Bölüm-8

2K 127 294
                                    

Biraz geç olduğunun farkındayım ama size çook uzun bir bölümle geldim :))

Umarım beğenirsiniz, bol bol yorum yapmayı unutmayınn

Yeni bölüm sınırı 30 oy

**********
Yazardan

Yeni haftanın ilk günüydü, okulda herkes birbiriyle gizlice konuşuyor ve telaşla bir haber yayıyorlardı. Geçen haftanın son günü yaşanan olay büyüklere iletilmişti ve hesap sorma vakitleri gelmişti.

Kim Taehyung, kendi çetesinden üç kişiyi birden hem dövdürmüş hem de çeteden kovmuştu. Böyle zamanlarda tek kişi çıkarıldığında sorun olmazdı ancak üç kişi büyüklerin kabul edebileceği bir sayı değildi.

Günün sonunda Taehyung neyle karşılaşacağını anlamıştı çoktan. Çete kuralları başından belliyken güzel çocuğa yaptıklarına karşılık her şeyi göze alarak kovmuştu o üç şerefsizi çetesinden. Biraz acı, biraz gözyaşı geçerdi her şey ancak güzel çocuğun güvenini bir kez daha kaybedemezdi. 'Zaten çok zor kazanmışken şimdi olmaz' diye geçirdi içinden.

Büyüklerden yüzleşme mektubu almıştı ve artık geri dönüşü zordu.

Jungkook ise sabah kulağına gelen haberle apar topar Taehyung'u bulmak için sınıflara bakıyordu. Büyüklerin neler yapabileceğini bilen üç kişiden biri de oydu. Taehyung'un herhangi bir şekilde en ufak bir zarar görmesini istemiyordu. Kızgındı ona, yeni çocuk için böyle büyük bir karar aldığı için kızmıştı. Olayı içlerinde halledebilirlerdi. Tabi Taehyung gururuna yenik düşüp Jungkook'tan yardım istemeyi akıl edebilseydi.

Saat 8'e gelirken Taehyung dün konuşmalarının üzerine Jungkook'un buluşmak istediği sınıfa gelmişti. Dün olanlar aklına geldikçe yüzü kızarıyor ve kendi kendine gülümserken buluyordu kendini. Jimin'i öptüğü zaman o da böyle mi hissetmişti acaba? Yada kim bilir tiksinmişti belki. Taehyung bir daha sormadan temasta bulunmamaya karar vermişti ancak o anda hissettiklerini Jimin'in de hissetmesini isterdi.

Jungkook saate baktığı zaman dün söyledikleri geldi aklına ve hızla sözleştikleri sınıfa ilerledi. Kapının camından içeri baktığı zaman cam kenarında durmuş bahçeyi izleyen Taehyung durmasını sağlamıştı.

Ne kadar da güzeldi..

Kendine gelmek için kafasını salladıktan sonra sınıfa girdi. Taehyung kapı sesiyle Jungkook'un geldiğini anlamıştı. Hafif çatık kaşlarıyla bakmaya başladı çünkü Jungkook öfkeli bir şekilde geliyordu yanına. Sabah sabah neyin siniri olduğunu anlamamıştı.

Jungkook: 'Sen delirdin mi Taehyung!! Çeteden bir anda üç kişi atmak da ne demek! Bilmiyor musun sana yapılacakları?' Taehyung kendisi için endişelenen Jungkook'un görünce keyfi yerine gelmişti. Sabah aldığı kötü haberden sonra iyi gelmişti onun kendisi için endişelendiğini görmek.

Taehyung: 'Hey bi sakin ol koca adam. Her şeyin farkındayım. Neler olacağını da gayet iyi biliyorum. Ben kurula çıkıcam ve o şerefsizlerin yaptığını anlatıcam. Haklı bulunursam gerisi sorun olmaz ama haksız bulunursam...'

Jungkook: 'Evet aptal, haksız bulunursan belki hücreye kapatılacaksın ve 2 gün işkence görüceksin. Belki de çete liderliğini kaybedeceksin ya da üç saat aralıksız on kişi dayak atıcak kemiklerin kırılacak ki bu en hafif şekli...'

Jungkook hızlı hızlı senaryoları sıralarken Taehyung onu durdurmuştu.

Taehyung: 'Bunların hepsini senin kadar bende biliyorum Jeon. Yaptıklarını affedemem, bunu ona yapamam. Gördün Jeon, sende gördün ne hale gelmişti. Hiçbir suçu yokken mantıklı geliyor mu sana? Çete seçmediyse okul sınırlarında istediklerini yapabilirler, Pazar günü sahilde değil!' Sonlara doğru sesi yükselmişti Taehyung'un.

High School Gang 'VMinKook'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin