|57|

1.4K 184 52
                                    



Pamir'in boşluğundan faydalanarak attığı anlık golle birlikte zaten kafası dağınık olan Buğra iyice afalladı. Tam tabiriyle şaşkın ördek yavrusu gibi ona bakmaya başlarken ise kucağındaki çocuğu düşürmemek adına hızla dikleşti ve tutuşunu düzeltirken sırtını yasladığı duvardan ayırdı.

Odanın içindeki diğer üç meraklı bakışın sahipleri ona dönükken saniyeler sonra, minik elleriyle omzuna tutunan ufak kızın akıp giden gözyaşları tişörtüne damlarken hissettiği küçük ama hızlı kalp atışlarının etkisiyle birlikte yüreğinin bir köşesinde meydana gelen yabancı hissi görmezden gelmeyi denedi.

Kalbinin içinde, çok derinlerinde bir yerde bir şeyler kopuyordu sanki. Dibinde, hatta içinde hissettiği o küçük kalp ve tişörtüne damlayan ufak göz yaşları içinde bir yerlere dokunuyordu.

         Ve daha önce hiç deneyimlemediği bu tuhaflığı algılamakta zorlanmakta birlikte bu duyguyu tanımlayamamak hiç de iyi hissetmesine sebep olmuyordu.

       Küçük kızın ağlama sesi, düşüncelerinden sıyrılması için güçlü bir etken olurken hızlıca gözlerini kırpıştırdı ve toparlanmayı denedi. İçindeki çatışmayı en azından şu an için bir kenara bırakmanın daha doğru olduğu kanısına varırken bir elini kızın sırtına yerleştirip sıvazlamaya başladı.

    İyi gelir miydi bilmiyordu ama o an için aklına gelen başka bir şey de yoktu.

       Saniyeler birbiri ardına geçip giderken minik kızın ağlaması hafiflemeye ve içli çığlıkları, yerini derin iç çekişlere bıraktı. İyiden iyiye ağlaması dindiğinde ise küçük ellerini omzunda oynattı ve başını boyun girintisine yaslarken gözlerini kapattı.

     Uyandığından beri içli içli ağlayan kızın Buğra'nın kucağındayken susup sakinleşmesiyle birlikte ise diğer üç kişi mutluluk ve şok karışımıyla ona bakmaya başladı.

    "Aha! Sakinleşti!"

    "Vallahi sustu ya..."

   "Demek annesini değil de babasını istiyormuş çocukcağız."

       Gelen üç ayrı yorumun sonuncusuyla birlikte Buğra'nın kulaklarında adeta bir çan çalmaya başlarken bir an için titredi.

      İçinde buna inanmamasını, bu minik bebeğe bakmamasını, uzaklaşmasını söyleyen bir ses vardı. Ama diğer taraftan da şu an boyun girintisine başını koymuş olan, nefesini hissettiği minik bedenin sahibine karşı tuhaf bir yakınlık hissediyordu.

   İçinden bir parçaymış gibi yakın geliyordu ona, sanki ilk kez bugün görmemişti. Haziran'ı da gerçekten kırmıştı, farkındaydı. Bir tarafı bu konuda ona yalan söylemeyeceğini bilirken diler tarafı gözü kapalı bir şekilde inanmasını doğru bulmuyordu.

Peki, küçük kızın sakinleşmesinin sebebi cidden bu olabilir miydi? Yade, gerçekten onun kızı olabilir miydi?

"Sakinleşti işte, hadi alın yemek mi yedireceksiniz geri mi uyutacaksanız, ne yapacaksanız yapın."

Dili, yumuşamaya başlayan düşüncelerine ihanet edecek sertlikleri kelimeleri dudaklarından döktüğünde bakışları onu izlemekte olan arkadaşlarını buldu.

Söylediklerine karşın kızlar ne diyeceklerini şaşırmış bir halde bir an için birbirlerine bakarken boğazını temizleyerek araya giren ve konuşmaya başlayan Pamir oldu.

"Abicim, hiçbirimizde değil sende sakinleşti çocuk. Kızlar alırsa tekrar ağlayabilir."

"Ne yapacağız abicim? Sabaha kadar böyle dikilecek miyiz ayakta?"

YADE || texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin