VP³⁰

223 13 11
                                    

-Aksam saatleri-

'Kinn'

Restorana geleli neredeyse 20 dakika olmuştu ancak kimseden ses çıkmıyordu. Kimse ne diyeceğini bilmez halde birbirine bakıyordu. Ardından Off'a. Zavallı. İstemeden de olsa ilişkisini daha doğrusu hayatını bitirmişti. Onun için üzülüyorduk ama Gun 'a da hak vermeden edemiyorduk. Gerçi bunu dile getiremiyorduk. Sessizlik huzur veren cinsten olmadığı için stres yapmıştım. Stresin etkisi ile karnımdan ses çıkmış ve Porche bunu fırsat bilerek sessizliği bozmuştu.

Prch: E hadi bir şeyler sipariş edelim, benimki acıkmış asabiyet yapar Onda.

Ardından gülümseyerek bana bakmıştı. Ben bir yandan sessizlik bozuldu diye sevinirken bir yandan göz ucu ile diğerlerine baktım.

Pete: Evet sipariş verelim. Ne yersiniz? Menü şurada durun uzatayım.

Vegas: Benim karnımı doyuracak şey belli ama neyse şimdilik atıştırmalık yiyelim.

Pete: Zamanı şimdi dimiz dediğin de laf hani.

Vegas: Bunun zamanı olmaz.

Off: Ben aç değilim. Benim yüzümden gerilip aç kalmayın. Biraz biraya ihtiyacım var.

Kinn: Sürekli yokum diyorsun. Birazcık yesen olmaz mı?

Pete: Evet Off. Yemelisin. Yoksa zihnin çalışmaz iyi düşünemezsin. Beyin fırtınası yapmaya ihtiyacımız var.

Vegas: Evet Pete haklı. Bak Pete'e aç kaldığı için sağlıklı düşünemiyor ve sex yapmamız gerektiğini bile unutuyor.

Prch:  Yuh be kardeşim, Yuh! Ne dert ettin ya.

Kinn: Diyene bak sen. Aşağı kalır yanın var sanki.

Porche, masanın altından bacağıma elini koyup biraz yukarı çıktı ve göz kırpıp elini geri çekti. Ne yapacağız biz bunlarla. Acı bir bakışla Pete'e baktım. İşimiz zor. Çok zor.

Bir süre sonra siparişleri verdik. Off içinde hafif bir şeyler aldık. Az önceki sessizlik yerini almıştı. Bir titreme geldi. Sevmiyorum bu havayı ya. Şu mesele hallolsun ve artık eski ne dediğimizi zor anladığımız o muhabbet ortamlarına girelim. Lütfen... Lütfen!
.
.
.
.
'OFF'

EKSİK...BİR SEYLER EKSİK. Masaya bakıyorum. Restorana, dışarıya.... Eksik bir şey var. Eksik bir yanım var. Ama aradığım şeyi değil duvarda bulunan aynaya yansıyan bir oçu buluyorum. Hay ben senin...
Ne yapacağım. Ne diyeceğim Gun'a? Bir şey demeye hakkım var mı? Kim bilir ne haldedir. Yalnız mı? Aç mı? Ne durumda bebeğim?

Pete: Hey daldın? İyi misin Off?

Off: Evet iyiyim, düşünceler işte...

Pete: Ohm ve Nanon aramış duymadım. Mesaj atmışlar. Bir fotoğraf... Bakmak istersin bence.

Pete telefonunu bana uzattı ve O, oradaydı. Ohm, Nanon ve Gun fotoğraftaydı. Gun 'un evinde ızgara yapıyorlardı. İçimde huzur ve hüzün aynı anda yoğunlaştı. Yalnız değildi. Ama yanımda da değildi.

Off: Teşekkür ederim. İyi mi? Sorar mısın? Hasta falan değildir umarım. Evimizden ayrı kendi evinde bile olsa alışamaz uyuyor mudur? Şeyi de sorar mıs-

Pete elimi tuttu ve gülümsedi. Off, sakin ol Ohm'un ne kadar meraklı ve patavatsız olduğunu biliyorsun. Bu özellikleri sayesinde her şeyi bize anlatır. Rahat ol. Hem O ikisi Gun'u eğlendirir. Biliyorsun.
Pete'e sıcak bir gülümsemeden başka cevap veremedim. Çünkü haklıydı. Diyecek başka bir şey yoktu.

Kinn: En son geldiğim zaman salata biraz daha ekşiydi şimdi bozuk gibi bir tat var.

Prch: Bebeğim denemek istersen daha taze şeyler var.

VP⁸⁸ (VEGASPETE) (Devam Etmeyecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin