-5 Yeni Koşucu

421 23 10
                                    

Sabah birinin beni dürtmesi ile uyandım evet bu kişi Minho onu görünce aklıma bu gün labirente giriceğim aklıma geldi. Hızla yatakta dikleştim Minho'ya baktım.

"Bu gün gerçekten labirente giricek miyim?!" Dedim heycanla

Bana gülümsedi o gülünce istemsiz bende güldüm.

"İlk defa labirente giriceği için heycanlanan birini görüyorum, neyse hadi kalk seni labirent için hazırlayalım."

Kalktım ve onu takip etmeye başladım farklı bir yere gelmiştik önce Minho girdi sonra ben içerde bir sürü mızrak, bıçak, ok ve yay vardı. Minho iki tane çanta aldı birini benim yakalamam için göğüsüme doğru attı sonra bıçakların olduğu tarafa gitti ve 4 tane bıçak aldı, iki tanesini bana uzattı.

"Bunlar kendini koruman için tamam mı kendini kesmen için değil." Dedi

"Neden böyle söyledin ki daha önce biri kendini mi öldürdü!?"

"Eğer böyle bir şey yaşanmasaydı bu konuda uyarmazdım değil mi?" Dedi gözümün içine bakarak.

Biraz tırsmıştım baya sert baktı çünkü, daha fazla soru sormadan bıçakları aldım ve çantaya koydum sonra mutlaktan yiyecek aldık ve çantalarımıza koyduk.

"Labirent birazdan açılır hadi gidelim." Dedi

Kapının önüne geldik ben yanımdaki bir toka ile hemen saçımı bağladım, sonra kapılar açılmaya başladı Minho ile birbirimize bakıp koşmaya başladık.
______

Tam süreyi bilmiyorum ama yaklaşık 2 saattir koşuyorduk daha fazla dayanamayıp biraz yavaşladım ve durdum. Çok geçmeden Minho benim durduğumu farketti ve yanıma geldi.

"Daha çok yolumuz var çaylak hemen yoruldun mu, hadi toparla kendini az kaldı."

"Son 20 dakikadır aynısını söylüyorsun onun yerine tam olarak nereye gittiğimiz söyler misin?" Dedim yorgun bir sesle.

Minho hızla arkasını döndü endişeli görünüyordu.

"Minho iyi mis-"

Minho beni hızla sarmaşıkların içine itti. Hem duvarın hemde minho'nun arasında kalmıştım, ben tam bir şey söyliycekken.

"Sesiz ol yerimizi öğrenmelerini istemeyiz değil mi."

O an donup kaldım ve bir ses gelmeye başladı bir robot sesi gibiydi yürüyordu ve gitgide bize yaklaşıyordu, ve tanımlayamayacağım bir ses duydum iğrenç bir ses sanırım bu ızdırap verenlerden biriydi. Bir süre yanımızda durduktan sonra gitti ve biz de saklandığımız yerden çıktık.

"Onlar ızdırap verenler mi? Gündüz vakti çıktıklarını bilmiyordum." Dedim

Şaşırmış ve aynı zamanda anlam veremeyen bir ifadeyle bana baktı.

"Zaten gündüz vakti burada olmaları gerekiyor, bu garip." Dedi

Dün minho'nun sardım omzunun kanadığını gördüm.

"Minho omuzum kanıyor sana zorlamamanı söylemiştim!"

"Şu an bunu düşünecek vaktimiz yok kayran'a geri dönelim." Dedi ciddi bir ifade ile.

Başımla onayladım kayran'a doğru dönüyorduk, arada giderken sağıma soluma bakıyordum Bir an sağıma baktığımda beyaz bir tilki görür gibi oldum sanki onu takip etmemi istiyor gibiydi, ama bunları düşünürken onu çoktan kaybetmiştim belki bir sonraki seferim onu tekrar görürüm dedim içimden.

Kayran'a geri döndük Minho beni harita odası gibi bir yere getirmişti, ama tam olarak bir harita denilemezdi çünkü birkaç yeri hala yapılmamıştı dış çevresi tam da ama ortaları biraz boştu. Sonra hiç konuşmadan boş kalan kısımları doldurmaya başladı sanırım harita tam olarak bitmişti ondan sonra bir sandalyeye oturdu ve konuşmaya başladı.

"İşte labirent bu ama ben henüz bir çıkış yolu göremiyorum zaten dış cepheleri kapalı yani sanırım burada çıkış yolu yok..." Dedi üzülerek

"Bu haritayı başka kim biliyor?"

"Sen, Alby, Newt ve diğer koşucular. Neden?"

"Ben senin kadar kötü düşünmüyorum bence buradaki çıkış yolunu bir harita yaparak bulamayız içeride bir yerde saklı olabilir ve biz onu bulacağız buna inanıyorum."

"Hop hop biz derken sen koşucu mu olucaksın?" Evet anlamında kafamı salladım.
"Hayır olmaz bu gün gördün işte labirent her zamankinden daha tehlikeli oraya seni bir daha götürmem!"

"Ne! Neden ama bir faydan dokunabilir, bunu bir parçası olmak istiyorum!"

Minho bana olumsuz anlamda kafa salladı ve harita odasından gitti. O saniyeden sonra koşucu olmak için uğraşacaktım ve beni durdurabilecek kimse yoktu Minho bile.
Birkaç dakika sonra ben de harita odasından çıktım ve alby'i diye aramaya başladım. Tıpçı çadırının oradan geçerken Jeff'in minho'nun kolunu sararken gördüm, sonra da gözcü kulesine çıkan Alby'i, hemen Alby'nin yanına gözcü kulesine çıktım. Alby'e olanları anlattım. Hemen karşı çıkmamıştı.

"Bunu düşüncem mia ama sen oranın ne kadar tehlikeli olduğunu biliyorsun değil mi bunu yapabileceğine, Emin misin?"

"Evet eminim tehlikeli olup olmaması umurumda bile değil bizi buraya neden koyduklarını merak ediyorum bizden başkalarının olup olmadığını ve bize neden her şeyi unutturduklarını bunları öğrenmemiz için buradan çıkmalıyız ve ben eğer en ufak bir şansımız bile varsa bunu denemek istiyorum."

"Peki, O zaman seni bu akşam toplantı odasında bekliyor olacağım sakın geç kalma." Dedi ve gülümseyip gitti.

Sanırım Alby'i ikna edebilmiştim. Zaten asıl amacım onu ikna etmekti çünkü o ikna olursa geri kalan herkes bunu onaylardı umarım akşamki toplantıda minho bir aksilik çıkartmaz...

Akşam olmuştu toplantı odasına gidiyordum içeri girdiğimde önemli karar verecek olan kişiler oradaydı sanırım Alby onlara her şeyi anlatmıştı, çünkü kapıdan tartışma sesleri duyuluyordu ben içeri girdiğimde herkesin gözü benim üzerimdeydi, bu gayet normaldi.

"Tamam toplantı başlayabilir."dedi Alby

Uzun bir tartışma olmuştu Alby ve Newt benim koşucu olmamı onaylıyor ama Minho ve Gally buna itiraz ediyorlardı ve en sonunda Minho'yu ikna etmeyi başardılar ve ben bir koşucu olmuştum, Minho en sonunda ikna olsa bile hala içinde tedirdinlik vardı bunu hissedebiliyordum. Sanırım bana değer veriyordu...

Evet burda bitiriyorum azıcık meraklanın ve hadi size bir soru

Sizce Mia'nın gördüğü tilki neydi?

Labirent Sadece Başlangıç Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin