Yemek

156 4 0
                                    

Rüzgar'dan ;

Arabama atladığım gibi hastanenin yolunu tuttum.

Hastaneye vardığımda dedemin odasının bulunduğu kata çıktım. Odayı tıklattığımda ses yoktu. Bende direk içeri daldım. İçeride kimse yoktu. Neler oluyo. Benim bilmediğim bir şey mi var? Hemşirelerden birini gördüğümde

-"Pardon burada dedem yatıyordu. Başka bir odaya mı aldınız?"

-"Hayır efendim dedeniz taburcu oldu."

-"Peki teşekkürler." dediğimde rahatlamıştım.

Hastaneden koşar adımlarla çıkıp dedemin evine sürdüm arabayı ev demiyelimde konak çünkü bayağı büyüktü ve buna ev demek hakaretti resmen.

Korumalar beni tanıdığı için sorun yaratmadılar. Koşar adımlarla merdivenlerden ikişer üçer çıktım. Dedemin odasının önüne geldiğimde nefes nefese kalmıştım ve onun karşısına böyle çıkamazdım.Nefes alışverişlerim yavaşladığında kapıyı çaldım."Gel " sesini duyduğumda içeri daldım.

Dedem beni gördüğünde yattığı yerde dikleşti. Yatağının kenarına geldiğimde yavaşça oturdum.

-"Merhaba" dedi kısık bir sesle.

Bende başımla selam verdim.

-"Nasılsın?" dedim

-"Rüzgar .... oğlum ben gittikçe daha kötü oluyorum ve doktorların elinden bir şey gelmiyor. Be-ben ölücem . Avukatımla konuştum. Rasımın %75'i sana kalıyor Geri kalan babanın."

-"Babanı sevmediğini biliyorum Rüzgar ama inan babanda benden farksız ama o psikolojik " ne yani akıl hastanesine mi yatıralım. Ne bekliyorlarki.

-"Yani ben öldüğümde şirketin başına senin geçmeni istiyorum. "

-"Dede ben ne diyeceğimi bilemiyorum ama bu işi isteyip istemediğimide bilmiyorum bana düşünmem için izin ver lütfen." Ben ve lütfen kelimesi evet bende şaşkınım.

-"Düşün ama eninde sonunda bu şirketin başına geçeceksin çünkü senden başka kimsenin geçmesini istemiyorum." Düşüneceğim .

-"Dede ben aslında senin yanına başka birşey konuşmak için geldim"

Başıyla onayladı ve 'anlat bakalım' bakışı attı.

-"Seninle daha öncede konuşmuştum. "

Bir süre yeri izledim.

-"Bir kız var.... Ve ona aşık olursam çok kötü şeyler olur gibi hissediyorum. Ama onu seviyorum. Onun saçına dokunamıyorum, onu öpemiyorum, elini tutamıyorum aşık olurum diye. Sonumuz annem ve babam gibi olur diye. " bir süre sustum ve konuşmasını bekledim.

-"Evlat, ben sana bu konuda karışamam aşk çok büyük bir şey. Sen onu ne kadar seversen bilki sevildiğin kadar sevilirsin." dedi sıcak bir gülümsemeyle. Dedemi severdim her ne kadar sert bir duruşu olsada güçlü bir adam gücü kadar kalbide çok büyük.

-"Teşekkür ederim , düşüneceğim. Kendine dikkat et." deyip başımla son bir kez selam verdim ve odadan çıktım.

Ekin'den devam:)

Derin'i 2 günüdür görmüyorum onu özledim . Belkide sürpriz yapmalıyım. Evden çıkıp arabama atladım. Sahil kenarında çiçek satan bir teyze gördüğüm için hemen bir karanfil aldım. Parasını ödeyip geri arabay bindim. Binanın kapısına geldiğimde herhangi bir tuşa bastım ve her kimse ' kim o?' bile demeden açtı. Şanslıydım. Kapının önüne geldiğimde çiçeğin sapını dudaklarımın arasına alıp zile bastım. Kapıyı açan Derin'e oldukça benzeyen orta yaşlı bir kadındı. Ben tam bir malım neden haber vermeden geliyorsun kim hemde ağzında çiçekle.

O Benimmm!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin