̴ LEONORE ̴

10 5 2
                                    

İsimler okunmaya başladığından beri Leonore'un bu güne kadar hatasız ve muntazam olması için inci gibi işlediği kariyer planları altüst olmuştu. Bu da yetmezmiş gibi duygusal olarak onu felç eden bir eşleşme yaşamıştı. Şimdi otobüste Key'le yan yana parkur olarak kullanılacak bölüme doğru yol alıyorlardı. Kafasında sabahtan beri yaşanılan olağandışı durumları değerlendiriyor ve bunun pek hayra alamet olmayacağını anlıyordu.

İsimler okunmaya başladığında ilk kabak Anna'nın başına patlamış, sonrasında Eva ve Phoneix güvenlik ekibinden, çokta tekin olmayan Mark'la grup olmuş, kendisi de sanki koca sınıfta başka adam yokmuşçasına yıllarca platonik aşk beslediği Key'le eşleştirilmişti. Leonore sınıf birincisiydi, performans değerlendirmesini de başarılıyla geçtiği takdirde, kariyer atamasında istediği mesleğe girebilecekti. Bu eşleştirme ile dikkati dağıtılarak performans sınavının sabote edilme ihtimalini düşündü. Belki de bu eşleştirme ile Leonore'un sınavı başlamıştı. Bu koşullarda, duygusal baskı altında ve dikkati dağınıkken başarılı olup olamayacağı, onun değerlendirilmesini sağlayacaktı.

İlk isimleri okunduğunda O'da, Key'de çok şaşkındı. Tüm sınıf, isimler açıklanmaya başladığından beri ortada boş gözlerle birbirine bakarak ne yapacağını idrak etmeye çalışıyordu. İsimleri okunanlar karşı tarafta ekip olarak sıralanıyordu. İkisi de avlunun farklı yerlerinden o tarafa doğru yöneldi. İlk Key "Merhaba" dedi. Sesinin ince çıkması riskini almamak için Leonore başını sallayarak selam verdi. Kalp atışları hızlanmıştı, o kadar ki sesi dışarıdan duyulacak diye endişe etti. İçinden "Leonore Kendine gel" diyerek toparlanmaya çalıştı. Derin bir nefes aldı ve konuştu,

- "Daha önce resmi olarak tanışmadık, ben Leonore," dedi.

Key yüzünde manidar bir gülümse ile;

- "Key," dedi.

Elini uzattı sıkmak için. Leonore elini uzattı ve Key'in büyük elleri içinde eli kayboldu ama sıcacıktı eli, güven veriyordu. Bu tokalaşma daha da uzarsa garip kaçacağını fark eden Leonore elini yumuşak bir hareketle çekti.

Gözlerine baktı.

Gözleri buluşunca sanki dünya da yanlış giden bir şeyler düzeliyor, birileri iyileşiyor, ya da sanki savaş son buluyordu.

Leonore'un içi umutla doldu.

- "Biliyorsundur sanırım toplayıcı ekipteyim, seni de tamir ekibinde görmüştüm," dedi Key.

- "Evet oralardan sık geçiyorum, görmüşümdür," dedi Leonore.

Uzun zamandır birbirlerinin farkındalardı ama ne yazık ki duygusal yakınlaşmaya kolonide izin verilmediği için ikisi de hep sessiz kalmıştı.

- "Strateji belirlememiz gerek," dedi Key.

Leonore ve Key ilk kez o gün bu kadar uzun konuşmuş oldular. Temel eğitim süresince akıllarında yer eden püf noktalarını ve parkurda karşılaşmayı bekledikleri senaryoları tartıştılar.

Giderek koloninin dışına doğru yol alıyorlardı. Hava kararmış ve göz gözü görmez olmuştu. Otobüsün içinde en öndeki koltukta oturuyorlardı. Otobüsün yolu aydınlatan cılız farının ışığında ve fonda külüstür otobüs motorunun kulaklarını yırtan gürültüsü ile yol bitmek bilmiyordu. Arka koltukta Ally ve onunla ekip olan Pol yol boyu kavga etmişlerdi. İkisi de eşleştirmeden dolayı birbirini suçlamaktan başka bir şey yapmamışlardı.

Otobüsleri yola çıkan 3. Otobüstü ve asistanlardan Gina onlarla yolculuk ediyordu. Gidilen istikametten dolayı Gina'da hiç memnun görünmüyordu. Ürkek ve içine kapalı bir mizacı olan Gina nasıl oldu da Karim'in asistanı olarak görevlendirildi anlamak mümkün değildi. Ne yaptığı iş ne birlikte çalıştığı kişiler Gina'ya uygun değildi. Şimdi de oldukça tedirgin etrafına bakıyor ve korktuğunu belli etmemek için çabalıyordu.

Son güvenlik noktasından da çıktıktan sonra Gina;

- "Üzerinizde yer alan bagaj bölümünde sırt çantaları var ve adlarınız yazıyor. Herkes adını yazan çantayı bulsun ve içinde bulunan koruyucu giysileri giyinin. Sırt çantaları kişiye özeldir. Hiçbir ekipman değiş tokuş edilemez. Tüm senaryolar ekiplere göre tasarlandığı için çanta içinde bulunanlar sadece o ekipler için faydalı olacaktır. Suistimal tespit edilirse sınavdan başarısız olmuş sayılacaksınız."

Sesi kendisine göre oldukça kararlı ve tok çıkmıştı Gina'nın. Ama bu kimseyi sakinleştirmeye yetmemişti.

- "Neler oluyor neden bu kadar uzaklaştık Koloniden," diye bir ses duyuldu. Herkes cılız sesin geldiği yöne döndü. Konuşan Neli'ydi.

- "Bu konuda bana aktarılan bilgiler söylediklerim kadar. Parkur alanına vardığımızda merakınız dinecektir," dedi Gina.

Kimse bu cevaptan tatmin olmamıştı. Bir kargaşa ve uğultu başladı otobüste. Herkes çantaları kapmaya ve kendi adı yazan çantayı bulmaya çalışıyordu. Tiz bir düdük sesi duyuldu. Gina oldukça sinirli bir ifadeyle;

- "Yeter," diye bağırdı ve ekledi;

- "Şimdi herkes elinde bulunan çantayı üzerinde adı yazan sahibine sırayla versin," dedi.

Leonore Gina'nın içinden çıkan bu buyurgan kadına şaşkınlıkla baktı. Ama işe yaramıştı, biraz sonra Key ona üzerinde adı yazan çantayı uzatmıştı. Çantayı açtı Leonore, içinden kırmızı tulum ve başlıktan oluşan bir koruyucu giysi takımı çıkmıştı. Onun dışında çantanın içinde siyah ağzı kapalı bir kutu vardı. Üzerinde sınav başladığında yalnızken aç yazan bir not vardı. Onu çantaya geri koydu. Daha önceki yıllarda özel giysiler ve kişiye özel gizli ekipmanlar yoktu, standart bir parkurda herkes sırayla aynı senaryoya tabi tutulurdu. Bu yıl bu yöntem değiştirilerek ekibe özel senaryo olması işleri daha da karmaşık hale getiriyordu. Performans değerlendirmesi sınavında oluşturulan parkurda karşılaşılan her bir engeli, Temel Eğitim'de öğrendikleri teorik ve uygulamalı dersleri bir arada değerlendirerek çözmeleri gerekiyordu. Bu yıl ne ile karşılaşacağını tartamıyordu.

- "Sen hangi bölümü istiyorsun kariyer seçimlerinde? diye sordu, "Leonore.

- "Ben eğitmen olarak yurtta görev almak istiyorum," dedi Key.

Leonore Key'i daha aktif olacağı bir meslekte hayal ettiğini fark etti. Şaşırmıştı.

- "Neden ?" dedi Leonore.

- "Küçükler bence daha iyi bir muameleyi hak ediyorlar, Senin aklında ne var?" dedi Key.

Leonore şimdi onun yumuşak kalbini görmüştü. Kendisi de küçük bir çocukken asık suratlı, sürekli emir kipleri ile konuşan hiçbir insani iletişim kurmayan yurt eğitmenlerini hatırladı.

- "Ben yaşam alanlarına ilgi duyuyorum. Daha iyi mekanlar hak ediyoruz bence," dedi ve gülümsedi Leonore.

- "Şunları giyip aradan çıkaralım diyerek çantaya uzandı" Key.

Koltukta Key'le el verdiğince temas etmeden koruyucu giysileri giymek için çabaladılar. Ama nafile Key geniş omuzları ve kaslı kolları ile koltuğa sığamıyor, Leonore'u rahatsız etmeden giyinmeye çabalarken komik şekiller alıyordu. Kendisi de bacaklarını tuluma sokmak için uğraşırken otobüsün aniden fren yapmasıyla Key'in üzerine düştü. Karanlıktı ve herkes kendisi ile meşguldü.

Yapmamalılardı..

Yasaktı..

Ama bu, durumu daha da çekici kılıyordu. Sadece bir saniyeliğine de olsa dudakları birbirine kavuştu ve Leonore hemen toparlanıp kendi koltuğuna geçti. Key daha geç bir refleksle kendine gelebildi. Kalpleri birlikte atıyor gibiydi o kısacık anda.

Kaderlerini mühürlemişlerdi.

KURGUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin