Yeni bir bölüm daha umarım beğenirsiniz.
Multimedya : Damla
1 saat kadar uyumuşum. Çok da uykum olmadığı için kalkmıştım. Mutfağa gidip buzdolabını açtım. Karşısında beklemeye başladım. Dolap bana bakıyordu bende ona. Sonra dolabın alarmı düt düt ötmeye başladı. Artık ne zamandır ordaysam. Dolaptan hemen bir çikolata aldım. Sonra dolabı kapattım. Salona geçtim. Ardından masadan bilgisayarı alıp izlediğim yabancı dizilerden birini açtım. 40 dakikalık falan 1 bölüm izledim. Ardından kapı çaldı. Ağzımda kalan 4. Çikolatanın son lokmasını zorla yutmaya çalıştım. En sonunda yutkunmam bitince ikinci kez çalan kapıya yöneldim. Kapıyı açmamla şok!!
Kendi kendime karşı olan çimdik atma isteğime karşı galip geldim. Karşımda deniz duruyordu ve ben öylece bakıyordum. Sonunda zorlada olsa girsene diyebildim. Ve tabiki anın heyecanıyla zoraki bir de gülüş o da hafifçe gülümsedi. Sorulcak çok soru vardı. Mesela evimi nerden biliyorsun ? Gibisinden ama bunları daha sonraya sakladım. Selam rahatsız mı ettim? Dedi çekingen bir tavırla."hh-ayir hayır dedim. Acele ederkteen. Müsaitsen dolaşmaya çıkalim mı? Dedi. Dilimden istemsizce bir evet çıktı. Sonuçta istediğim bir şeydi. Üstümdeki kıyafetlere ve dağınık ev topuzuma aldırmadan gülümsedim. "İçeri geçsene ".
"Olur seni burada bekliyorum."
Halimden böyle asla dışarı çıkmayacağımı anlamış ki beklerim diyor. Akıllı çocuk.! :D
"Keyfine bak!" Derken üzerimden küçük şoku atamamıştım. Deniz ? O ? Burada? Nasıl oluuuur?. İç sesime sus deyip biran önce giyinmem gerektiği kaanatine vardım. Çok açık saçık giyinmek doğru olmaz sevgililer gibi de süslu felan elbise giymek olmaz. Ben dar kottan şaşmıyorum.! Açık mavi azcık yırtık dar kotumu giydim. Üstünede sırt kısmında büyükten küçüge doğru 5 yırtık olan sarı fun yazan tişortümü giydim. Hafif pembe bir parlatıcı,kuyruklu bir eyeliner (tabi bu iki dakikalık iş degil onun kuyrugunu yapana kadar anam agladi o ayrı konu.)
Eveeeet artık hazırdım. Çantama telefonu attım. Tam koşarak iniyordumkiiii birşry farkettim. Koşarken hala açmadığım topuzum sallanmıştı. Owwwoowow diyerek hemen odaya döndüm kendiliğinden düz olan saçlarımı tarayıp ikiye ayırdım.
Evet şimdi koşarak aşagı inebilirdim. Öylede yaptım merdivenleri uçarcasına geçtim. Ve bir solukta ben hazırım.dedim. nereye gidecektik? Ne yapacaktık? Deniz durdukyere neden buradaydı? Evimi nereden bulmuştu?acaba böyle çok mu klişe olmustum? Evet bunların hepsi kafamda yer eden sorulardı. Neyse şimdilik işmize bakalım. Kapının önünde duran bmv'ye bindik. Deniz kapımı açma kibarlığında bulundu eveet.!
E-5 yoluna girdik. Önüme bakınca 'harem' 'otogar' tabelalarını görüyordum. Bu yola bir anlam vermeye çalıştım. Sahil tarafına inerken korulu lokantalar sıklaşırken tahminimin doğru olmasını diledim. Gittikçe sahile yaklaşmıstik. Evet o büyük gri kayalar gözüküyordu. Bu arada göz ucuyla Deniz'e bakıyordum. Arabayı park edecek yer arıyordu. Saat tam 19:34 tü.
İleride küçükte olsa bir park yeri buldu. Arabayı hızlıca park edip kapımı açtı. Gülümsüyordu. O tatlı gamzeleriyle! Arabayı kilitledi. 10 metre kadar yürüdük. Ardından güneşin önünde masmavi denizin ortasında hep hayran olduğum muthis manzaralı kız kulesi vardı. Bir çocuk gibi Deniz e bakıp gülümsedim. Sahil boyunca küçükken en sevdiğim şeyi yaptık yani kayaların üstünde yürüyüş.! küçükken babamla hep sahile gelir ve kayalarda yürürdük. Ben ise bunları düşünürken o masum gülümsememi suratımdan atamamıstım. Deniz bana dönüp beğendinmi ? Diye sordu. "Evet elbette" dedim.dilimin titremesini engelleyemeyerek.
"Sevindim." Dedi. Şuan uçabilirdim o derece.! Burası çok güzeldi. Ve buraya sevdiğim çocukla gelmek gerçekten harikaydı. Aşkın en karmaşık yanı ise şu ,onunla olacağın zaman planlar programlar ne konuşacagını iyice düzenlersin kafanda ama onun gelip gülmesi yeterdir. Kelimelerin beynine dağılmasına. Tabi ben plan yapıcak kadar salak değilim. Hazırcevap herşeyi bildiğini sanan ben.! Neyse kapa çeneni iç ses bir gün dışa vurcaksın diye korkuyorum aslında.(sdjdhks.) Ağır agır sohbet ede ede yürüyorduk. Hava hafiften kararıyordu. Artık gidelim mi diyen Denize kulak verip "olur" dedim basitçe. Kayalardan bisiklet ve yayalar için ayrılan yola çıktık. Geniş yol ikiye ayrılmıstı. Çimenlikle kayaların arasındaydı. Çimenlikten yürüdük. Ee tabi benim şansıma tam o sırada fıskiyeler açıldı. Ben çığlık atarak kaçma çabalarına girmişken Deniz beni tutarak"sakin ol her zaman denk gelmez bu " dedi sinsice sırıtarak. "Ama ya "dedim. Beni kendine çekti. Sıcaktan bayılmıştım zaten iyi olduda. Djshxjxsj. Gülüyordum,ve evet çığlık ta atıyordum. Ama mutluydum. Deniz ise sadece kendini sulara bırakmıs. Gülümsüyordu.
Şu an mutlu bir çocuk gibiydi. 2-3 dakika sonra sular kesilince "gel artık" dedi sırıtarak. Çimenlerin üstünden yürümeye başladık. Çimenliğin bittiği yerde pamuk şekerci vardı. Deniz beni oraya çekerek götürdü. İki tane deyip parayı uzattı. Sonra birini de bana verdi. Paketi usulca açtım. İçinde "şekerden tatlı kıza" yazıyordu. Gülümsedim. Şu an bir rüyada mıydım? Kesinlikle sadece gerçekleşmesi güc bir anı yaşıyordum. Hemde sevdiğim çocukla.Eve döndüğümde günün hiç bitmemiş olmasını diledim.Mutfağa gidip bir şeyler atıştırdım. Sonrada bilgisayarımı açıp yabancı dizilerimin yeni bölümlerini izledim. İzlemem bitince saate baktım saat şey yani ıhm alt tarafı 3 olmuş ne var ki vcgdv :D bilgisayarı kapayıp masama koydum.altıma pijamalarımı giyip yattım. zaten ağırlaşmış olan göz kapaklarımı serbest bırakıp uykuya daldım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aptal Aşık (Düzenleniyor)
Storie d'amoreAşkından ne kadar saçmalarsın? ****** İki senedir aşığım.Hırsız diye bağırasım var. Kalbim hala bende değil Tam vazgeçmişken tekrar sevmek mantıklı mı. Bu şey bu aşk beni aptallaştırıyor. ***** "Görmüyor musun sana ihtiyacım var. Sen bana gülmeyi h...