12- Ölümle Burun Buruna

164 15 4
                                    


Evet sonunda labirente giriş yaptık ne zaman girsem tüylerim diken diken oluyor ama eğer çıkmak istiyorsam bunu yapmalıydım. Çok bir yolumuz kalmamıştı en azından hatırladığım kadarıyla kate dikkat ettiğim kadarıyla bağzı koşuculardan çok daha dirençliydi şu ana kadar max olsaydı bayılmıştı. Benim bu düşüncelerimi bölen büyük bir metal ses ile ikimiz de durduk.

'Mia daha ne kadar uzakta acaba şu ızdırapveren çünkü biraz daha durursak arkadaşları ile karşılaşıcaz.'

Çok uzakta değildi gelmiştik bile nerdeyse.

'Merak etme kate şu önümüzdeki yol ayrımından sağa dönücez orda , ama acele etsek fena olmaz.'

İkimiz de koşmaya başladık metal sesi git gide yaklaşıyordu, en sonunda öldürdüğüm ızdırapvereni gördüm ama görmem ile geri çekilmem bir oldu.

'Evet mia şimdiki plan ne orda bir ızdırapveren daha varken bunu yapamayız sende biliyorsun.'

'Alında bir planım var.'

'Ney çatkatmasana kızım.'

'Bak şimdi ben ordaki ızdırapvereni uzaklaştırıcam sen de ölü olanı araştırıcaksın tamam mı çok basit sonra kayran da buluşuruz.'

'Delirdin mi sen nasıl uzaklaştırmayı düşünüyorsun acaba.'

'Bırak orası da bana kalsın sen dediğimi yap.'

Ufak bir tartışma sonucu kate'i ikna edebildim. ben diğer ızdırap verene gözükmeden karşıya geçtim ne yapıcağımı sabırla bekleyen kate'e baktım o benden daha gergindi. sonra çantamdan bir bıçak aldım ve koşarken bıçağı duvara sürttürüp ses çıkardım tahmin ettiğim gibi bana doğru geliyordu.

Bir süre sonra sürtmeyi bıraktım ve sadece koşmaya başladım kate'in araştırmaya yetecek kadar oyalamam gerekiyodu ben de öyle yaptım ama ızdırapveren ben arkama her baktığım da daha da yaklaşıyordu gerilme kat sayım artıyordu en sonunda iğneyi tam bana sapicakken bir ok onu vurdu ve duşup yavaşlamasını sağladı önüme baktığımda kate'i gördüm sormak istiyodum ama vakit yoktu gitmemiz lazımdı ve öyle yaptık.

Kayrana geri geldiğimizde herkesin dikkadi bize kesildi özelliklede hemen tam önümde newt ile konuşurken bi anda bana dönen sinirli bir şekide bakan minho'yu gördüm.

Hızlı adımlarla bize doğru geliyodu iki seçeneğim vardı ya kaçıcaktım ya da azar yicektim.

'Bence azarımızı yiyelim ve şu şeyi araştıralım ne dersin kaçış yok çünkü.'

'Sanırım haklısın kate.'

Ve minho şu an tam karşımdaydı azar yemeye hazırdım o yüzden başımı öne eğdim, ama hiç beklemediğim bir şey oldu minho bir anda bana sarıldı.

'Sana gitme dediğim halde beni neden dinlemiyorsun seni bir daha kaybetmekten korkuyorum.'

Ne diyeceğimi bilemedim o bana kızmamıştı benim için endişelenmişti, kısa bir şoktan sonra bende ona sarıldım ve kısık bir tonla.

'özür dilerim...ben böyle olmasını istemedim gerçekten.'

Biz böyle olunca etraftaki herkes işine döndü, bir cezamız olmicaktı tabi sonuçta bir okçu bir de koşucuyuz, en çok korktuğum minho'du ama sanırım onda da korkucak bişi kalmadı.

'Tamam sevgi yumakları kapılar kapanıcak yatmaya gitseniz iyi olur.'

minho ile ayrıldık yüzüme baktı ve kulağıma eğilip.

'Bu iş burda bitti sanıyosan yanılıyosun prenses yarın görüşücez.'

Minho gitti ve içim bi garip olmuştu ben kendimi toparlamaya çalışırken kate bana sırıtarak bakıyordu, sonra birbirimize iyi geceler diyip ayrıldık.

Bayadır bölüm gelmiyor biliyorum ama sonuç olarak şu an burdayım aklıma fikir geldikçe yazarım yorumlarınız için de çok teşekkür ederim yazmama yardımcı olduzun beklemede kalın bayss♩ ♪ ♫ ♬

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 28 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Labirent Sadece Başlangıç Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin