O Benimmm!

Bakalım bu gece neler olacak?!

Sahilde bir müddet daha yürüdükten sonra beni evime bırakmayı teklif etti.
Şuan onun arabasındaydım ve radyoyu açmıştık yine ....(İmpossible) dinliyorduk. Gerçekten harika bir şarkı...

Evimin önüne geldiğimizde arbadan indim kapıyı kapatmadan önce
-" Teşekkürler" deyip kapıyı kapattım.
Arkamdan
-"İyi geceler güzellik" diye bağırdı. Arabanın içinde olduğu için sesi dışarıdan boğuk çıkmıştı. Arkamı dönüp ona gülümsedim.
-"İyi geceler" deyip kapıyı açıp binaya girdim. Eve çıktığımda hala sırıtıyordum .Tamam. Çocuk taş ama ... Sakin Derin ne oluyor sana böyle!

Eve girdiğimde kendime banyoya attım .

Banyodan çıktığımda bornozla dolaba yönelip iç çamaşırlarımı ve pijamalarımı alıp yatağa gelişigüzel koydum. Giyindikten sonra saçımı ıslak bir şekilde topuz yapıp oturma odasına yöneldim. Saat 20.00 'i gösteriyordu. Türk dizilerini sıkıcı bulduğum için laptobumu çıkarıp facebooka girdim. Profilime girdiğimde 3arkadaşlık isteği vardı. Baktığımda arkadaşlık isteklerinden biri o bana çıkma teklifi eden sarı kafa Serkan'dı. Diğerleri Ekin ve Cem 'di. Hepsini kabul ettikten sonra aklıma Rüzgar geldi. Ve profiline girdim. Rüzgar Ataş tüm karizmatikliğiyle karşımda duruyordu. Son 1 aydır hiçbir şey paylaşmamıştı.
Facebooktan çıkıp can sıkıntısından herhangi bir film açıp televizyona bağladım.

Filmi izlerken kapının çalma sesiyle irkildim. Kapıya yönelip :
-"Kim o ?" dedim. Napalım kapımın üstünde delik yoktu bakabileceğim lanet olmasınki. Ses gelmeyince kapıyı açtım . Kapıyı açmamla Rüzgar'ı karşımda bulmam bir oldu.

-"İçeri davet etmeyecek misin?" Sesi garipti sanki sarhoş ama değil gibi . Neyse.
-"Evimi nerden buldun?"diyebildiğimde hala kapıda dikildiğimizi görüp kapıyı arkaya doğru itekleyip elimle içeriyi işaret ettim.
Üstümü incelediğini farkedince üstümde pijamalarımla olduğum aklıma geldi. Bu kaçıncı rezil oluşumdu ama . Koltuğuma geçip yayıldı.
-" Merak etme sapığın falan değilim sadece bir süredir seni izliyorum " dedi. İtiraf ettiği şey karşısında şaşkınlıkla gözünün içine bakmaya devam ettim.
-" Bugün Ekin'le görüştün hatta " dedi. Sonunda koltuğa oturmayı akıl edip
-"Bunu neden yapıyorsun " dedim kendimden beklemeyeceğim kadar kısık bir sesle
-"Neyi?"
-"Beni neden önemsiyorsun?"fazla cesurca sormuştum . Bunu beklemediği suratındaki şaşkınlıkta belli oluyordu.
-"Seni önemsediğim falan yok. Aptal!"
-"Ne şimdide ben mi aptal oldum . Kendine yediremiyorsun değil mi ? Sen buzdan bir adam değilsin. Herkesin duyguları vardır."
-" Herkesin duygusu vardır ama bendeki tek duygu acı ve nefret ..ötesi yok."
Elimi çenemin altına koyup düşünürmüş gibi yapıp sıvazladım.
-"Filmin devamını bende izleyebilir miyim 'seninle' ?"deyince şaşırdım bunun için izin mi istiyordu.
-"Tamam ."dedim sanki az önce 'ben aslında gayım" demiş gibi ona şaşkınca bakmaya devam ediyordum ki koltuktan kalkıp yanına oturdum. Filmin devamını getirmek için başlattım . Filmde çok hoşuma giden bir replik geçti:
" 'Seni çok özledim' demek istiyorum.
Cümlede en çok da çok kelimesi az kalıyor. Sende beni çok özle istiyorum.
Bu kez de çok kelimesi çok olur sanıyorum.Anlatınca çok oluyorum. Susunca da çok ölüyorum "
Bu sözden sonra kafamı Rüzgar'a çevirdim. O da bana baktı ve gözlerini kaçırdı. Yerimden kalkıp mutfağa ilerledim kendime nescafe yaptım ve bir süre dışarıyı izledim .

İçeri geri yöneldiğimde koltukta ayaklarını uzatmış melek gibi uyuyan bir Rüzgar 'la karşılaştım.Bu gece neden geldi ? Neden burada benim yanımda ?herşeyi yarın sabah konuşmaya karar verdim.Üstüne bir battaniye örtüp odama geçtim. Bir süre yatakta mal mal oturup olanları düşündüm.Ekin'i , Rüzgar'ı hatta Asya'yı bile ... Sonra uykuya dalmışım zaten...

Sabah uyandığımda hala Rüzgar'ın uyuduğunu gördüm. Gece 3 gibi odamda bir karaltı görmüştüm. Ama ben paronayak bir insan olmadığım için geri yatıp zıbarmıştım . Ama anlaşılan o ki o karaltı Rüzgar'dı çünkü gece kalkıp sigara içmişti. Bunu anlamak zor değildi. Kül tablası bulamayınca çay bardaklarının tabağının içinde bitirilmiş sigaralar vardı.İğrenerek ona baktıktan sonra sigara dolu tabağıda alıp mutfağa yöneldim.Tabağı yıkayıp sigaralarıda çöpe döktükten sonra bu uykucuyu uyandırma vakti geldiğini düşünüp içme bardağına su doldurdum ve iki kez dürttüm onu, belki uyanır diye ama hiçbir tepki vermedi .Bu son şansındı yavrum. Başına gelecek şekilde suyu döktüm . Ve kahkahalarla gülmeye başladım.Ağzından bir küfür savurup nerede olduğunu anlamaya çalışırcasına etrafa bakındı . Gözü sonunda beni bulduğunda
-" Dün burada uyuyakalınca uyandırmak istemedim" dedim sakin r şekilde.Anlayışla kafasını salladı.Bu sakin tavrı yeni uyandığı içindi galiba yoksa ona su dökmem ve ses çıkarmaması hayra alamet değildi.
-"Neyse hadi gel sayende kahvaltı edeceğim "deyip sırıttım . Saçlarını eliyle karıştırıp koltuktan kalktı ve arkamdan gelmeye başladı. Mutfağa yöneldiğimde masaya bir kaç kahvaltılık koyduktan sonra sucuklu yumurta yapıp masaya koydum .
-" Çay yada kahve ?"diye sordum.
-"Kahve olsa daha iyi olur" diye karşılık verince ikimizede kahve koyup masaya bıraktım. Birtane cam açmam gerekiyordu ev havasızlıktan kokmaya başlamıştı. O sırada telefonum çalmaya başlamıştı ekrandaki Can ismine hiç şaşırmadan cevapladım .
-" Ne var" hiçte nazik olmayan bir şekilde cevaplayışım Rüzgar'ın kaşlarını çatmasına sebep olmuştu. Can:
-" Bugün seninle konuşmak istiyorum."
-" Ama ben istemiyorum Can hadi bay bay" deyip telefonu yüzüne kapattım. Rüzgar hala kaşlarını çatmış beni izlerken sandalyeye oturup hiçbir şey olmamış gibi kahvaltı etmeye başladım.
-"Can şu eski sevgilin mi?"
Yüzüne bakmadan tabağımla oynayarak
-"Hıhı " dedim.
-"Seni rahatsız mı ediyor?"diye sordu bu sefer. Kaş çatma sırası bendeydi.
-"Neden merak ediyorsun."
-"Hiç öylesine sormuştum canım " deyip elini ensesine götürdü.
-"Öyle olsun " deyip bir süre kahvaltı edişini izledim.
-"Niye bana geldin?"dediğimde gözlerini gözlerime dikip
-"Çünkü -ımm bilmiyorum " diyebildi sadece.
-"Peki neden beni izliyordun?"
-"Neden bu kadar çok konuşuyorsun?" dediğinde
-"Soruya soruyla cevap veren insanlardan nefret ederim" dedim kızgın bir şekilde.

Rüzgar'ın ağzından devam ;

Neden onun yanına geldiğimi bilmiyordum. Beni ona çeken birşey vardı. Belkide sadece kardeşimin intiharına sebep olan adamın sevdiği kız olduğu için diye düşündüm başta ama saçmaladığımı farkettim.
-"Ben sadece konuşmak istiyordum ve seni görmek istiyordum " dedim kendimden emin bir şekilde. Bir an şaşırmış gibi olsada hemen kendine geldi ve
-"Ne konuşmak istiyordun?"dedi mavi gözlerini sorarcasına bana dikmişti. Ah o gözleri beni benden alıyordu ama ona karşı hiçbir şey hissetmiyordum. Neden bilmiyorum Derin güzel bir kızdı . Ama onu gördüğümde içimdeki yıllar önce sönmüş sevgi duygusunu acı ve nefret bastırıyordu.Ona karşı ne nefret nede hoşlanma gibi bir şey hissediyordum. Sadece duygusuzdum belkide.Derin'in sorusunu geçiştiricesine "boşver " dedim. o da çok üstünde durmadı. Bu da arkadaşça bir kahvaltıydı sadece değil mi? Sonuçta ne ben ona karşı bir şey hissediyordum nede o bana ama yinede onu sevmek istiyordum . Neden bilmiyorum ama sevilmeye ve sevmeye ihtiyacım vardı. Uzun zamndır bu duyguyu tatmıyordum. Annem kardeşim öldükten sonra dayanamadı ve babamla beni terk edip Almanya'da ki akrabalarının yanına bir daha dönmemek üzere gitti.Kısacası bizi terk etti.Babamıda geçen yıl bir kadınla uygunsuz bir şekilde yakalayınca onunla iletişimimide kesmiştim. Ama babamla konuşmamama rağmen aradabir dedemle görüşüyordum. Bana bazen bol miktarda para gönderiyordu. Dedemin şirketler zinciri var . Babamıda orada yardımcısı olarak çalıştırıyordu.Sonra bu işi bana bırakmayı düşünüyor. Ama herşeye rağmen şimdi sadece bir hiçtim. Hiçbir şeydim. Sonra Derin geldi. Ona karşı bir çekim hissettim kendimde onu diğer kızlardan ayıran birşey vardı.Masumiyet. Tamam belki bakireydi , eski sevgilisi peşinden koşuyordu onun hayallerini süsleyen erkekler vardı... Ama o farklıydı herşeye rağmen. O diğer kızlar gibi erkeklerin peşinden koşup kıçının diblerinden ayrılmayıp sadece kendilerini tatmin etmek için bir geceliğine işini bitirip gidebileceğin kızlar gibi değildi. O herşeyiyle farklıydı. Güzelliğiyle bile.
-"Bugün bir işin var mı?"dedim.
-"Yok neden?" dedi bana bakarak . Sanırım onun gözlerinden bile etkilenmeye başlamıştım.
-"Belki birşeyler yapabiliriz " dedim.
-"Peki ,ne napacağız?"diye sordu. Güzel soru ne yapacaktık biz.
-" Her zaman gittiğim bir bar var , oraya gidelim."diye fikir yöneltiğimde
-"Peki gidelim"diyebildi sadece .
-" Tamam o zaman benim bir kaç işim var . Seni akşam 6 gibi alırım " deyip kapıya yöneldim. Omzumdan ona baktığımda onunda bana baktığını gördüm.
-"Arkadan beni dikizlemeyi kes" dedim alayla sırıtarak. Kapıyı açtığımda
-"Seni dikizlediğimfalan yok diyebildi"
Sadece ve arkamdan kapıyı kapattım . Bakalım bu gece neler olacak!?!?