önsöz

6.6K 382 273
                                    

"Vadedilmiş veliaht saklı kanında." demişti yeraltı mağarasının kuytu karanlığında saklı şifacı cadı. Tılsımlı gibi duran mor alevleriyle loş ışığını yayan meşaleler karanlık ini güç bela aydınlatıyor ve akan suyun çivit siyahında yansıyorken küçük Jisung yalnız o suyun üstünde dönüp duran yosunları seyrediyordu, mağaranın derme çatma ahşaptan kurulu yatağında uzanmıştı.

"O da ne demek?" diye fısıldadı annesi, sesi gittikçe kısılan yankılara dönüşmüş ve de uğultulu rüzgarın gürültüsüne karışarak kaybolmuştu oğlunun kulaklarında. "Safkan bir omega." dedi şifacı, küçük çocuğun kanını karıştırdığı kaseyi bir kenara bırakıp havanında dövdüğü kuru defne yapraklarını macununa katarak az önce incecik bir kesik açtığı avucuna sürmüş, ardından eski bir bez parçasıyla sarmıştı elini. Acısı dinmemiş yarasında hissettiği sızıyla burnunu çekti Jisung, küçük dudaklarını sımsıkı bastırarak zapt etmeye çalıştı yeniden kirpiklerine doğru süzülen gözyaşlarını. Kaybolmuş ve de ürkek bakışları korkunç ve de dağınık örgüleriyle boğuk sesini duyuran şifacı kadından köşe bucak kaçıyor, onun mağarasının tavanlarından sarkan yosunlu sarmaşıklarda geziniyordu.

"Bu çocuğu kimden peydahladıysan, o da safkan olmalı." demişti kadın, kupkuru dudaklarında kirli dişlerini sergileyen çirkin bir tebessüm vardı, Jisung içinde büyüyen korkuya çare olabilirmiş gibi sımsıkı tutundu annesine, genç kadının ifadesinde gezinen ürkek çaresizliğinden bir haberdi. "Ö-Öyle bir şey yok." diye yalpaladı dudaklarından döktüğü kelimeleri, bir yandan da uzanıp oğlunu göğsüne çekmiş ve kulaklarını kapamıştı. Jisung etrafında olup bitenlerden bir haber öylece bekliyorken bir anda annesinin sıcaklığına kavuşunca hoşnut bir mırıltıyla kapadı gözlerini, az öncesine değin dudaklarını tir tir titreten korkusu uçup gitmişti sanki.

"Bana yalan söylemene gerek yok, başkalarına bahsedecek değilim. Aksine bu kıymetli omegayı koruyabilmek için elimden ne gelirse yaparım." demişti şifacı, uzanıp küçük oğlanın kahve saçlarını okşamış ve huysuz mırıltılarını duyunca gülümseyerek geri çekilmişti. Yıllarını kırışmış teninde ağırlayan ifadesi yer yer belirgin lekelerle bezeliydi, bir tutamdan fazlası olamayacak örülü saçları ağarmıştı ve her şeyiyle eski görünüyordu fakat yeşil gözlerinde dipdiri bir heyecanla bakıyordu ufak çocuğa.

"Onu neyden koruyacağız ki?" dedi annesi, oturduğu eski yatağın ucundan kucağındaki evladıyla ayaklanmıştı. Kararsız ve de karamsar gözlerinde telaşlı fakat bir o kadar da bitkin bir parıltı vardı, üstünden dökülen eski püskü elbisesinin etekleri oturduğu vakit mağaranın yerli yersiz akan suyuna battığından soluk toprak rengi daha koyu görünüyordu uçlarına doğru. "Onu pek çok şeyden koruman gerekebilir." sayıklar gibi konuştu şifacı, Jisung'un kanını karıştırdığı kaseyi masasına bırakıp dizlerinden güç alarak o da ayaklanmıştı.

"Fakat dileyelim ki korumak zorunda kalma." dedi sonra, dudaklarında çırpınan gülümsemesinde saklı garip bir hüzün, belki biraz da endişe geziniyordu fakat daha fazlasını konuşmaya bir türlü cesaret edemediğinden sustu, Jisung'dan akıttığı kanın bulanık zihnine karıştırdığı o gelecekte gördüğü küçük ihtimalleri kendine saklamıştı ve böylece uğurladı genç kadın ile küçük oğlunu. 

Jisung çöken karanlığın gökyüzüne karıştırdığı tatlı maviliğinde beliren yıldızlı geceye kavuşunca derin bir iç geçirerek sıkıca tutundu annesinin boynuna. "Artık eve mi gidiyoruz?" demişti, uykunun etkisinde bir türlü net duyuramamıştı sesini fakat yine de bu dediğini onayladı annesi, "Hmm, eve gidip güzelce uyuyalım, tamam mı?" dedi, balıkçı köyüne uzanan taşlı yolda dikkatle atıyordu adımlarını. Bakışlarını bir anlığına ufukta ışıldayan evlerin loş aydınlığından çekip kucağında tatlı hırıltılarını duyuran bebeğine düşürdü, dudaklarında hemencecik bir tebessüm  belirmişti fakat sonra cadı diye kimsenin yanaşmadığı o şifacının söylediklerini hatırlayınca çehresinde yitip gitti küçük neşesi, kalan koca bir yol boyunca kıymetli oğluna daha da sıkı sarılmıştı.

eyes like rain | minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin