden çıkmadan biraz yapmıştım. Fazla bir şey gerekmiyordu. Makyajım bittikten sonra uzun ,hafif kalıplı, güler yüzlü bir adam yanıma geldi.

- merhaba, seni bekliyorum işin bittiyse seni şöyle alabilir miyim?

Karşımda duran adam ileride duran beyaz halı üzerine konulmuş sandalyeyi gösterdi. Elinde kamera vardı. Gördüğüm an içimde bir şeyler koptu. Tekrar adama baktım. Gözlerimin dolmasına fırsat vermeden gösterdiği yere geçtim.

- Hazır mısın? Senden gayet doğal durmanı istiyorum. Sanki oturmuş ve etrafı izliyor gibi. Gülmen gerekmiyor. Belki arada olabilir....

Karşımda konuşan kameramanın istediği şekilde birkaç poz verdim. Sonra eskilere daldı gözlerim ne yaptığımı bilmiyor, bir şey duymuyordum. Saniyeler ya da dakikalar geçmişti sanırım. Omzumda bir el hissettim. Kameraman karşımda diz çökmüş elini omzuma koymuş merakla bana bakıyordu.

- Ne oldu? İyi misin?,diye sordu.

- B-ben...

- İyi O iyi... Sen çek bakayım şu elini.

Vegas, adamın elini hırsla itti. Ayağa kalkıp Ona baktım. Daha sonra arkasına. Off ve Gun da gelmişti. Bana el sallıyorlardı.

- Şu salaklar peşime takıldılar, dedi Vegas. Gözlerim dolu bir şekilde Onlara baktım.

VP⁸⁸ (VEGASPETE) (Devam Etmeyecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin