Karar

133 4 0
                                    

"Vazgeçersin bazen ... Sevmediğinden değil,yorulduğundan"

Neden bahsediyor bu çocuk. Manyağın teki bence Rüzgar 'dan neyin intikamını alacak ki.

-"Ne intikamı "dedim ürkek bir sesle. Psikopatça bir kahkaha attı.

-"Rüzgar 'ın babası benim annemle birlikte oldu. Ve babam annemi öldürdü" dedi net bir sesle. Şaşkınlıktan ağzım sinek girecek kadar açılmıştı .Devam etti :

-"Babam..-" yüzünü buruşturarak :

-" Annemin onu aldattığını öğrnedikten sonra onu döverek bayılmışı. Sonra da sanırım rahatlıyamamış ve bıçaklamış.Annemin ölümünden sonra her gece başka kadınlarla birlikte olmaya başlamıştı. Bir gün kadının biri babamı donuna kadar soymuş . Babamda ne yapacağını bilmeden bana geldi. İçmiş leş gibi kokuyor bana saldırdı. Bende kendimi korurken düştü ve kafasını sert bir şekilde çarptı. Kafası kanıyordu. Hastanede yoğun bakıma alınmıştı.... Bir kaç gün sonra kanamadan ve aşırı alkol kullamından öldü." bir süre soluklandı.

-" Babamı annemin ölümünden dolayı suçluyordum. Ama babam nerdeyse benim elimde öldü. Ve bunların tüm sorumlusu Rüzgar'ın babası , peki ya asıl soru şu .... Hakan beyin hayattaki tek varisi kim? Rüzgar . Rüzgar üzülürse ne olur Hakan piçide üzülür yani intikamım Rüzgar'a yönelik olucak. Hakan'a acı çektiricem Oğlunun elimde kayıp gidişini izleyecek". Söylediği sözler karşısında nutkum tutulmuştu. Dudaklarıma gelen tuzlu tat sayesinde ağladığımı farkediyordum. Yüzümü inceleyip acı bir kahkaha daha attı. Ne çok kahkaha atıyordu böyle. Ellerini saçlarından geçirip

-"Ne yani onun için mi ağlıyorsun, ben sadece onun elinden seni alıyorum. Rüzgar daha önce kimseye böylesine tutulmamıştı. Daha önce onu hiç böyle görmemiştim. İntikamlarım sıralı olacak ... ve başlangıcım seninle olacak ." deyip beni kolumdan tutuğu gibi arabaya sürükledi.

-"İyide Rüzgar babasından nefret ediyor onunla görüşmüyor bile" dediğimde durdu.

-"Bu babasının onu sevmediği anlamına gelmez" dediğinde artık söyleyecek birşey bulamıyordum. Hakan bey Rüzgar'ı seviyor muydu?

(~)(~)(~)(~)

Beni evime getirdiğinde bana yaklaşarak

-"Özür dilerim biraz sert davrandım galiba ." dediğinde şaşırmıştım.

-"Şimdi mi aklına geliyor." kapıya yöneldiğimde dişlerini sıkarak yumuşakça kolumu tuttu.

-"Bak Derin sen güzel bir kızsın seninle çok şey yaşayabiliriz. Ben seni mutlu edebilirim." Ne diyor bu ? Gerizekalı harbi ya.

-"Ne saçmalıyorsun ben senden hiçbir şey istemiyorum anladın mı? Rüzgar'dan benim üzerimde intikam filan almanada izin vermiyorum gerizekalı. Hastalıklı piç" deyip arabadan indim.

Arabayı son sürat sürerek uzaklaşmıştı. Bende rahat bir oh çekerek eve girdim.

Rahat bir duşa ihtiyacım vardı ve yarın okulum vardı. Ödevlerim var...

Duştan çıktıktan sonra kendime bir tost hazırlayarak kimya kitabımın başına oturdum. Okulun nerdeyse 1 ayı tamamlanmıştık. Ne mutlu bana...

Sabah yine normal bir şekilde kalktım. Canım sıkkındı Rüzgar benimle konuşmuyordu. Gerçekten Ekinle ne yapıyordum ben öyle kıskanç ergen kızlar gibi. Hava gayet güzeldi.

Okula geldiğimde normal bir şekilde sınıfa ilerledim sırama oturduğumda Rüzgar'ın benim yanımda değilde Beren'in yanında gayet sarmaş dolaş bir şekilde oturduklarını gördüm. Kızardığımı hissedebiliyordum neden ben değilde o.
Hoca derse girdiğinde Ekin'in bugün okula gelmeyeceğini öğrenmiştim. O yüzden yanıma Can oturdu. Tamamen bu durumdan faydalandığını düşünüyordum. Kağıda bir şeyler karalayıp duruyordu. En sonunda kağıdı benim sırama doğru koyduğunda kağıdı okumaya başladım.
"Bugün yine çok güzelsin" ona ters bir bakış atıp sıradan kalktım. Hocayı aldırmadan sınıftan çıkıp müdürün odasına gittim. Ani bir karar vermiştim. Verdiğim karar hayatımı değiştirebilirdi. Ama belkide intikam işi benden birşey almazdı. Hem bu sayede Can'dan, yılışık Beren'den , Rüzgar'dan... Ve hatta Ekin'den kurtulmuş olurdum. Kapıyı tıklatıp içeri girdim.
-"Merhaba hocam kusura bakmayın rahatsız ettim."
-"Yok yavrum ne rahatsızlığı geç otur lütfen " deyip gözlüklerini çıkardı.
-"Evet Derin seni dinliyorum" dediğinde yerimde rahatsızca kıpırdandım.
Doğru mu yapıyordum. Emin değildim. Ama yapmam gerekiyordu . Olanlara daha fazla katlanamayacaktım.
-"Hocam.." dedim bir süre durdum sesli bir nefes alıp biranda
-"Ben sınıfımı değiştirmek istiyorum " dedim. Kaşları anında çatıldı.
-"Bunun için dilekçe yazman gerekli. Gerekçeni bilmem gerekiyor. "
Sonra ikimizde sustuk.
-"Okulundan memnun değil misin Derin?"
-"Iı hayır hocam aslında arkadaş ortamımdan rahatsızım ve bu yüzden derslere çok fazla kafa yoramıyorum." Yalandan kim ölmüş dimi?
-"Anlıyorum.peki dilekçeni yaz be öğrenci işletine bırak gerekli işlemler orada yapılacaktır."
Ayaklanıp
-"Teşekkür ederim hocam" deyip zoraki bir şekilde gülümsedim. Benim aksime içten bir şekilde gülümseyerek
-"Öğrenci memnuniyeti bizim için önemlidir"
-"Ya tabi " diye mırıldandığımda
-"Efendim bişey mi dedin"
-"Yok hocam bişey demedim." dedim ve seri bir şekilde odadan çıktım. Zil çalmıştı. Bugün sınav olmadığı için kendimi şanslı hissediyordum. Hava almaya da ihtiyacım vardı. Okulda boğuluyordum. Dışarı çıktığım anda soğuk rüzgar saçlarımın uçuşmasını sağladı. Nedense kendimi daha bir özgür hissettim.
Bahçede Deniz'in bana baktığını gördüğümde ona doğru ilerledim. Huzursuzdum. Ama bunu yapmalıydım. Rüzgar beni Beren'e tercih etmişti lanet olmasınki beni bırakmıştı.

Deniz'den devam;)

Bahçede arkadaşlarla sohbet ediyordum. Ta ki onu görene kadar Derin. Derin'e karşı okulda ilk gördüğümden beri bir çekim hissediyordum. Bu aşk mıydı? Bilmiyorum. Daha önce aşkı tatmamıştım. Daha çok gönül eğlendirenlerdenimdir. Ama Derin farklıydı.
Benim bakışlarımı farkettiği anda bana doğru -huzursuzluğunu sezmiştim- yürümeye başladı. Bişey düşünüyor gibiydi. Benimki bir teklif değildi ben ona seçenekte sunmamıştım. Ben Rüzgar'ın babasına karşı saf bir nefret hissediyordum. Neden bilmiyorum. Annemi çok severdim. Ölene dek....
Yanıma geldiğinde birazcık saçları dağılmıştı. Ama buna rağmen çok tatlı görünüyordu. Benim için fazla saf biri . Gülümsediğimde ona cesaret vermişim gibi hemen lafa girdi.
-"Hımm Deniz ben .. şey" kaşlarımı kaldırıp
-"Ne?" dedim.
-"Off senin sınıfına geliyorum" neden geliyorduki. Nedenini niye sorguluyorsam gelsin işte bana daha yakın olur. İntikam işi kolaylaşır. Muzip bir şekilde sırıtarak kolumu omzuna attım
-"İyi" dediğimde bana baktı. Ama ben bırakmamıştım. Yürümeye başladığımda arkamda oldukça şaşkın bir grup bıraktığımı biliyordum. Ama kimin umrundaydı ki. Derin varken. Okula doğru yürürken
-"Ve intikamına ortak olabilirim" dedi şaşırdım çünkü dün aşırı tepki vermişti.
-"Güzel " dedim soğuk kanlılığımı koruyarak etraftaki kızlar ters bakışlar atıyorlardı Derin'e. Nedeni açıktı ama ben onlara bakmıyordum.
Okula girdiğimizde Derin bana dönüp
-"Beni sınıfıma kadar bırakmakla başlıyabiliriz" dedi. Haklıydı bu iyi bir başlangıç olabilirdi. Herkesin bizi bilmesi için. Sınıfa doğru ilerken Rüzgar'ın da orada olabileceğini düşünüp Derin'i iyice kendime çektim. Gayet memnun görünüyordu. Benim gibi...
Derin'den devam;)
Sınıfın kapısının önüne geldiğimizde biran tereddüte kapılsamda Deniz'e belli etmedim.
Sınıfa girdiğimiz anda insanlar yaptıkları işleri bırakıp bize bakmaya başladılar. Deniz pis pis sırıtarak kulağıma eğildi.
-"Sadece gülümse . İnsanlar mutlu olduğumızu bilsin" dediğinde zorda olsa gülümseyebilmiştim. Rüzgar'ın alaycı bakışlarını üzerimde hissedebiliyordum. Ama buna rağmen dönüp arkama bakmadım. Zafer benimdi. Yani şimdilik öyle sanıyorum.
Sırama geçip oturduğumda Deniz de yanıma oturup kulağıma eğildi.
-"İyi bir başlangıç oldu. Artık herkes neyin ne olduğunu farkında artık sevgili olduğumuz biliniyor." dedi. Buna alışabilecekmiydim. Bilemiyorum. Yani başka bir adamı severken başkasıyla olmaya ...

O Benimmm!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin