3 . BÖLÜM

173 21 9
                                    

Yeni bölümle tekrardan karşınızdayım, oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

Kitap nasıl ilerliyor ?

Keyifli okumalar...

Medya :ATAKAN KORALTAN

Medya :ATAKAN KORALTAN

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

UMAY AKÇALI

"Kaçmak nereye kadardı ?
Sırtımdaki kemer izleri değildi ağırlık yapan ihanetti ."
UMAY AKÇALI

Yine huzursuz olduğum ve korku dolu bir gece geçiriyordum. Bunun tek sorumlusu babam diye gördüğüm o cehennem zebanisi adamdı . Ondan nefret ediyordum ve onu öldürmek istiyordum .

On bir çocuğun hayatını mahveden bir adam yaşamamalıydı ve ben onu yaşatmayacaktım. Gün gelecek devran dönecekti ve ben o adamdan tüm yaptıklarının intikamını alacaktım.

Vücudumdaki kemer izlerinin , ağzımdan ve burnumdan akan kanların hesabını soracaktım. Bizi o mahzene kilitleyip günlerce karanlıkta bıraktığını asla unutamazdım. Onun yüzünden yerde üstüm başım kanlı bir şekilde sabaha kadar acıyla inlediğimi unutmayacaktım.

Bunların hesabı elbet görülecekti ama benim doğru zamanı beklemem lazımdı. Yapacağım ilk şey bu evden kaçmak olacaktı ardından kendime bir yaşam kuracaktım ve beni burada bu adamın eline bırakanları bulacaktım . Onlardan da alacağım bir hesabım vardı, beni burada öylece bırakıp gitmişlerdi.

Üstelik bu adamın ne kadar kötü biri olduklarını en iyi kendileri biliyordu , onlar beni bu adamın eline bırakmıştı. Sürekli kazık yemekten bıkmıştım, onların beni kandırmakarından bıkmıştım. Bizler çok iyi dosttuk ne ara bu hale gelmiştik.

En çok Efil benden nefret ediyordu , oysa ona hiçbir zararım olmamıştı. Onunla iyi geçinmeye çalışmıştım yıllarca fakat onun bitmek bilmeyen nefreti bizi bitirmişti. Baha o gece beni bırakıp gitmişti, benim hoşlandığım çocuk beni kurtarmamıştı . Bu kadar değersizdim onların gözünde, benden bu kadar nefret ediyorlardı.

O adam bizi bu evden tuttuğundan beri on bir çocuğun ahını almıştı, o on bir çocuğun özgürlüğünü elinden almıştı. Bizim kalplerimiz kırılmıştı ve bizim kaderimizi onlar yazmıştı. Bizim kaderimiz yoktu , biz yok olmaya mahkumduk.

DİLHUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin