🌺10🌺

7 3 0
                                    

Benim gitmem gerekiyor dedikten sonra elime aldığım elbise sepetimle oradan ayrilicakken Yu Han kolumdan tutup beni kendine doğru çevirdi

Soo-bin: Ne ne yapıyorsun

Yu Han: Şey beni kimseye söyleme bu bir sır olarak kalmalı lütfen

Soo-bin: Merak etme

Bunu dedikten sonra evin yoluna doğru yürümeye başladım orman o kadar sessiz sakin di ki gerçekten çok huzurluydum kuşların cıvıltıları , arıların çiçeklere konmalari çok hoşuma gidiyor  eve gelip işte günlük tüm işlerimi ve juhonk amcam dan aldığım dövüş derslerimde bitmişti ve uyumadan önce gecenin karanlığında çimenlerin üstüne uzanıp gök yüzüne baktım .

2 Ay Sonra

Bu iki ay içerisinde çok şey oldu annem doğum yapmıştı ve dünyaya bir kız çocuğu  getirmişti adını Mona koymuştu çok şirin bir isim tıpkı kardeşim gibi bu süre içerisinde veliaht prens Yu Han ilede çok sık ormanda görüştük ve hem konuşuyor hemde bana elbiseleri yıkamaya yardım ediyor beni gerçekten çok güldürüyor ama yine de çok iyi biri bana abi gibi davranıyor arada imparatorluğumuz hakkında bilgiler veriyor ve bana hep ders anlatıyor gerçekten çok iyi biri tabi bu süre de bende Johunk Amcanın bana anlattıkları ve yaptırdıkları dövüş dersleri de artık bitmişti arada bu bildiklerimi Yu Han üzerinde deniyorum ve oda çok kötü bir şekilde yere seriliyor gerçekten çok kötüyüm.

Kos koca ülkenin veliyaht Prensine burada zorbalık yapıyorum gerçekten çok kötüyüm ama oda hep benle dalga geçiyor neymiş benden ülke komutanı olunmazmis ama olursam onu o zaman gorucem .

Babam bu sıralar gerçekten çok yoruluyor o ve Johunk Amca ikiside kış yaklaştığı için hep hazırlık yapıyor.

Annem küçük kız kardeşim Mona ile ilgileniyor eee evde iki tane çocuk var tabi ben çocuk değilim . Limmi yani Johunk Amcanın karısınında bir tane iki yaşlarında bir oğulları var ve onun adıda doneo çok şirin ve hep benim peşimde kız kardeşim iki aylık doneo ve Minayla bu sıralar hiç ilgilenemiyorum.

Kış hazırlığı ve yaptığımız bu son hasatlarda bende hep köye inmek zorundayım çünkü bu ürünleri satıp kışın idare edebilmek için erzak almamız gerekiyor .

Bugün elbiseleri yıkamak için nehre doğru gideceğim hem biraz da akşam yemeği için taze ot ve mantar toplayacağım . Ormandan ilerlerken nehre geldim ve her zaman gördüğüm Yu Han da orada bir taşın üstünde oturuyordu sanki bişey olmuş gibi düşünüyordu bende ona şaka yapmak için arkasından gidip korkuttum

Soo-bin: Yu Han arkanda yılan var

Yu Han: Ne eee dur sen ne ara geldin Aaaa

Bunları derken korkmuştu yılandan ama yoktu şaka ma inandığı içinde suyun içine düştü.

Soo-bin: Ha ha ha çok komik

Yu Han: Hey yılan nerde hem sen sen...

Soo-bin: ha ha ay karnım

Yu Han: ya bıktım artık senden Soo-bin insan abisine böyle şaka yaparmi

Soo-bin: Ya abi af

Yu Han: Of of

Soo-bin: Neyse boş ver sen şunu neden böyle düşünceli sin abi

Yu Han: Ne boş vermesi boy dan boya su oldum kardeşim hem bugün seninle son görüşmemiz o yüzden endişeliyim

Soo-bin : Ne! ne dedin Hyung

Yu Han: Duydun işte

Soo-bin: Peki neden ? ( bunları derken bir yandan elbiseleri yıkamaya başladım ve Hyung Han da bana yardım ediyordu)

Yu Han: Şey buradaki görevim sona erdi hem kış geliyor yani ben artık başkente gideceğim

Soo-bin: Ov peki Hyung seni ne zaman göreceğim?

Yu Han: Şey bilmiyorum ama sen başkente gelirsen görüşürüz hem kuzeninde orada yaşamıyormu

Evet tabiki bu kadar uzun süredir konuşup arkadaş olduğumuz için ona kuzenimden de söz etmiştim

Soo-bin: Tamam o zaman bu son görüşmemizde seni bir yere götürmek isterim

İmparatoriçe Ji-YooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin