Uyanışlar ve Uyananlar

36 12 400
                                    

~A D E L Y N~

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


~A D E L Y N~

Alevlerin ruhumu sardığını hissediyordum.
Öfkenin beni ele geçirişini,
Damarlarımda kontrol edemediğim volkanların patlayışını ve burnuma ilişen kül kokularını hissediyordum.
Hayatımda ilk kez alevlere karşı bir korku beslemiyor,
beni özgürleştirişini izliyordum.
Ciğerlerim benliğimi buluşumun sevinciyle hızla inip kalkıyor ve ben, korku dolu gözlerle bana bakan insanlara gülümseyerek bakıyordum.

İçgüdüsel olarak olarak sağ elimi kaldırdığımda avucumun üstünde beliren su küresi ise salonda çığlıklara sebep olmuştu. Çünkü şimdi, okyanus gözlerimin de en az saçlarım kadar parladığına emindim.

Ayaklarım hâla yerle buluşmamışken gözlerim Ragnor'u aradı.
"Ragnor." dedim küçük bir çocuk gibi her harfini uzatarak. Çığlıkların arasına karışan sesim korku filmlerini aratmıyordu.
"Yapma." Arkamda Aren'in sesini işittim ve usulca ona doğru döndüm.
"Yapma mı?!" Korkunç olduğuna emin olduğum bir kahkaha attım ve birden durup ona doğru yaklaştım.
"Bu herif beni öldürüyordu! Üstelik ikinci kez!"
"Keşke başarılı olsaymış." dedi kalabalıktan biri.
Ona doğru dönüp bir kahkaha attım. "Ah, oldu zaten ama iki dakika falan sürdü." Hızla ellerimi üstüne doğrulttum ve adam sert suyun göğsüne çarpmasıyla duvara kadar sürüklendi.

"Sen benimle ne cüretle böyle konuşursun! Ben senin kralınım!"  Ragnor'un sesini duyduğum gibi ona doğru döndüm.
"Haha! G*tümün kralı!"
"Adelyn!" Adrian inkaz edici bir sesle bana bağırdı.
"Ne oldu sevgili yüce lordum? Kralınız beni az önce öldürürken sorun yoktu şimdi mi rahatsız oldunuz?"
"Öz'ü onu sarmış, kendinde değil." diye Adrian'a doğru fısıldadı Dorian. Bunu duyabilmem garibime gitmişti.
"Ben onu kendine getireceğim!" Ragnor'un hızla bana doğrulttuğu ellerinden çıkan sarmaşıkları bir bakışımla yaktım. Ama bunu nasıl yapacağımı dahi bilmiyordum.
Sadece bakıyordum,
sadece elimi uzatıyordum ve her yer yanıyordu.
Bu histerik bir kahkaha atmama sebep olmuştu.

Ayaklarım sonunda yere değdiğinde gece mavisi elbisemin eteklerini diz kapağımın üstüne kadar hızlıca yaktım. "Demek beni kendime getireceksin? Ha?!" Yüzüme düşen kızıl saçları omzumdan arkaya attım. "Getir o zaman."
"Adelyn, hayır!" Adrian yine beni uyarıyordu. "Özün şu an gözünü boyuyor, sakinleş!"
"Ben sakinim." dedim iki elimi de yukarı kaldırarak.
"Sizin kral bozuntunuz sakin değil."

Ragnor sinirle kükreyerek hızla üstüme atıldı ve karın boşluğuma sert bir yumruk attı.
Bir anlık darbeyle nefesim kesildi ve bedenim acıyla kasıldı. Ragnor bunu fırsat bilip ellerini boynuma doladı ve beni kendine çekip kulağıma fısıldadı, canımı yakmıyordu.
"Tanrıçalara dua et o güzel yüzüne atmadım yumruğumu."

Yeşil gözleri, gözlerime garip bir ifadeyle bakarken kinle ona bakmaya devam ettim.
Alnını buruşturdu ve kafasını tuttu.
"Kes şunu Adelyn!" Acıyla bağırdı.
"Neyi?"
Ragnor'un boğazımı saran eli sıkılaştı ama bunun refleksel olduğunun farkındaydım, acı çekiyordu.
"Tamam!" diye bağırdı. Onu ilk defa böyle görüyordum. Acı içindeydi. "Tamam, dur artık Adelyn!"
"Adelyn yeter." dedi Adrian ama gözlerimi Ragnor'un gözlerinden ayırıp ona bakamadım.
"Bir şey yapmıyorum!" diye bağırdım.
"Gözünü Ragnor'un gözünden ayır!" dedi Dorian.
"Yapamıyorum!" dedim.
"Durdur şunu Adelyn!" Valerian da bağırmıştı.
"Senin yüzünden lordumu da kaybedeceğim!"

Asiller ve AsilerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin