Kayak

43 4 1
                                    

Rüzgar'dan;

Sabah uyandığımda banyo kapısı açık ve ben duvarda öylece uyukalmıştım. Derin gitmişti. Ne? Nereye gitmiş olabilirdi ki? Aniden ayağa fırlayıp ayakkabılarımı ayağıma geçirdim montumu ve oda kartımı yanıma alıp odadan çıktım. Montumu üstüme geçirmeye çalışırken aynı zamanda Derin'i cep telefonumdan aramaya çalışıyordum. Ama açmıyordu.. Sürekli telesekreter sesi . Deliye dönmüştüm. Endişeden çıldırmak üzereydim. Saate baktım. Kahvaltı saati çoktan bitmişti. İlk kez bu kadar uyumuştum ki böyle bir zamanda...

Aşağı dahi inmeden direkt otelin kafesinden dışarı çıktım.  Etrafa bakındım onca insan vardı nasıl bulacaktım derken
onu gördüm.

Derin bir nefes alıp onu karşımda kayak kıyafetleriyle gördüğümde en azından içim biraz rahatlamıştı.
Yanındaki kişiyle konuşurken oldukça eğlenir gibiydi.  Çocuk Derin'in eldivenli eline uzanıp birkaç hareket gösteriyordu. Kayak eğitmenlerinden biriydi sanırım. Derin'e daha bir çok yaklaşıp beline dokunduğunda izlemeyi bırakıp hızlı hızlı yürümeye başladım. Derin beni fark edip başını bana doğru çevirdiğinde bana kötü bakışlar atıp çocuğa döndü.

Derin'den;
Onu bize doğru yürürken gördüğümde dünki sinirim hala yatışmadığını farkettim. Oysa kendimi oyalayacak aktiviteler yapmaya çalışıyordum.
-"selam " deyip yanağıma uzandığında kendimi geriye çekip öpmesini engelledim. Mert-eğitmenim- "selam" diye karşılık verdiğinde Rüzgar dönüp bakmadı bile.  Mert'e dönüp
-"biraz ara verelim mi?" deyip gülümsediğimde
-"ama daha yeni başlamıştık." deyince Rüzgar dalga geçer bir tavırla
-"hadi ama adamım biraz yanlız bırak bizi ." deyip göz kırptı. Mert gözleri kısık merak dolu bakışlar atarken ona boşver bakışları atıp gülümsedim . Bizden uzaklaştığında
-"Bir daha o yavşağa gülümsemeni istemiyorum" dedi. Kim diyebilirdi bunu . Tabiki Rüzgar.
Konuşmayacaktım.konuşmamakta direterek hiçbir şey söylemedim.
Kahkaha atıyordu . Manyak .
-"cidden mi? Şimdide konuşmayacak mısın?" Deyip beni kendine çekmeye çalıştığında kollarından sıyrılmaya çalıştım ama güçlü kolları buna izin vermedi. Bana sıkı sıkı sarılıp iki elim göğsündeyken-kaslarını hissediyordum-
-"duyuyor musun?" dedi.
-"neyi " dedim . Hadi ama dayanamamıştım işte. Konuşmuştum.
-"kalbimin sesini. Nasıl attığını senin yanında . Çok üzgünüm Derin." Dedi daha sıkı sarılarak . Hemen yumuşayacağımı mı  sanıyordu.  Bu çocuğa anlam veremiyordum. Ama emin olduğum tek şey kıskançlıktan kudurduğuydu. Her ne kadar bunu asla dile getirmeyecek olsa bile. Kulağıma eğilip
-"birdaha o çocuğa gülümseme" diye tekrar fısıldadığında onu ciddiye almadan kollarından sıyrılıp yanından uzaklaştım. Ekin ve Beren'i gördüğümde zar zor yanlarına doğru ilerledim. Tartışıyor gibilerdi.
-" hayır yarın dönüyoruz Beren . Yeterince burada kaldık. Hem seni bana emanet ettiler dönmeliyiz." Diyen Ekin'in sesini duyduğumda daha fazla yaklaşıp
-"senin isteklerine göre hareket etmeyeceğim ne kadar istersem kalırım " diyen Beren'in sesini duydum bu kez.
-"öyle mi Beren hanım o zaman ben yarın yalnız dönüyorum ve sen bir daha beni yüzüme dahi bakmıyorsun." Diye kesin bir şekilde konuşup arkasını döndüğünde beni gördü. Oldukça soğukkanlı ve kırgın bakışlarla bir merhaba bile demeden yanımdan öylece uzaklaştı. Beren'e yaklaşıp
-"neler oluyor?" Diye sordum.
-" gitmek istiyor " dedi Ekin'in arkasindan bakarken.
-"neden?" Diye sordum bu kez.
-"sence" dedikten sonra bir sey ima edercesine kayarak uzaklasti.
Ben miydim yoksa herseyin sorumlusu? Onu anlıyordum.Ama bu kadar fazla ne biliyim.... yapmamalı ...

Mert'i bana doğru gelirken gördüğümde düşüncelerimden sıyrılıp sesine kulak verdim.
-"erkek arkadaşın mıydı?" diye ani bir soru yükseldiğinde ne diyeceğim meçhuldu. Ona sinirliydim. Öte yandan onu tek başına bizden biraz ileride gördüğümde etrafına doluşan bir grup ergen topluluğu vardı.

-"hayır"diye bağırdım kendimden beklemediğim bir şekilde yapmacık bir gülümsemede ekleyerek . Rüzgar'ın dikkatı bize doğru kaydığında ne yapacğımı şaşırmış Mert'e biraz daha yaklaşmıştım. Ne yapıyordum ben . Bu kadar kıskanç olamazdım herhalde. Mert'e
dönüp
-"hadi biraz kayalım!" dedim.

Bir saatte daha kaydıktan sonra yorgun bir halde kafeye doğru ilerledim. Boş bir masaya oturduktan sonra garsondan bir sıcak çikolata istedim. Belkide yanlış yapıyordum. 'Biricik' sevgilim vardı ve onu böyle bir yerde yanlız bırakıyordum. Ona kızgın olsamda o benim herşeyimdi . Acaba o da böyle düşünüyor muydu. Bunları düşünmeyi kesip cebimden telefonumu çıkardım. İnstagrama girip birkaç beğeni yapıp geri çıktım. Watsapp'a girip mesajlara bakarken Rüzgar'dan mesaj geldi.

~Herseyim~
Karsimdaki guzel bayan beni affedecek misin?

Okur okumaz etrafima baktim. Tam karsimda burnu ve dudakları kizarmis ama yakisikliligindan ödün vermeyen bir adam duruyordu.Gulumser gibi oldugumda anında eski halime dönüp şu mesajı attım.
"Yanıma oturmayı düşünmüyorsun herhalde" deyip kızgın bir emoji koyup yere bakmaya başldım. Sandalye çekilmeden önce yanağımda hissettiğim soğuk baskı beni kendime getirdi.

Sıcak çikolatam geldiğinde bir yudum alıp sessiz masada etrafı incelemeye başladım. Gözlerim sonunda onunla buluştuğunda aslında beni izlediğini farketmiştim. Elleri masada davetkar bir şekilde beniçağırıyordu. Elimi uzatıp ellerini tuttum. Daha fazla uzatmak istemiyordum. Her tartışmamızda sorun çıkmasını istemiyordum .

-------------
Odaya çıkıp yatağa uzandığımızda televizyonu açıp puffladım. Kanallarda hiçbirşey yoktu. Rüzgar telefonunda saçma bir oyun oynarken televizyonu kapatıp kafamı göğsüne yasladım. Öylece kafam göğsünde etrafı izlerken telefonum çalmaya başladı. Koşarak telefonumu masanın üstünden aldım ve ekranda yazan isme öylece bakakakaldım.
~babam~ arıyor...
Anında cevaplayıp
-"alo " dedim.
-"alo kızım ? Merhaba nasılsın?" dedi.
-"çok iyiyim baba sen?"
-"bende " dedi. Ardından
-"tatil nasıl geçiyor . Ne zaman İstanbul'a dönüceksin " diye sordu.
Kafamı çevirip Rüzgar'a baktığımda beni dinlediğini farkettim.
-"2 günümüz kaldı zaten grubun bazıları yarın dönecek." Dedim.
-"iyi keyfinin yerinde olmasına sevindim. Annenlerin selamı var . Eve gidince Aysel'in düğün davetiyesiyle karşılaşabilirsin büyük ihtimalle . Biliyorsun ki kuzenin 3 Mart'ta evleniyor. "
-"biliyorum babacım sen merak etme selamlarımı ilet anneme " deyip telefonu kapattım.

3 gün sonra...

Sonunda eve dönmüş yarın okulların başlayacağının sıkıntısını yaşıyordum.  Güzel bir tatil geçirmiştim. Hayatımdan memnundum yani.

-------
Kapım çaldığında kolarak kapıya açtım ve karşımda Deniz ...
İçeri daldı ve koltuğa attı kendini . Ağzı yüzü dağılmıştı. Berbat görünüyordu. Mutfakta vuzu alıp pansumanlık birkaç ilaç götürdüm. Yanına vardığımda hiç konuşmadan. Kanayan yerlere pansuman yaptım. Şişen yerlere krem sürüp buz koydum. Durumuna üzülmüştüm. Biraz kendine geldiğinde elimde ağrı kesici ve bir bardak suyla yanına oturdum. "Ne oldu sana " diye fısıldadım. Ama konuşacak takati yok gibiydi hapı ağzına koyup suyu içirdim. Ve uykuya dalmasını izledim...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 22, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

O Benimmm!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin